Merhaba arkadaşlar. Bu bölüm bence çok soft oldu.
Düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın. İyi okumalar.
YAZAR'DAN
Demirci kardeşler güzel bir yemeğin ardından salonda çay içmeye başlamışlardı. Salonda sohbet ettikleri sırada Ege'nin telefonuna mesaj gelince herkes sustu.
Arda'm: Bebeğim müsait misin?
Arda'm: Görüntülü konuşacaktık ya hani.
Ege: Ben seni 5 dakikaya arayacağım birtanem.
Ege Arda ile konuşurken sevgi sözcüğü kullanmaya bayılıyordu. Zaten salondaki sohbet de bitmişti o yüzden odasına çıkmasında bir problem yoktu.
"Arda ile konuşacaktık da. Sizin için sorun yoksa odama çıkıyorum."
Demirci kardeşler sorun olmadığını söyleyince Ege herkese iyi geceler dileyip odasına çıktı.
"Biz de bahçeye çıkalım mı? Hava çok güzel." Herkes Ayla'nın fikrini mantıklı bulunca bahçedeki büyük masanın etrafına oturdular. Masa Ege'nin balkonun hemen altındaydı.
Bu sırada Ege odasına çıkmış, merdivenlerdeyken de Arda'yı aramıştı. Birkaç çalış sonra Arda'nın neşeli sesi doldu kulaklarına.
"Bebeğim." Ege odasına girip kapısını kapattı. Yaklaşık 5 dakika havadan sudan konuştuktan sonra içerisi sıcak olunca Ege klimayı açmak yerine balkona çıktı.
"Aynen öyle. Kas yaptım baya." Ege yumuşak koltuklardan birine oturunca gülümseyerek konuştu.
"O zaman gelince elimden kurtulamazsın Arda'cım. Tüm kaslarını elleyeceğim." Dilini dudakları üzerinde gezdirip çapkınca göz kırptı.
Kulaklarını Arda'nın kahkahası doldurunca o dayanamayıp sesli bir şekilde gülmeye başladı.
Tabii aşağıdan ona hayran hayran bakanların farkında değildi.
Demirci kardeşler onu ilk defa böyle gülerken görüyordu ve hepsinin düşüncesi aynıydı; ne kadar güzel gülüyor.
Biyolojik abiler kıskançlıktan ölecekti resmen. Çünkü karşısındaki çocuğun sesini, kardeşlerine sesleniş biçimini duymuşlardı ve kardeşleri o kişiye özgürce gülüşünü sunuyordu. Üstüne üstlük biricik kardeşleri karşıdaki herife sonuna aitlik eki koyduğu sevgi sözcükleri kullanıyordu.
Masadaki herkes susmuş tüm odak Ege'nin gülüşüydü. Hatta karşı hattaki Arda bile susmuş çocukluk arkadaşına hayran hayran bakıyordu.
"O nasıl güzel gülüştür deniz gözlüm. Bir kere daha gülsene kurban olduğum, kulağımızın pası silinsin."
Ege o kadar utanmıştı ki yüzü domates gibi kızarmıştı. Kalkıp balkonun korkulukları dayandı ve gökyüzüne baktı. Ne zaman utansa yukarı bakardı. Aşağıdakiler de kırmızı Ege'yi görünce kısık sesle gülmeye başladılar.
"Oy çen utandın mı çen?"
"Sus Arda ya!" Ege sahte bir kızgınlıkla sesini yükseltti.
"Hem sen ne zaman geliyorsun? Çok özledim ben seni."
"Hemen de konuyu değiştir." Kıkırdadı Arda. "Ben de tam bilmiyorum ki. Hem sen beni boşver, ailenle aran nasıl?"
İşte şimdi aşağıdakiler suspus olup dinlemeye başladı. Tamam belki dinlemeleri biraz ayıptı ama onlar dinlemiyordu ki, Ege onların yanında konuşuyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/364843039-288-k249074.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geç Bulunan Mutluluk [BxB]
Ficção Adolescente[TAMAMLANDI] Daha 1 yaşındayken ailesinden koparılan ve neredeyse duygularını kaybetmeye yüz tutmuş bir oğlan. O oğlana tekrar duygularını yaşatacak bir aile ve bir sevgili. Kaçırıldıktan 16 yıl sonra bulunan Ege ve ona gerçek sevgiyi tattıracak ol...