XXVII.

95 12 31
                                    

Yongbin onları görmezden gelerek Jungkook'u bileğinden tuttu ve üst kata, odasına sürüklemeye başladı.

“Yongbin? Onlar kimdi güzelim?”

“Anne ve babamı daha kötü insanlar haline getiren insan görünümlü iblisler.”

“Hmm.. Peki kısaca?”

“Teyzem Song Daeun ve eniştem Park Seojoon.”

“Anladım. Peki, neden onlardan hiç bahsetmedin?”

“Bahsetmeye ihtiyaç duymayacağım kadar gereksiz insanlar çünkü.”

“Peki, nereye gidiyoruz?”

“Odama”

“Tamam, ama kısa cevaplar verince ben korkuyorum bana da kızıyorsun diye”

Bir saniyeliğine duraksadı Yongbin. Sonra omzunun üzerinden Jungkook'a baktı ve devam etti.

“Sana asla kızamam ben Jungkook. Fakat teyzemleri ne zaman görsem, konuşma hevesim kaçıyor..”

“Kıyamam sana, gel buraya güzelim benim”

Yongbin'i kendine çekip sarıldı ve saçlarını okşadı. Yongbin'in elleri Jungkook'un belini sıkıca sarmış, kafası tam kalbinin olduğu yerdeydi. Kalbinin atış seslerini duydukça gevşiyor, Jungkook'un yaydığı feromonlar sayesinde daha da rahatlıyordu.

“Jungkook beni sakın bırakma, olur mu? Sen de gidersen, ben kendimi toparlayamam birdaha..”

“Söz veriyorum Rocca çiçeğim. Asla bırakmayacağım.”

(...)

Holde yaşadıkları duygusal andan sonra, Yongbin'in odasındaki balkona çıktılar. Yongbin geldiğinden beri burayı dekore etmeye çalışıyordu, sonunda başarmıştı ve bunu ilk gören, Jungkook olmuştu.

“Çok güzel olmuş burası!”

“Teşekkür ederim”

Yan yana oturup bir süre sessiz kaldılar.

(Bunun gibi, sadece üzerine oturdukları şey demirlere değil duvara dayalı)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Bunun gibi, sadece üzerine oturdukları şey demirlere değil duvara dayalı)

“Yongbin?”

“Evet?”

"Pişman mısın? Yani, aileni bıraktığın için?"

“Hayır, hiç olmadığım kadar kararlı ve mutluyum. Nedir seni böyle düşündüren?”

“Hiç, sormak istedim.”

“Jungkook-ah, bana söyleyebilirsin, biliyorsun değil mi?”

“Biliyorum. Sadece, ailenin surat ifadesi aklımdan gitmiyor, şok oldular kkkk”

“Ha evet, çok iyi baktılar kkkk”

Bir süre daha gökyüzünü -arada bir kaçamak bakışlarla birbirlerini- izledikten sonra, ikisine de uyku çökmüş, bu sefer Jungkook uzanıp, Yongbin'i kendine çekmiş ve göğüsüne yatırmıştı. İkisi de huzurla, onlar hakkında konuşulanları bilmeden uykuya dalmıştı.

(...)

Salonda büyük bir tartışma çıkmıştı. Sebebini az çok tahmin etmişsinizdir, Daeun ve Seojoon, Yongbin hakkında kötü şeyler söylemiş, Jeon ailesi de çok sevdikleri -gelecekteki- gelinlerini korumak adına önce sakin konuşsalar da, sonrasında ses tonları arşa ulaşmıştı.

“Bir daha gelinim hakkında böyle abuk subuk kelâmlar ederseniz, sizi zindana attıracağımdan emin olabilirsiniz!”

Oy: 20

Okuduğunuz için teşekkürler!

Cursed Princess • JJK✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin