3 gün sonra...
Artık sonunda o hastaneden çıkıyorduk oldum olası hastanelerden nefret etmişimdir aklıma eskiler geldi ve eskileri hatırlamayı sevdiğim söylenmez.
Ececim sen hiç bir şey sevmiyorsun güzelim
Arabaya doğru yürürken yine fazla sessizdik ve sessizlikten de hoşlanmıyorum.
Ben diyorum bir bok sevmiyorsun diyorum.
"Arel sana bir şey sorucam" merak eder gibi baktı ve konuşmaya başladı "Sor Küçük Hanım" Ben valla bıktım bundan ya hayır küçük de değilim ki.
Ece düşünsene 45 yaşında amca çıkıyor
"Söylemiyorum ya var mı?" Biraz trip atmaktan zarar gelmez "Tamam söyleme sen bilirsin" Nee ciddi miydi bu çocuk gerçekten bu kadar mıydım gözünde "Gerçekten ciddi misin şaka mı yapıyorsun?" Niye böyle demişti kalbimin kırıldığını hissediyordum "Söylemiyorum dedin ben de söyleme dedim bunda bir şey göremiyorum ben." Sol gözümden 2 damla yaş düşmüştü beni böyle görmesini istemediğim için hızlı hızlı yürümeye başladım.
Arkamdan o da geliyordu ama bilerek yavaş yürüyordu çünkü 3 adım atsa yanıma gelebilirdi. Birden beklemediğim bir şekilde beni kucağına aldı ve yürümeye başladı "Arel bırak beni" o beni sıkı bir şekilde tutarken bende sadece debeleniyordum. "Arel beni gerçekten bırak" gözlerime bakmaya başladı şimdi gel de aşık olma şu bakışlara "Birileri bana trip mi atıyor bakalım?" Bir de hala yüzsüz yüzsüz konuşuyor deli olacağım birazdan.
"Hayır Arel beni bırak yoksa yardım diye bağırırım" bana sıkıysa yap gibi baktı ve bende yaptım "YARDIM EDİN" Avazım çıktığı kadar bağırmıştım fakat herkes sadece bakıyordu o anlık sinirle biraz saydırdım "Lan siz nasıl insansınız ben burada yardım edin diye bağırıyorum siz bön bön bakıyorsunuz yazıklar olsun size Allah sizin belanızı versin ve-" o anda dudaklarıma uygulanan baskı yüzünden susmak zorunda kaldım. Eskiden hep düşünürdüm gerçekten konuşan kadını erkek susturmak için öper mi diye evet öpüyormuş.
Kendini benden çektiğinde tüm nefretimle ona bakıyordum "Sen ne yaptığını sanıyorsun ya" Pişkin pişkin gülerek cevap verdi "Şaka yapmıştım güzelim niye bu kadar ciddiye aldın ben niye öyle davranayım sana."
"Valla erkek milletisiniz her şeyi yapabilirsiniz." Beni çok şükür yere indirdi ve konuşmaya başladı "Sen ne soracaktın" Sahi ya ben ne soracaktım unuttum gerizekalı yüzünden he hatırladım yaşını soracaktım "Sen kaç yaşındasın hiç sormadım sen de söylemedin" Düşünürmüş gibi yaptı ve cevap verdi "Ne yapacaksın yaşımı"
"Merak ettim sadece cevap vermeyecek misin?"
"28 yaşındayım" dedi aramızda sadece 2 yaş varmış
"Aramızda sadece 2 yaş varmış bir ara 45 yaşında amca çıkacağını düşündük"
Ece Allah seni ne etmesin beni açığa çıkardın resmen git itiraf et ben iç sesimle konuşuyorum diye başka türlü daha da rezil olacağız çünkü
"Düşündük derken" Haklıydı ben de olsam ben de merak ederdim en iyisi İç Sesin dediği gibi söylemekti başka türlü daha da rezil olacaktım.
"Ya şey İç Sesim o benim ortam sessiz olduğunda onunla baş başa kalıyorum da" utançtan yerin dibine girecektim birazdan. Arel bana uzun bir süre baktı ve sonra gülmeye başladı daha sonra konuşmak için ağzını araladı "Söyle o İç Sesine bir daha hakkımda öyle düşünmesin"
Bana bak Ece o şıllığa söyle ben istediğim gibi düşünürüm ben özgür bir İç Sesim
Birden gülmeye başladım ben gülünce o da benimle birlikte gülmeye başladı kaç dakika boyunca güldük bilmiyorum ama gülmemizi bölen şeyin çalan telefonum olduğunu biliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tehlikenin Adı
Teen Fiction"Sizden korkmalı mıyım Bay Tehlike"diye sormuştum karşımdaki adama "Korkmalısınız küçük hanım bu hayatta en çok benden korkmalısın" "Eğer duymak istiyorsanız söyleyim sizden korkmuyorum" dedim hiddetli bir şekilde Ertesi gün başıma gelenleri bilsem...