30. Bölüm: Kaybolmak

11 2 0
                                    

SELAAAMMMMM

Yeni bir YANKI gününden herkese selamlaarrr.

Bölümler geç geliyor farkındayım ama sebeplerim tabiki varrr.

Süprizzz yeni bir kitap başlangıcındayııımmm.

YANKI'dan bağımsız kendimi çok daha geliştirmiş bir şekilde kitap yazıyorum.

Çok yakın Dephan adlı kitabımız yayında olucakkkkk.

Ve maalesef ki YANKI'nın finali yaklaşıyor :)

İYİ OKUMALARRRRR

Gözlerimi bir kez daha sımsıkı yumdum. Sanki uyuyabilecekmiş gibi. Sanki uyusam herşey geçecekmiş gibi. Sanki uyusam herşey düzelecekmiş gibi. Ama öyle olmayacaktı. Ne uyuyabilecektim, ne herşey geçecek ne de herşey düzelecekti. Hiç biri olmayacaktı.

Ben yine düzeltilemeyecek bir Gece'ydim.

Masum ama suçlu olanından.

Ve hep yalnız olanından.

~~~~~

"GÜNAYDIN!"

Gözlerimi hızlıca açıp yatakda doğruldum. Karşımda ise görmeyi beklemediğim biri, Rüzgar bulunuyordu. Pis sırıtışı yüzünden uzaklaşıp yerini kahkahaya bırakırken kaşlarım hayli çatıldı. Uyku sersemliğini bile yaşayamazken bu denli hızlı bir şekilde ayılmam şaşırtıcı derecede garip olmuştu.

"Noluyor ya?" dedim hiddetle.

Rüzgar'ın ardından kapının eşiğinde beliren Beliz'inde yüzünde muzip bir gülümseme mevcuttu. Rüzgar gibi kahkaha atmasada ikisininde gülmesinin sebebinin ben olduğuma emindim.

Çatık kaşlarım eşliğinde sert bakışlarım Rüzgar'a dönmüştü. O ise kolundaki saati göstermekle yetinmişti.

"Saat on iki. Holding diyorum, işler diyorum, bekleyen bir eğlence diyorum!" dedi heyecanla.

Gözlerim irice açılırken uzanıp komodinden telefonumu aldım. Saate baktığımda Rüzgar'ın gerçekten haklı olduğunu fark ettim. Saat çoktan on ikiyi geçiyordu nasıl bu denli çok uyumuştum ki ben?

"Neden kaldırmadınız ya?" dedim ayaklanırken. Hızla ayağa kalkıp dağılmış olan yatağı toplamaya başladım. Ardından banyoya ilerleyip elimi yüzümü yıkadım. İki ayağım bir pabuca girmiş bir vaziyette tekrardan odaya ilerleyip gardrobumun kapaklarını ardına kadar açtım. Rüzgar ve Beliz'in kahkahaları ise havada uçuşmaya devam ediyordu.

"Sakin ol kızım. Rüzgar bile şuan burada, gitmedi. Ne bu acele?" dedi Beliz.

Kafama dank eden gerçek ile başımı Rüzgar'a çevirdim. Hadi ben geç kalmıştım, peki ya neden Rüzgar'da buradaydı? O da geç kalmış olamazdı öyle değil mi?

"Çok doğru. Sen neden buradasın?" dedim.

Rüzgar az önce toplamış olduğum yatağa oturup sırtını başlığa iyice yasladı. Ardından sırıtmaya devam ederek kollarını önünde bağlayıp gözlerini bana dikti. Bu gerçekten çok sinir bozucu bişeydi.

"Serkan göndermedi." dedi sırıtmaya devam ederek.

Kaşlarım olduğundan daha fazla çatılırken açtığım gardrobumun kapaklarını kapatıp yatağın önüne doğru ilerledim. Oturmayıp ayakta dikilerek gözlerimi kısıp üstten Rüzgar'a baktım. O ise gülmeye devam ediyordu.

YANKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin