28) Kavga

48 1 62
                                    

Arel'den

Eceyi en sonunda röntgen çekimine ikna etmiştim tabi bir şartla bende onunla giricektim. Bu kızın inatçılığı yok mu?

Girmeyeceğim diye hastaneyi ayağa kaldırdı resmen. Korkusu var diye bir şey de diyemiyorum iyice çıldırttı beni.

Girdiğimizde yüksek ses gelicek diye onu uyardım ve daha sıkı sarıldım hareket etmemesi gerekirdi başka türlü bir daha çekinmek zorunda kalırdı.

Aradan geçen 10 dakikanın sonunda bitmişti. Eceye makineden çıkarken sesleniyordum fakat hiç tepki vermiyordu.

Dışarı çıktığımızda hemen kalkıp Eceye baktım. Bayılmış mıydı? Yüzüne vuruyor ve kendine getirmeye çalışıyordum. Bir ara kalktı ve "Ben uyumak istiyorum" dedi ve göğsüme sokuldu.

Onun bu haline güldüm ve kucaklayıp hastane odasına götürdüm.

Sonuçlar bir kaç dakika içinde çıkacaktı bende o süre zarfında Enesle yapılacak işleri konuşsam iyi olacaktı.

Eceyi yatağa yatırdım ve hastanenin bahçesine çıktım ve Enesi orada aradım.

Fakat daha sonra birinin beni dinleyebileceği aklıma geldi ve arabaya geçtim. Araba zaten ne ses geçiriyordu ne de dışardakilere içeriyi gösteriyordu.

Arabanın içine girdiğimde Enesi aradım durumları söylemesini istedim.

Enesin dediğine göre durumlar çokta iyi değildi. Çalışanlarımdan cesaretli birisi şirketten para çalmaya cesaret etmiş.

Ve arkasını da iyi toplamış belli ki çünkü normalde buna benzer olayları en fazla yarım saatte çözerdik ama bu çok farklıydı bu sefer kimin eli değdiyse arkasını baya iyi temizlemiş.

Biz Enesle bunu konuşurken aklıma Ece geldi. Telefonu kapatıp hastanenin içerisine doğru adım attım.

Hastaneye girdiğimde hızlı bir şekilde Ecenin odasına çıktım ve durumuna baktım. Güzel kızım hala uyuyordu.

Nasıl ezebilirdim ayağını. Son zamanlarda şirketle ilgili işler çok artmaya başladı. Eceyle tatildeyken bile fazla tatil yapamadık bu durumdan ne kadar şikayetçi olsa da bana bu konu hakkında ağzını açıp tek kelime etmiyordu.

Onu çoğu yere korumayla göndermiştim benimle gezemese bile hevesinde kalsın istemiyordum.

Hem bunları düşünüyor hem de yatakta yatan Eceyi izliyordum. Çok masum duruyordu benim aksime.

Ben nasıl yapacaktım bu kızla.

Ben bu kızla evlenmek istiyorum ama şartlar hiç buna uygun değil etrafım düşmanlarımla dolu ve en kötüsü Ece kendini fiziksel olarak savunabilecek bir kız değil.

Ona artık bu dersleri düzenli olarak vermeyi bir rutin hale getirmeliyim başka türlü olmayacak yoksa her an her dakika yanında olmak isterdim ama olmuyor şirkette veya yeraltında çıkan ani sorunlar çoğu planımı mahvediyor.

Ben bu düşüncelerde boğulurken Ece gözlerini kırpıştırmaya başladı daha sonra gözlerini açtı ve boş duvara bakmaya başladı.

Yüksek ihtimal nerede olduğunu hatırlamaya çalışıyordu.

Beynindeki kitle çoğu zaman yaptığı şeyleri unutmasına neden oluyordu ve bu durum artık canımı sıkmaya başlamıştı.

En sonunda Ece güzel yeşil gözlerini bana doğru çevirdi ve beni fark etti.

"Aa Arel"

"Efendim güzelim"

"Sen ne ara geldin ya"

Tehlikenin AdıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin