26. Bölüm: Yabancı

21 2 3
                                    


AHAHAHA SELAAAMMMM

Nasılsınız diye sormuyorum
Direk iyi olmanızı diliyor ve oyalanmadan okumaya geçmenizi istiyorumm.

Oy vermeyi unutmayınn

İYİ OKUMALARRR

Düşüncelerimin ve şaşkınlığımın dağılmasına sebep olan, merdivenlerden hızlı adımlarla inen Serkan olmuştu.

"Anıl,"

"Gece"

"Ne işiniz var sizin burada?"

Son basamağı da inip karşımıza geçtiğinde, önce sesi sonra da kendisi mutfakda olduğunu belli eden annem geldiğimizi fark edip yanımıza gelmişti.

Hani hastaydı?

Gayet iyi duruyordu. Hastalıkdan eser yoktu. Abartısız eskisinden bile daha sağlıklı duruyordu. Bunu fark edişimle kaşlarım çatılmış, gözlerim Serkan ve annem arasında mekik dokumuştu.

"İyileştin galiba anne?"

Annem hasta olmadığını anladığımı fark ederken yüzü asılmış, bakışları Serkan'a dönmüştü. Anıl'da benim gibi şaşırmıştı. "Bir günde" dedi cümlemi tamamlayarak. Bu sefer bakışlar bir kaç saniyeliğine Anıl'a dönmüştü.

Sanırım öğrenmem gereken bişey daha vardı. En azından mantıklı bir açıklama duymaya hakkım vardı.

~~~~~

Dediğim gibi olmuş, mantıklı bir açıklama dinlemiştim. Serkan, Rüzgar ve kızları çağırıp birlikte açıklama yapmışlardı. Ancak bu açıklama sinirlerimi bozmaya yardımcı olmuştu.

Önce annem söze başlamış, sonrasını Serkan ve diğerleri getirmişti.

Serkan İstanbul'dan ayrıldığı gün, yani Arlasların Serkan'ın önünü kestiği gün Arlas evimize gelmişti. Bizim nerede olduğumuz hakkında annem ve babamın ağızını yoklamış, ancak bir sonuca varamamıştı.

Daha öncede söylediğim gibi. Paris'e giderken arkamızda hiç bir iz bırakmamıştık. Kısaca annem ve babam bile nereye gideceğimizi bilmiyorlardı. Bu yüzden de Arlas'a verebilecek bir cevapları yoktu. Annemler neden İstanbul'dan ayrıldığımızı ya da Arlasların yaptıklarını bilmiyorlardı. Bu yüzdende Arlas'ın annemlerle bir oyun oynaması kolay olmuştu.

Annemin dediğine göre Arlas benimle kavga ettiğini bu yüzden de İstanbul'dan giderken kendisine haber vermediğimi söylemişti. Ayrıca telefonlarını açmadığımı söylemiş, bu yüzden kendini suçladığını belirtmişti. Annem ve babamdan da bir ricada bulunup, beni İstanbul'a döndürmelerini istemişti. Tabiki de bunu fark ettirmeden yapmalarını söylemişti.

Annemlerde sadece bu yolu bulabilmiş, ancak bu da beni İstanbul'a getirmeye yeterli olmayınca Serkan ve diğerleriyle konuşmuşlardı. Ancak onlar bunu kabul etmemiş, geri dönmek istemişlerdi. Annemlerse buna karşı çıkıp, bir kaç gün burada kalmalarını eğer ben dönmezsem o zaman gidebileceklerini söylemişlerdi.

Daha öncede söylediği gibi. Serkan, anneme çok bağımlı birisiydi ve annemin isteğine karşı gelemezdi. Bu yüzden eğer ben gelmez isem geri dönmek şartı ile kabul etmişti. Geri dönmeyeceğimi düşünmüş, ancak yanılmıştı. Çünkü ben cesaretimle şuan tam karşısındaki koltukda oturmuş, onları dinliyordum. Bunu beklemediğini de az çok tahmin edebiliyordum.

YANKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin