4) Kaybolmak

74 4 62
                                    

  Bir yerde yönünü kaybetmek midir sadece kaybolmak? Kafanın içindeki karışıklık kaybolmak sayılmaz mı?

Dışarı çıkmak beklediğimden çok çok zor oldu. Arel'den izin alsam yemin ederim daha kolay olurdu korumaların gözünü nasıl korkuttuysa çıkmama asla izin vermediler ben de çözümler biter mi? ASLAA! Eve ben de arka kapıdan çıktım neden bilmiyorum ama oraya koruma dikmemiş beyefendi.

Dışarısı çok sade bir bahçeydi ama bahçe demek ayıp olur yani o kadar büyük ki ben kesin burada kaybederim yönümü falan .

Senden de bunu beklerim zaten Ece azcık merakına sahip çık bu sefer de ses falan duyduğunda o yöne gitmeye aklından bile geçirme

Bu konuda kendime söz veremezdim biraz meraklı melahat olabilirim ama gerçekten benim suçum değil ya her şey içimin suçu ne yapıyorsam onun yüzünden yapıyorum yani benim bir suçum yok.

Etrafta çok fazla hem de çok... Ve hepsi kocaman kocaman ağaçlar benim 15-20 katım kadar büyük ağaçlar... Çiçek de var ama böyle bilindik olan lale,gül,papatya gibi değil değişik değişik belki hayatımda hiç adını bile duymadığım çiçekler var.

Bunları düşünerek rahat bir saat falan zaman geçirdim ama bir sorun vardı: KAYBOLDUM

Evet çok ciddiyim nereye gideceğimi gram bilmiyorum en kötüsü ise telefonumun şarjı 0 ne yapıcam ben Areli de arayamıyorum.

Ece ben senin yapacağın işin yani iyi ki meraklı olma dedik her seferinde nasıl farklı bir sorun yaratıyorsun sana gerçekten pes diyorum başka da bir şey demiyorum.

Bu sefer haklıydı valla bir şey diyemiyorum yapabileceğim tek şey biraz daha yürümek belki karşıma ev falan çıkarda Areli arardım

Arelin numarasını mı biliyorsun gerizekalı Ece

Doğruydu bilmiyordum en azından evin hangi sokakta olduğunu biliyordum gözüme çarpmıştı ilk gün neydi ya ha hatırladım "Hanzade Sokak" neyse en azından bunu hatırlıyorum şimdi yapmam gereken tek bir şey kaldı o da yürümek.

15 dakikadır sadece yürüyorum ama hala bir ev çıkmadı karşıma üstüne üstlük bir de Arelin evinden daha da uzaklaşmıştım şimdi boku yedim işte artık Arel beni bulsa bile edeceğimiz kavgaya düşünmek bile istemiyorum.

Bir dakika karşıda bir tane adam mı var yoksa ben mi yanlış görüyorum.

Eceden biraz uzakta 1.80 boylarında iri yarı ve iyi giyinimli bir adam vardı bilmiyordu ki o adam aslında Ecenin kendi düşmanı olduğunu yoksa biri gider mi kendi düşmanına kendi ayaklarıyla...

Evet evet orada biri var Ece bu sefer gitme diyemeyeceğim çünkü bilmem kaç saattir buradayım ve artık hem susadım hem acıktım ve mentalim için iyi değil beni anlıyor musun?

İç sesimi hiç bir zaman asla anlamazdım ki hep benim inadıma konuşur pardon düşünür dururdu. İç sesimle olan maceramız 10 yaşında yetimhanede başladı bir gün yine müdire tarafından dövülüp açlığa, susuzluğa ve karanlığa mahkum bırakılmıştım o zaman tanıştık onunla bir daha da gitmedi namuzsuz. Tamam abarttım sanırım bazen anlaşabiliyoruz.

Neyse artık şu tuhaf adamın yanına gidelim bakalım yine ne boklar olacak.İyice yanına yaklaşmıştım ama zahmet edip kafasını bile kaldırmıyordu.

"Hey, pardon bakar mısınız?" gerçekten mi duymuyordu yoksa bilerek mi duymamazlıktan geliyordu hala anlamış değilim. Daha fazla dayanamayıp adamın kolunu dürttüm "Pardon bakabilir misiniz artık" bana çok kötü bir bakış atmıştı korkmadım değil. Ardından konuşmaya başladı "Sen hangi cürretle benim kolumu dürtüyorsun"

Tehlikenin AdıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin