32. Mutlu Son

27 3 0
                                    


Selaaammm

Geç gelen final bölümü ile geldim bu sefer.

Evet, final ;)

Öncelikle şunu duyurmak isterim ki yeni kitabımız "Dephan" ilk bölümü ile yayında. YANKI'nın ardından gerçek anlamda çok beğendiğim ve zevkle yazdığım bir kitap.

Yeni kitabımızda görüşebilmek dileğiyle.

İYİ OKUMALAR

(Üstü okumayan varsa mutlaka okusun)

Yıllar da geçer mi ölümün ardından?
Geçer. Ölüm de, acısı da elbet bir gün son bulur. Ancak benim içimdeki bu acı sonsuza dek son bulmayacak hatta söndürülemeyecek bir hâl aldı. Arlas. Basit bir isim veya kişi olarak da görünse o kişi benim sevdiğim adamdı. Ve o adam şimdi yoktu. Onun mutlak sonunu ben belirlemiştim. Kalbinden yediği kurşun onun sonu olmuştu. Her iki anlamda da ben onu kalbinden vuran kadındım. Ne acı ki onu sevdiği kadın öldürmüştü.

Ne kadar süre o soğuğa maruz kaldım bilmiyorum ama ardımda duyduğum sesler bile artık bana soyut gelmeye başlamıştı. Sanki bedenen buradaydım. Ruhum uçup gitmişti sevdiğimle beraber. Yere çökmüş, dizlerimi kendime çekmiştim. Sevdiğimi benden alan acımasız dalgalar kıyıya vurduğu kadar bedenimede vuruyordu. Başım hafif yana eğilmişti. Denizi izliyordum ama aklımda olan şey denizin görüntüsü değildi. O anı tekrardan yaşıyor gibi hiss ediyordum sanki. Ardımdaki baskı ve çıkan silah sesi. Beynimde bir yankıydı hepsi.

Ardımda duyduğum polis sesleri miydi umurumda olan? Asla. Tek beklediğim şey Arlas'ın cansız olduğunu bildiğim bedeninin o dalgaların arasından kurtarılmasıydı. O kadar umitsizdim ki sindirmiştim öldüğünü. Garip geliyordu ölmüş olması elbet ama dakikalar öncesindeki gibi ölmediğini haykırmıyordum. Kabullenmiştim. O ölmüştü. Onun sonu benim ellerimden olmuştu.

"Eda!"

Saatler önce neredeydi? Başımı çevirdim. Etraf büyük fenerlerle aydınlatılmıştı. Saatler önce uçurumun kenarında olan herkes şimdi buradaydı. Aşkın ve Zerrin Soysal ortalarda yoklardı. Olmamalıydılar da.

Vera koşuyordu. Ardında ise sakinliğiyle adımlayan Kuzey vardı. Daha önce neredeydiler? Eda ağlayarak Vera'ya sarılmıştı. Vera ise şaşkınlıkla diğerlerine bakındı. Kaşları çatıkdı, uzakda değillerdi. Görmek mümkündü. Eda'yı çekiştirip kendinden ayırdığında Serkan ile göz göze gelmişti. Serkan ise gözlerini ondan çevirdi.

"Arlas denize düştü." dedi Berkay.

Vera'nın çatılan kaşları dahada çatıldı. Başımı çevirdim. Tekrar denize daldı dalgın gözlerim. Arlas'ı aradı bir süre. Ama o yoktu. Ardımda gerçeklerle yüzleşen kardeşi az sonra gelip bana abimi sen öldürdün deseydi ne derdim? İnkâr mı ederdim? Asla. Haklıydı. Abisini ben öldürmüştüm. Bu bir gerçekti. Kendimi affettirmem ise imkansız gibi bişeydi. Böyle bir çabamda olacağını sanmıyordum. Bunu yapmaya yüzüm dahi olmazdı.

"Öldü mü?" dedi Vera.

Acı dolu bir gülümseme sundum denize. Öldü mü sorusu saçmaydı. Öldürdü mü sorusu asıl doğru olan soruydu. Bir değil, birden fazla çığlık sesi duydum. Asıl acım şimdi başlıyordu. Artık herkesin gözünde suçluydum. Artık bir katildim. Evlat katili, abi katili ve kardeş katili. Her anlamda.

YANKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin