Jungkook dışarı çıktığında, Yongbin yataktan kalkıp, tahta sandalyede duran deri çantasına ilerledi. Çantayı açtı ve tıpkı Prens Jeon'un gömleğinin rengi gibi içinden beyaz elbisesini çıkardı. Sonrasında beyaz, ince ve uzun bir hırka çıkarıp yatağın üzerine koydu.
Elbisesini hızlıca giyindi ve saçlarını eliyle taradı, sonrasında uzun ve beyaz ince hırkasını üzerine geçirdi.
Kapıya ilerledi ve kulbu aşağı indirdi. Kapıyı kendine çekti ve açılmasını sağladı. Jungkook gerçekten de dediği gibi, onu kapının yanında bekliyordu.
"Ah, hazırlanmışsın. Gidelim?"
"Gidelim"
Yan yana ilerlemeye başladılar. Merdivenin son basamağına ulaştıklarında, Kral Jeon'un onları gülümseyerek karşılamasına, gülümsemeyle karşılık verdiler.
"Tek boş yer şurası kaldı, yan yana oturmanız problem olmaz değil mi?"
"Prens Jeon rahatsız olmazsa bende olmam efendim."
"Ben sizden asla rahatsız olmam."
"Peki"
İkili aynı yöne ilerleyip, yan yana duran iki sandalyenin arkasında durdular. Jungkook birini geriye çekip, Yongbin'e işaret verdi.
"Buyrun Prenses Lee"
"Umm, teşekkür ederim Prens Jeon"
"Ne demek, rica ederim"
Yongbin oturduğunda, sandalyeyi masaya ittirdi. Sonrasında kendi sandalyesini arkaya çekip oturdu ve masaya yaklaştı.
"Herkes tam olduğuna göre, Eunji Ajumma yemekler lütfen"
"Hemen efendim."
Yemekler bir bir tabaklara konulduktan sonra, kralın işaretiyle yemeye başlanmıştı.
"Chanyeol-ssi, var mı Prens Jungkook'un görüştüğü birileri?"
("-ssi" eki resmî konuşmalarda kullanılan bir ektir.)"Hayrola Jingyu-ssi? Neden birden bire bunu sordun?"
"Merak ettim diyelim. Böyle yakışıklı Prens'i boş bırakmazlar."
"O kendi eşinin kim olacağına karar verdi. Ve kafaya koyduğu herşeyi yapar. Yani ben o işlerine karışmıyorum"
"Aah, anladım. Prens Jungkook, kimmiş bakalım bu şanslı kişi?"
"Bu konu sizi katiyen ilgilendirmiyor Kral Lee."
"Pekii, öyle olsun madem."
(...)
Yemek sessizlik içinde bitmişti. Herkes salonda oturup sohbet ederken, iki genç prens ve prenses oldukça sıkılmıştı. Jungkook, Yongbin'in de kendisi gibi sıkıldığını fark ettiğinde ona seslendi.
"Prenses Lee, çok sıkılmış gibisiniz. İsterseniz dışarda turlayabiliriz?"
"Ah, olabilir aslında. Ben üzerime kalın şey alıp geleyim."
"Tamam, kapının önünde bekleyeceğim."
Yongbin yerinden kalktı ve merdivenlere adımladı. Odasının kapısına ulaştığında içeri girip, çantasına yöneldi.
Üstündekine nazaran daha kalın bir beyaz hırka çıkardı ve giyinip kapıya ilerledi.
Kıyamadım atayım dedim, ama bu sefer sınır geçilmezse atmam baştan söyleyeyim bak
Oy: 18 olsun hadi bu sefer, 20'lere ulaşamıyoruz 🤧
İyi Okumalar, Lavinia'lar♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cursed Princess • JJK✔
Fanfictionİki büyük krallık, Lee ve Jeon krallığı. Lee Yongbin psikolojik baskı ve de fiziksel şiddet uygulayan, adını "Lanetli Prenses" olarak lekeleyen bir Anne-Babaya sahipti. Jeon Jungkook ise en iyi şekilde yetiştildi ve de veliaht olarak seçildi. Faka...