"Oh, gerçekten mi?"
"Hm hm, denemek ister misin?"
"Evet!"
Jungkook'da Yongbin'in yanına çömelip, Bluebell çiçeğinden birini dalından kopardı ve Yongbin'e uzattı.
Yongbin orta hızda ve soğuk kanlılıkla çiçeği yarım tur döndürmeyi başarmıştı. Son turu tamamlarken olduğundan daha yavaş bir şekilde çevirdi ve yırtılmadan çiçeğe tam bir tur attırdı.
"Ah! Başardım! Jungkook yaptım!"
Neşeyle şakıyan sarışına karşı gülümsedi ve konuştu:
"Tebrik ederim, Yongbin"
"Teşekkür ederim, sen de dener misin? Lütfen!"
"Peki, seni kırmak son isteğim bile değil."
Yongbin işittiği sözlerle yanaklarına pembelik serpmişken, Jungkook dalından bir çiçeği daha ayırdı ve hızlı ama dikkatlice döndürdü. Çiçek yırtılmadan bir turu tamamladığında, Yongbin'e baktı.
"Oh, çok hızlıydı ama başardın! Tebrik ederim!"
"Teşekkür ederim."
"Bu bahçe kimin?"
"Şey, benim. Ben bakıyorum bu güzelliklere. Ve aramızda kalsın, buraya kimseyi sokmam genelde. İlk ve tek sensin"
"Aa neden?"
"Çiçeklerimin ezilmesini veya onlara herhangi bir zarar gelmesini istemiyorum. Senin bunu asla yapmayacağını bildiğim için gönül rahatlığıyla getirdim buraya."
"Umm, teşekkürler"
"Eee, daha gezmek ister misin? Merak ettiğin yerler var mı? Veya burada oturup birşeyler mi konuşmak istersin?"
"Konuşalım"
"Tamam"
Jungkook'un çok önceden hazırladığı, çiçeklerin tam ortasındaki oturma yerine gidip oturdular ve Jungkook konuşmayı başlattı.
"Sana bir soru sorabilir miyim?"
"Tabi?"
"Sarayda anne-baban tarafından fiziksel veya psikolojik şiddet görüyor musun?"
"Şey.."
"Bana herşeyi anlatabilirsin Yongbin, benden sır çıkmaz. Hele ki o sır seninse."
"Pekâlâ, evet görüyorum. Ve buna tahammülüm kalmadı.."
"Seni kurtarabilecek bir prens yok mu?"
"Çok var ama hiçbirini sevmiyorum. Sadece fiziğim ve ünüm için beni istiyorlar. Gerçek seven birini bulmalıyım.."
"Anladım."
"Aslında, kurdum senin yanındayken çok sakin duruyor şu anda, normalde asla böyle olmaz. Sanırım kurdum senden etkileniyor, hissedebiliyorum"
"Oh, cidden mi?"
"Hm hm, peki senin?"
"Evet etkileniyor, ama sadece kurdum değil"
Utangaç gülümsemeler ve bakışmalar, derin bir sessizlik, iki çift kızarık yanak.
(...)
Akşamüstü olmuştu, Yongbin ve Jungkook ikilisi eve daha yeni dönüyorlardı. Gülmekten yanakları ağrıyan Yongbin'e hâlâ komik anılarını anlatan Jungkook'un ve acıya rağmen gülen Yongbin'in farkında olmadığı tek şey, iki beden tarafından izlendikleriydi. Biri şefkat ve mutluluk dolu bakıyordu, diğeri ise nefret ve kıskançlık.
Oy sınırı: 18
İyi Okumalar, Lavinia'lar..♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cursed Princess • JJK✔
Fanfictionİki büyük krallık, Lee ve Jeon krallığı. Lee Yongbin psikolojik baskı ve de fiziksel şiddet uygulayan, adını "Lanetli Prenses" olarak lekeleyen bir Anne-Babaya sahipti. Jeon Jungkook ise en iyi şekilde yetiştildi ve de veliaht olarak seçildi. Faka...