XXI.

176 23 29
                                    

Cıvıldayan kuş sesleri eşliğinde, parlak sarı ışığın yüzlerine vurmasıyla uyandı iki beden de.

Önce nerede olduklarını anlamasalar da, bir süre sonra hatırladılar. Birbirlerine dönüp gülümsediler.

“Günaydın Jungkook”

“Günaydın Yongbin'im”

Minik bedenin tatlı tatlı gülümsemesine karşı, ona sıkıca sarıldı ve konuştu.

“Kahvaltıyı hazırlamışlardır. Hadi gidelim”

“Tamam”

Önce Jungkook kalktı ve Yongbin'e elini uzattı. Yongbin'in zarif eli, kendi eli arasına yerleştiğinde hafifçe kendine doğru çekerek kalkmasına yardımcı oldu.

Yan yana içeriye giriş yaptıklarında, babalarıyla karşılaştılar.

“Ah, sizi gördüğümüz çok iyi oldu,”

Diye başladı söze Jeon. Ve şöyle devam etti;

“Dün uyuyordunuz o yüzden söyleyemedik, biz, Yongbin'le evlenmeye karar verdik”

Kral Jeon hemen atladı;

“Oh! Tebrikler çocuğum- aman yani çocuklarım! Mutluluklar diliyorum size!”

“Teşekkür ederiz efendim. Baba? Sen birşey demeyecek misin?”

Kaşları çatılı şekilde duran Kral Lee, dişlerinin arasından tısladı.

“Siz evlenemezsiniz!”

Şaşkınlıktan gözleri büyüyen Kral Jeon ise sordu;

“Neden evlenemezler?”

“Kızım benim birtanem. Onu evlendirmeyeceğime dair yemin ettim!”

Yongbin, doğrusunu bildiği yalanları mutluluktan uzak, kızgın ve kırgın bir gülümsemeyle bir süre dinledi. Sonrasında konuştu.

“Baba, sen beni evlendirmemek için yemin etmedin. Sen beni evlendirmek için birine söz verdin. O da yetmiş yaşında yaşlı bir bunak!”

Sesi git gide yükseldi Yongbin'in. Gözlerindeki kırılmışlık, nefretin süregetirdiği o ateşin parlaklığı tüm ihtişamıyla karşılarındaydı. O kadar doluydu ki, Jungkook yanında olup onu sakin olmaya zorluyor olmasaydı şuan babasına saldırabilirdi. Kurdu babasından ve annesinden ölesiye nefret ediyor, ettiği nefreti Yongbin'e de hissettiriyordu. Çünkü o adam ve o kadın, insan bedeniyle -Yongbin'le- aralarının bozulmasına sebep olmuşlardı. Bu yüzden tam 17 yıldır nefretin ateşiyle yanıp tutuşuyordu kurdu. Yongbin'e yapılan iğrenç muamele baş gösterdiği zamandan beri..

Hem kurdu yüzünden, hemde sahip olduğu göz rengi yüzünden Yongbin'e yapılmayan şey kalmamıştı. Yongbin o iğrenç hakaretlerin altında öyle ezilmişti ki, bir keresinde kurduyla kavga edip yollarını bir süre ayırmış ve tam gözlerine zarar verecekken ikizi Felix kapıyı kırıp odaya girerek durdurmuştu onu.

Jungkook Yongbin'in sırtını sıvazlarken, Kral Lee ve Kral Jeon'un konuşmalarını dinliyordu.

“Ne? Jingyu, bunu gerçekten yaptın mı?”

“Hayı-”

“Doğruyu söylesene baba! İlla doğru söylemen için yaptığın diğer iğrenç şeyleri de mi ortaya dökmeliyim!?”

“Sakin ol Yongbin, sakin ol güzelim.”

“Ne demek bu?”

“Uyduruyor!”

“Uyduruyor muyum!? Peki, Kral Jeon, babam dediğim bu adam ve anne dediğim ama bana asla anne olamayan karısı, bana tam 17 yıldır fiziksel ve psikolojik şiddet uyguluyor!”

“Ne!?”

Bir hışımla gözleri minik sarışın kızdan kayıp, hafif şişman, kısa bedene döndü.

“Siz ne halt ediyorsunuz bu kıza!?”

“Kanıtı bile yok Chanyeol, inanma şuna!”

“Hah, kanıtım yok öyle mi? Pekâlâ, Jungkook, rica etsem ceketimi alıp elbisemin sırt kısmını açmama yardım eder misin?”

“Tabi güzelim”

Ceketi kollarından çekip aldıktan sonra, elbisenin sırt kısmını tutup aşağıya çekti ve bembeyaz ama yaralarla dolu sırtını gözler önüne serdi. Kendisi de ilk defa gördüğünden, içi sızladı. Onun dokunmaya kıyamadığı güzeline, bir başkasının elleri zarar vermişti.

“Bunlar-Bunlar ne!? Jingyu, siz-siz nasıl kıydınız bu güzel kıza..”

Kral Lee konuşacağı sırada Jungkook titreyen sesiyle araya girdi.

“Hepsi bu kadar da değil. Yongbin, herşeyi anlatmak ister misin?”

“Evet, artık daha fazla susamayacağım.”

(...)

Yongbin anlattıkça Kral Jeon'un kaşları çatılıyor, gözlerinde kızıllıklar yanıp sönüyordu.

“Lee Jingyu, seni ve eşini, sarayımdan men edeceğim. Ve oğlumla Yongbin evlenecek, siz ise hiçbir şey yapamayacaksınız.”

Oy sınırı: 18

Hadi bakalım, ortalığı karıştırdım birazcık :b
Aşırı saçma oldu ama olsundu
Birde, sınırı geçmeniz neden bu kadar yavaş oldu? Normalde hızlı ilerliyorduk..

İyi okumalarr<33

Cursed Princess • JJK✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin