Merhaba bu benim ilk kitabım. Yazım yanlışı ve mantık hatalarına dikkat ettim ama varsa düzeltmeye çekinmeyin. Fikirlerinizi merak ediyorum.
Başlama tarihi alalım
İyi okumalar.
Üzerimde büyük bir yorgunluk vardı. Yatağımdan kendimi yere bıraktım yavaşça. Her yerim ağrıyordu ve bu, hareket etmemi zorlaştırıyordu.
Yataktan çıktıktan sonra yavaşça yetimhanenin lavabosuna doğru ilerledim. Saat daha 6.30 du ve bu demek oluyor ki herkes uyuyordu.
Hemen duşa girmeye karar verdim. Her zaman herkes uyurken sabahları duş alırdım. 15 dakikalık duşun ardından banyodan çıktım. Dişimi fırçalayıp lavabodan da çıktım.
Saat 7 ye geliyordu. Herkes yavaş yavaş uyanmaya başlamıştı. Ben zaten üzerimi giymiş hazır bir şekilde yatağımı topluyordum.
Odada 8 kişi kalıyorduk. Ben zaten hiç kimseyle konuşmadığım için kaç kişi ile kaldığımın bir önemi yoktu. Zaten onlar da benimle konuşmuyordu. Tabii ki bu benim işime geliyordu.
17 yaşındayım ve şu an okula gitmek için hazırlanıyordum. 11. sınıfa gidiyordum ve okulun kapanmasına 1 hafta kalmıştı.
Hızlıca yemekhaneye gittim kahvaltı etmek için ama anlaşılan her hafta içi olduğu gibi bugün de yemek yiyemeyecektim.
O adamı yemek dağıtırken gördükten sonra yemekhaneye girmeden geri odama çıktım ve çantamı alıp çıkışa yöneldim.
Yetimhaneden çıkar çıkmaz okulun yolunu tuttum. Zaten yakındı ama birkaç ara sokaktan geçmem gerekiyordu. Bir ara sokağa girdiğim an duraksadım.
Karşımda ikili grup şeklinde 5-6 çocuk kavga ediyordu. Büyük ihtimalle aynı yaştaydık. Başka bir yol olmadığı için onlardan uzak olan tarafta yürümeye başladım. Onlara yaklaştıkça bizim okuldaki serseriler olduklarını anlamam uzun sürmemişti.
Onlara hiç bulaşmak istemiyordum ve hemen ara sokağın çıkışına yöneldim. Tam sokaktan çıkıp kurtuldum derken arkamdan bir ses duydum.
"Oooo Ege beyler de buradaymış. Hiç de selam vermiyor baksanıza"
Yavaşça arkamı döndüğümde sanki az önce kavga eden onlar değilmiş gibi hepsi sırıtarak bana bakıyordu.
Bu yıl yanımda Arda olmadığı için 1 yıldır onlarla tek başıma uğraşıyordum. Ama sanırım bugün insafa gelmişlerdi çünkü normalde direkt bana hakaret etmeye başlarlardı. Sebep ise basitti; sadece onların ailesi vardı benim yoktu.
"Bugün hiç seninle uğraşmayacağım"
"Neden?" Allah kahretmesin gerçekten bunu sormuş muydum?
O da bu dediğimde şaşırmış olacak ki başta afalladı sonra bir piç gülümsemesi takınıp bana bakmaya devam etti
"Ne o, seninle uğraşmamı mı istiyorsun yoksa?"
Kafamı iki yana salladım
"Hayır" mırıldanmıştım ama o beni duymuştu.
"Çünkü bugün keyfim yerinde. O yüzden seninle uğraşmak istemiyorum. Ama eğer çok istiyorsan çocuklar seninle ilgilensin?"
Yüzündeki gülümseme hiç silinmeden konuşmuştu. Ben cevap vermeyip sadece başımı sağa sola salladım. Birkaç kiş olsa dövebilirdim ama çoklardı.
Benim iki katımdı ama ben eğer tek olsaydı onu döverdim. Tabii sonraki gün 10 kişiden aynı anda dayak yerdim orası ayrı.
"Ben de öyle tahmin etmiştim. Hadi düş peşime." Arkasına bakıp diğerlerine "siz de bizi yanlız bırakın, işim bitince gelirim ben."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geç Bulunan Mutluluk [BxB]
Teen Fiction[TAMAMLANDI] Daha 1 yaşındayken ailesinden koparılan ve neredeyse duygularını kaybetmeye yüz tutmuş bir oğlan. O oğlana tekrar duygularını yaşatacak bir aile ve bir sevgili. Kaçırıldıktan 16 yıl sonra bulunan Ege ve ona gerçek sevgiyi tattıracak ol...