Kabul ettim,Kabul ettim,Kabul ettim
Günlerdir aklımda bu iki kelime geçiyor.
Bugün Arelin bana evlenme teklifini etmesinden tam 1 hafta geçmişti ve ben hala bu kararın bazen doğru olup olmadığını düşünüyordum.
Şuan odamdayım ve evlilik teklifini düşünüyorum ama aklıma annem ve babamın olmadığı gelince yine bir hüzün sarıp sarmalıyor.
Belki intihar eden babam, bizi bırakıp kaçan annemde beni büyüyünce beyaz gelinlik içinde görmek isterdi kim bilir.
Bunları düşünmek bir kez daha gözyaşlarımın yanağımdan aşağıya doğru süzülmesine sebep oldu.
Zaten şu sıralar Arel eve çok uğramadığı için sinirlerim ayrı bozuktu bir de bunları düşünmek iyice çıldırmama sebep oluyordu.
Birde hastalığım var dimi...
Günahım neydi bilmiyorum ama eğer neyse büyük bir günah olduğu belli başka türlü bu kadar kötü şeyi üst üste yaşamam imkansızdı.
Arele bile anlatmadığım yaşadığım şeyler vardı mesela...
Tecavüz gibi...
Emir kurtarmıştı bir keresinde az kalsın temiz bedenimi kirletecekti o adam.
Üstüne bir kere daha aynı şeyi yaşamıştım ama bundan kendim kurtulmuştum çok zor bir geceydi aynı şeyleri iki kere yaşamak ruhum için çok acı vericiydi.
Şiddet... Zaten defalarca uğramıştım buna. Eski yetimhanedeki müdire anne dövmüştü defalarca hiçbir suçum olmamasına rağmen.
Birde sokakta kaldığım günler yaşadığım şeyler var..
Küçüğüm tabi o zamanlar 12 yaşında falan ya var ya yokum. Bir şekilde ekmek parası kazanmk için peçete satıyordum.
Bir gün yanıma benden birkaç yaş büyük çocuklar geldi ve..
14 yıl önce...
Peçete satmak.. 1 senem falan bu olayla geçti zaten asla gücendiğim bir zamanda olmadı
Günlerden bir gün yine peçetelerimi bir örtümü ve yarım ekmeğimi alıp yok kenarlarında ki kaldırımlara geçip peçete satmaya çalışıyordum.
Artık kaç kişi alırsa çoğu kişi sadece bakıp geçiyordu alan olsa bile belki 4 belki 5 kişi alıyordu.
Karşıdan 3,4 tane çocuğunun bana doğru yürüdüğünü gördüm hatta peçete alacaklar diye sevindim bile.
Aralarında en büyük olduğunu tahmin ettiğim çocuk elinde bir poşetle yanıma geldi ve
"Bana bak küçük, peçetelerini al ve git burası bizim semtimiz"
Nereden onun semti oluyormuş paşama bak
"Nereden senin semtin oluyor be git işine bak o kadar derdimin arasında bir de seninle mi uğraşıcam ."
"Evet, uğraşacaksın canım. Sen bizi tanımadın galiba"
"Kimmişsiniz ya siz padişahın oğlu falan mı"
"En azından birinin oğluyuz ya hiç babamız olmasaydı"
"Ne diyorsun lan sen" diyip ayağa fırlamıştım benden belki yaşça büyük olan çocuklara kafa tutuyordum resmen.
"Baba diyorum" Baba kelimesinin üstüne bastırarak söyledi
"GİT BE İŞİNE SENİNLE Mİ UĞRAŞICAM" karşımdaki çocuğa tokat atmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tehlikenin Adı
Teen Fiction"Sizden korkmalı mıyım Bay Tehlike"diye sormuştum karşımdaki adama "Korkmalısınız küçük hanım bu hayatta en çok benden korkmalısın" "Eğer duymak istiyorsanız söyleyim sizden korkmuyorum" dedim hiddetli bir şekilde Ertesi gün başıma gelenleri bilsem...