Canı sıkılan Jeongin, abisiyle uğraşmak adına odasına gitmişti. Fakat Jungkook'u orada bulamamış, sonra oflaya puflaya salona inmişti.
Koltukta oturan beden, oflama seslerini duyunca arkasına dönmüştü. Prens Jeongin'i görünce sordu;
“Hey, Prens Jeongin? Neden ofluyorsunuz? Bir sorun mu var?”
“Hayır, yok. Sadece biraz sıkıldım. Bu arada bana Jeongin diyebilirsin. Resmiyete gerek yok, sonuçta artık aynı evde yaşıyoruz.”
“Pekâlâ, Jeongin. Umm, istersen beraber takılabiliriz?”
“Cidden mi? Olur! Ama ne yapacağız?”
“Bilmem, neler yapmaktan hoşlanırsın mesela?”
“Çizim?”
“Woah, çizim yapabiliyorsun demek? Ne güzel!”
“Aslında çok beceremiyorum. Fakat seviyorum yani”
“Benim çizimim çok iyidir. Birkaç şey öğretmemi ister misin?”
“Çok iyi olur!”
(...)
Jungkook hazırlanmış, kasabaya gitmek için son olarak çizmelerini giymişti.
“Ben hazırım, hadi çıkalım”
Arkasından gelen sese doğru döndü ve Yongbin'i o meşhur mavi elbisesiyle görünce gülümsedi.
“Geliyorsun yani?”
“Evet, geliyorum. Düşündüm ki, ben ne yaparsam yapayım, bir kısım hâlâ anne-babama inanacak ve ben bunu değiştiremem. Bende sonuna kadar savaşacağım, aynı gelecekteki kocamın benim için savaştığı gibi!”
“Kkkk, doğru düşünmüşsün! Hadi gidelim o zaman”
Uzattığı koluna giren, kendisine oranla minik kalan bedenle, Jungkook'un atına ilerlemeye başladılar.
(...)
Mutlu mesut saraylarına döndüler. Yongbin sandığı gibi şeyler yaşamadığı için mutluydu.
Lee Krallığının halkı her zaman ona iğrenç şeyler yaşatmış ve buraya ait değilmiş gibi hissettirmişlerdi.
Fakat Jeon Krallığının halkı öyle sevecen, öyle güleryüzlüydü ki, Yongbin aralarına girdiği an o korku, keder, endişe, stres.. Hepsi bir anda uçup gitmişti. Herkes ona ve gözlerine ayrı ayrı iltifat etmiş, tek veliaht olarak öne sürülen Prens Jungkook'la evleneceğini öğrendiklerinde ise çığlıklar, ıslıklar, alkışlar havada uçuşmuş, Yongbin'in kahkaha atmasını sağlamışlardı. Naif kahkahasına Jungkook ayrı, halk ayrı düşmüştü.
Ve mutlulardı. Ta ki, sarayın içine adım atana kadar.
Salonda oturan kişiler sayesinde, Yongbin'in Arş'a yükselen dudakları, yavaşça aşağı doğru düşmüştü.
Anne ve babası ona kötü davrandıkları zaman onları destekleyen, hatta daha da kötülerini akıllarına sokan Teyzesi ve Eniştesi buradaydı.
Song Daeun ve Park Seojoon buradaydı.
Daeun'a sinir oldum cidden. Pirimci kadın ya..
Oy sınırı: 20
Okuduğunuz için teşekkürler ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cursed Princess • JJK✔
Fanficİki büyük krallık, Lee ve Jeon krallığı. Lee Yongbin psikolojik baskı ve de fiziksel şiddet uygulayan, adını "Lanetli Prenses" olarak lekeleyen bir Anne-Babaya sahipti. Jeon Jungkook ise en iyi şekilde yetiştildi ve de veliaht olarak seçildi. Faka...