9.Bölüm

7.3K 447 80
                                    

Eveeet yeni bölümle geldim ama bana ilham gelmiyor ağlayacağım yaa.

Neyse umarım hemen gelir ve ben de yeni bölümler yazarım. İyi okumalar.

EGE'DEN

Gece saat 3 gibi uykuya dalmış, 4 saat uyuduktan sonra saat 7 gibi uyanmıştım. Uyanır uyanmaz kendimi duşa attım ve yarım saatlik bir duşun ardından altıma gri bir eşofman üstüme ise siyah düz bir sweat geçirmiştim.

Dün ben odadan çıkmadan önce beni sabah gelip kahvaltıya çağıracaklarını söylemişlerdi. Ben de odadan çıkmadan birinin gelmesini bekledim. Beklerken de kitap okumak için dün yanımda getirdiğim kitaplarıma ilerledim.

Kitaplarım arasından daha iki gün önce alıp okuyamadığım kitabı aldım ve sırtımı yatak başlığına dayayıp ayaklarımı çapraz bir şekilde üst üste atıp uzattım.

*****

Aradan yaklaşık bir buçuk saat geçmiş, saat 9 a gelmişti. Kitaba o kadar dalmıştım ki zamanın nasıl geçtiğini fark edememiştim.

Stefan Zweig'in bir kitabı olan Ay Işığı Sokağı gerçekten güzel bir kitaptı ve bitirmeme sadece birkaç sayfa kalmıştı.

Tam son sayfayı okuyordum ki kapı iki kere tıklatılmıştı. 'Gel' diye seslendikten sonra içeriye Yıldız girmiş ve kahvaltının hazır olduğunu söylemişti. Birlikte odadan çıkıp bir aşağı kata inmiştik.

Kahvaltı için dün akşamki masada sofra kurulmuştu. Tam odaya girmiştim ki karşımdaki tanıdık sima ile duraksadım. Umarım karşımda gördüğüm kişi Pars komiser değildir.

O hâlâ beni fark etmemişti.

Şu an karşımdaki kim biliyor musunuz?

Hani ben size demiştim ya bir polis beni savunduktan sonra başka bir yere tayini çıkmıştı diye.

Hah işte Pars komiser o polis değil, o polisin nerede olduğunu sorduğum ve onu bulmama yardımcı olan komiserdi. Neyse ki olayı bilmiyordu.

Sadece onun, benim sevdiğim biri olduğunu ve bir anda irtibatı kaybettiğimizi söylemiş ve onu buna inandırmıştım.

Yavaşça masaya doğru ilerledim. Masadakiler beni fark edip bana bakınca Pars komiser de yanındakinin baktığı yere bakmış ve beni görmüştü. Şaşırdığı yüzünden okunuyordu resmen.

"Ege? Kardeşim sen misin?" Onun konuşması ile herkes ona bakmıştı.

"Evet, benmişim." Ben de her ne kadar şaşırmış olsam da yüzümde tek mimik hareket etmemişti. İnsanların duygularımı anlamasını istemiyordum. Sadece Arda bir istisnaydı.

"Siz tanışıyor musunuz Pars?" diye sordu Erdem.

"Evet daha önce tanışmıştık."

"Yaaa, ne zaman?" diye merakla sordu Yıldız.

"Bundan yaklaşık 5 ay önce, 27 ocakta."

"Gerçekten tam tarihi hatırlıyor musun? Ama sen de haklısın. Ben de benim gibi muhteşem bir varlık görsem, onu gördüğüm tarihi aklıma kazırdım."

"Aslında benim hafızam kuvvetlidir ama..." Herkes gülme krizine girdiğinde Pars somurtuyordu.

"Ama bu senin muhteşem bir varlık olduğun gerçeğini değiştirmiyor." Herkes susunca bu sefer gülen taraf Pars oldu. Benim de dudaklarım kıvrılacaktı ki son anda fark edip kendimi durdurdum.

Umarım kimse fark etmemiştir, diyeceğim de şu an bana sırıtarak bakan Atlas düşüncelerimin yanlış olduğunu kanıtlar nitelikteydi.

"Ee siz nasıl tanışmıştınız çocuklar?" diye sordu Nur Hanım herkes masadaki yerine otururken.

Geç Bulunan Mutluluk [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin