18. Bölüm: Hisler Yalan Söylemez

14 2 9
                                    

𝗛𝗲𝗿𝗸𝗲𝘀𝗲 𝘀𝗲𝗹𝗮𝗺𝗹𝗮𝗮𝗿𝗿.

𝗡𝗮𝗯𝗲𝗿𝘀𝗶𝗻𝗶𝘇𝘇𝘇. 𝗜̇𝘆𝗶 𝗼𝗹𝗺𝗮𝗻𝛊𝘇 𝗱𝗶𝗹𝗲𝗴̆𝗶𝘆𝗹𝗲 ;)
𝗛𝗶𝗰̧ 𝘂𝘇𝗮𝘁𝗺𝗮𝘆𝗮𝗹𝛊𝗺 𝗯𝗲𝗻𝗰𝗲.
𝗛𝗲𝗿𝗸𝗲𝘀𝗲 𝗶𝘆𝗶 𝗼𝗸𝘂𝗺𝗮𝗹𝗮𝗿 𝗱𝗶𝗹𝗲𝗿𝗶𝗺𝗺.

𝗢𝘆 𝘃𝗲𝗿𝗺𝗲𝘆𝗶 𝘂𝗻𝘂𝘁𝗺𝗮𝘇𝘀𝗮𝗻𝛊𝘇 𝘀𝗲𝘃𝗶𝗻𝗶𝗿𝗶𝗺𝗺.

Saat yediye yaklaşırken babamı yalvar yakar annemle yemeğe çıkması için ikna etmiştim.
Eşyalarım odaya taşınmıştı ve bende çoktan odama girip hazırlanmaya başlamıştım. Serkan yarım saat önce gelmişti ve benim arkamdan o da kendi odasına çekilmişti.

Üzerime bebe mavisi bi crop altınada beyaz şort etek giyindim. Saçlarımı taradım ve fön çekip bıraktım.
Sabah ki makyaşımı sildim ve daha sade bir makyaj yapıp telefonumu aldım ve aşağıya indim.

"Hediye teyze!" dedim merdivenlerden inerken. Ayağımdaki beyaz yüksek taban spor ayakkabılarımın çıkardığı ses evin içinde yankılanıyordu.

"Efendim kuzum" dedi tabakları masaya düzerken Hediye teyze.
Sofraya göz gezdirdiğimde binbir çeşit yiyecek olduğunu fark ettim. Ve bu beni aşırı mutlu etmişti. "Oo Hediye Sultan, masa donatılmış yine." dedim ve sarmadan bi tane alıp ağzıma attım.

Aşırı lezzetliydi.

Sanırım Hediye teyzeden yemek konusunda almam gereken dersler vardı.

"Eksik bişey yoktur inşallah?" dedi soru sorar gibi. Gülümsedim ve başımı hayır anlamında salladım.
Herşey zaten dört dörtlüktü.

Kapı çalmıştı.

Kendimi toparlayıp salondan ayrıldım ve kapıya yöneldim. Aynada kendime çeki düzen verdim ve kulpu çevirip kapıyı açtım.

"SÜRPRİİİZZZZ!!!"

Eda, Vera ve Çınar gelmişti. Bizim kızlar fazla enerjili gelmişti belliki.

Eda ve Vera önden girip bana sarıldıklarında onlara karşılık bende sarıldım. Geri çekildiklerinde "Hoşgeldiniz" dedim ve güldüm.
Çınar'da içeriye girdiğinde hayattan bezmiş bi yüz ifadesi takınmıştı yüzüne. "Ben bu kızlardan usandım. Gelene kadar riv riv riv, başımın etini yediler." dedi.

Kahkaha atarak güldüm.

"Ne gülüyosun be. Valla bu kızların riv rivi hiç bitmiyor." dedi ve göz devirdi. Çınar'ı taklit eder gibi yüzümü buruşturdum.

Vera elindekileri bana uzattığında güldüm ve elinden aldım.
"Sağolun da gerek yoktu." dedim. Vera bir şey diyecekken Çınar sözünü kesti. "Gerek yoksa ver götürüp evde yiyelim. O kadar para saydım lan ben ona!" dedi söylenerek. Eda Çınar'ın omuzunu çimdiklediğinde Çınar acıyla inledi.

Vera ve ben onların bu haline gülmüştük.

Elimle salonu işaret ettim. "Hani Serko nerde?" dedi Çınar.

Harbiden Serkan'ı unutmuştuk.

"Bak şimdi nasıl geliyor." dedim ve başımı merdivenlere çevirdim.
"Serkaaannn!" dedim adını uzatarak.
Bi kaç kez seslendim ve en sonunda söylene söylene aşağıya indirmeyi başarmıştım. "Sus be sus. Başımıza muhabbet kuşu oldu buda!" dedi merdivenlerden inerken.

Dediğini tekrar ederek yüzümü buruşturdum. Serkan bu hareketime göz devirip Çınar ile tokalaştı. Bunlar cidden iyi anlaşıyordu. Hayır yani ne ara bu kadar yakın olmuşlardı.

YANKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin