3.Bölüm

9.5K 545 94
                                    

Evet üçüncü bölüm de geldi. Akşama da başka bölüm var.

Bu bölüm hikayemi ilk yıldızlayan AyazYulsel e teşekkür amaçlı atıyorum.

Sabah gözümü açtığımda gece nasıl uyuduysam o pozisyonda duruyordum. Zaten çok fazla uyuyamazdım ve kabus görmediğim geceler-ki bu yok denecek kadar az- dönmeden durduğum için aynı pozisyonda uyanırdım.

Her zaman acılarımdan dolayı 3 ya da 4 saat uyuduğum için az uyumaya alışmıştım. Bu yüzden uykumu almış gibi hissediyordum.

Yataktan çıkıp lavaboya ilerledim, işlerimi halledip dişimi fırçaladım. Daha kahvaltıya yarım saat vardı ama ben zaten kahvaltı yapmayacağım için okul formasını giymeye başladım.

Bu sırada kahvaltı vakti gelmişti. Zaten kahvaltı vakti geldiğinde yetimhanenin kapıları açılıyordu bu yüzden hemen kendimi dışarı attım.

Yavaş yavaş yürüyerek okula gitmeye başladım. Lgs sınavına girdiğimde tam not almıştım ama yetimhanede kaldığım için en yakın liseye gitmek zorunda kalmıştım.

Yine de okulum çok kötü değildi. Okulda bana bulaşan birkaç kişi dışında kimse ile bir sorunum yoktu ve tuhaf bir şekilde bu sıralar kimse bana bulaşmıyordu.

Okula vardığımda daha zil çalmadığı için herkes bahçedeydi ama herkes bir tarafa doğru bakıyordu. Onların baktığı yere bakınca dışından bile ben pahalıyım diye bağıran siyah bir araba ve başında dikilen takım elbiseli koruma gibi duran iri yarı iki adam gördüm.

Beni alakadar etmediğini düşündüğüm için önüme döndüm ve yürümeye başladım. Tam daha birkaç adım atmıştım ki arkamdan biri seslendi.

"Ege Bey!"

Şimdi herkes gözünü arabadan çekmiş bana bakıyordu. Arkamı dönüp sesin geldiği tarafa baktım. Takım elbiseli adamlardan biri yanıma doğru geliyordu.

"Ege Bey buyrun Halil Bey sizi arabada bekliyor."

Şimdi anlaşıldı ne olduğu.

Adam eli ile arabayı gösterdiğinde kısa bir baş selamı verip arabaya doğru yürümeye başladım. Tam arabaya varacağım sırada arabanın kapısı açıldı ve içinden Halil Bey çıktı. Şimdi fark ediyordum da adam aşşşşşırı yakışıklıydı.

Üzerindeki siyah takım da ona çok yakışmıştı. Bu düşünceleri bir kenara bırakıp ona doğru ilerlemeye devam ettim.

"Günaydın Ege." deyip elini uzattı. Temas sevmediğim için elini tutmadım.

"Günaydın Halil Bey." Elini tutmadığım için bariz bir şekilde olmasa da üzülmüştü. Yüz şekli hiç değişmemişti ama gözlerinden belliydi.

"Dün sana ne zaman gitmek istediğini sormayı unuttuk da." Eliyle ensesini kaşıyarak konuşmuştu.

"Aslında bu kadar zahmet edip buraya gelmenize gerek yoktu. Müdürden telefon numaramı alıp arayabilirdiniz. Ya da mesaj atabilirdiniz."

Sanki yeni farkına varmış gibi bir aydınlanma yaşadı.

"Doğru ya... Hiç aklımıza gelmedi doğrusu. Neyse ne zaman gidelim?"

"Okul çıkışı gidebiliriz. Tabii sizin için uygunsa."

"Uygun, uygun. Saat kaçta bitiyor okul?"

"15.10 da bitiyor. İsterseniz siz o zamana kadar işlerinizi halledin, bana numaranızı verin ben çıkınca size haber vereyim."

Geç Bulunan Mutluluk [BxB]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin