28. Bölüm: İlaçsız Bıçak

10 1 0
                                    

SELAAAMMMM

Nabersinizzzzz

Bölümler geç geliyor farkındayım ama idare etmeye çalışıyorum.

Yeni kurgumuza başladım ve çok yakında bizlerleeee

YANKI'ya ağırlık vermeye çalışacağım, şimdilik önümüze bakalım.

Oy vermeyi unutmayınn

İYİ OKUMALARRR

Ben duymuştum.

Ben, herşeyden sakındığım kızın, kindar ve saflığını kaybetmiş biri olduğunu duymuştum. Ben, Aşkın'ı ilk defa duymuştum. Saflıkla, temizlikle değil. Öfleyle, kinle duymuştum.

Ben Aşkın'ı artık tanıyamazdım.

Gözlerimi kapayıp açtım. Dalgaların sesleri kulaklarıma vardı.

Ve dalgalar bir anıma daha şait olmuşlardı. Acı, çaresizlik ve korku. Hepsinin bir olduğu bir anı. Ellerim ağırlaşıyor ve ben yavaşca yere çöküyorum. Gözlerimden yaşlar düşmüyor ama kalbimden akıyor.
Önüm karanlık, tıpkı geçmişim gibi. Susuyorum ama sanki konuşuyorum. Bedenim taşıyamayacağım kadar çok ağırlaşıyor.

Hayatım değişiyor gözler önünde. Eller uzanmıyor, bedenler uzaklaşıyor. Gözler üzerimde sesler yok. Bedenime bir el sarılıyor ama sanki kayboluyor. Adım haykırılıyor ama algılarım kapalı. Bedenim yavaşca doğruluyor ve sessizce gözlerim denizi buluyor. Ayaklarıma soğuk sular değiyor ve bileklerim taşlar yüzünden kesiliyor. Kaşlarım çatık ve göz camlarım buğulu. Hayatım karanlık ve ben aydınlığım.

Eğer bir gün kaybolursam yolum aydınlanır.

Ben ve ben ile. Kendim ile.

Bizsiz ben ile.

~~~~~

Eğer bir gün kalırsan çıkmazlarında, kaçma. Korkma. Yorulma. Usanma. Eğer kaçarsan yakalanırsın. Eğer korkarsan kaybolursun. Eğer yorulursan yaralar alırsın. Eğer usanırsan ölürsün. Yakalanma, kaybolma, yaralanma ve sakın ölme. Elini tut. Kendi elini tut. Kimseye tutturma ki yıkılmayasın. Gözlerini kaçırma sakın gerçeklerden. Ruhunu dik tut ve karanlığa gömülme. Bataklıklara uyma. Uyarsan eğer batarsın. Batma.

Kendine uy, başkasına uyma.

Gözlerini kapayıp aç. Nerede olduğuna, ne durumda olduğuna bak. Bak ki hatalarını göresin. Bak ki kendini göresin. Yanlışlarını bil ki doğruları bulasın. Doğrular sensin.

Önce kendini bul.

"Günaydın" dedim.

Çektiğim sandalyeye oturup tabağımı önüme çektim. Doldurulmuş suyumdan bir yudum aldım. Gözler üzerimde miydi yoksa hareketlerimde mi bilemiyordum. Başımı kaldırıp masanın etrafındakilere baktım.

"Sana günaydın, öğlen oldu." dedi Rüzgar.

Normalde olsa Gece göz devirirdi. Ama bu sefer yapmamıştı o Gece. Bu sefer susmuştu. Ve evet, ben susmuştum. Ama ruhum susmakdan ziyade haykırıyordu.

"Geç uyudum biraz ondandır." dedim.

Çatala sapladığım peynirleri dudaklarıma değirerek çiğnedim. Aklım kalbim kadar karışık ve çaresiz. Ruhum karanlıkda ve gözlerim kapalı. Önüm engellerle dolu pürüzlü bir yol. Yalnız mıyım bilmiyorum ama ruhum tek.

YANKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin