Selamm
Yeni bölüm geldii
İyi okumalar
__Burak'tan
Ben aşık olmuştum. Ben Büge'ye aşık olmuştum öyle mi?
"Nasıl yani?"
"Baya. Aşık olmuşsun işte."
"Nasıl bu kadar eminsin."
"Düşüncelerin öyle söylüyor."
Sessiz kaldım. Çünkü ne diyeceğimi bilmiyordum. Ben aşk nedir, nasıl bir şeydir hiç öğrenmemiştim.
Ben aşkı bilmiyordum.
Aşkı ondan mı öğrenecektim? Hayatıma giren ilk ve tek kadın olarak o mu aşkım olacaktı şimdi?
"Ben aşkı bilmiyorum ki."
"Öğrenirsin."
"Nasıl?" dedim.
"Onunla." dedi. Bakışları ile de bir yeri işaret ederek.
İşaret ettiği yere baktığımda Büge'yi gördüm. Ona çok yakışan saçları ve asla solmasını hak etmediği gülümsemesi ile birlikte Aslı ile konuşuyordu.
Sadece ona bakarken bile hızlanan kalbim, içime dolan bu huzur muydu aşk?
Onsuz yapamayacağın bir histi bu. Seni cayır cayır ama tatlı bir şekilde yakan bu ateş miydi?
Eğer aşk buysa çok güzeldi.
Gözleriniz saniyeler için bile ayrılsa duyulan özlem mesela. Özlemek güzel midir bilmem ama. İşin içinde onu özlemek varsa, özlemek bile güzeldi. Sırf o olduğu için özlemek bile tatlıydı.
Bu yaşta aşk mı olurdu peki? Oluyordu. Gerçekten de aşk ansızın seni içine alıyordu.
Büge ile Aslı da yanımıza geldiğinde birer sandalye alıp oturdular.
"Burak?" dedi Büge.
"Efendim?"
"Ne yapıyorsunuz burada?"
"Selim ile tanışıyorduk."
Büge bir Selime bie bana baktı. Selim ile Aslı'nın bakışları da aramızda mekik dokuyordu.
"Sen sosyalleşmeye mi başladın yoksa bana mı öyle geliyor?"
"Yani.. Selim ve Aslı ile tanışırım daha başka kişilerle tanışmam herhalde. Çünkü onlar senin de arkadaşların. Sen güveniyorsan ben de güveniyorum."
"Zorunda değilsin biliyorsun değil mi?" dedi alçak bir sesle. Beni ve ailemi tanıdığı için biliyordu neler olduğunu. O yüzdendi bu sorusu.
"Ben istedim."
Gözlerinde bir ışıltı gördüğümde hayran olmuştum gözlerine. Ne düşündü de böyle oldu bilmiyorum fakat hep böyle bakmasını istiyorum bakışlarının. Ama sadece bana.
"Çok sevindim Burak." dedi Büge gerçekten mutlu olduğunu belli eden sesi ile.
***
Büge'den
Bugün okulda Burak'ın yeni çevre yapmaya çalışması beni çok mutlu etmişti. Farkında değildi belkide ama ilk tanıdığımda solgun ifadeleri kayboluyordu. Arkadaş edindikçe mutlu oluyordu. Bugün bunu kesin ve net anlamıştım.
Bunu başarmak ise benim için çok güzel bir duyguydu.
Burak'ın hayatına etkim vardı. İyi gelmiştim belki de ona.
Bunu düşündükçe karnımda bir şeyler oluyordu. Gıdıklanma gibi hissettiren bu ses mutluluk hormonu salgılıyordu bedenime ve ruhuma.
Şu anda da Aslı ile birlikte bizim evdeydik. Genel sohbetimiz arasına konu Burak'a gelmişti.
"Bugün gördüğümüz gerçekti değil mi?"
"Evet." dedim gülümseyerek.
"Peki.. Bunun nedeni ise ne biliyorsun değil mi?"
"Nasıl yani?"
"Sen Burak'a iyi geliyorsun Büge. Derste ruhsuz ruhsuz oturan ve tek gayesi sadece çalışmak olan o çocuğun ruhunu sen açıyorsun. Zaten senin de pek bir farkın yok."
"Ben sadece arkadaş oldum onunla. Gerisi onun sayesindeydi." dedim kendimi de kandırırken.
"Hadi ama.. Sadece arkadaş olmadın onunla. Hem zaten onunla arkadaş değilde başka bir şey olacaksınız."
"Ne ima ediyorsun Aslı?"
"Görüyorum be kuşum. Ona karşı bir şeyler var sende. Onda da sana karşı var. İkiniz de boş değilsiniz."
Sessiz kaldım. Şu an için aklımda hiçbir şey yoktu. Aslı'nın dediklerini düşündüm. Öyle miydi?
Bunu ince ayrıntısına kadar düşünmem lazımdı. Bence böyle bir şey mümkün değildi. Hem olsa ne olacaktı? Burak daha yeni açılıyor. Bana aşık olamazdı.
Bu his bana karşı acıdan başka bir şey olmazdı. Olsa bile kabul etmemeliydim. Olamazdık ki.
Çalan telefonla düşüncelerim bölündü.
"Annem arıyor. Bu akşam için bu süre onun için fazla bile olmuştur kesin." homurdanarak telefonu açtı.
"Efendim anne... Aşağıda mı?... Anne az daha dursaydım ya... Çok denk gelmiyor ama... Peki tamam.. Görüşürüz."
"Gitmem gerek. Abim gelmiş aşağıda beni bekliyor.." telefonu çantasına koydu. "Sen de biraz düşün. O da boş değil sana."
Yatağımın üzerine koyduğu ceketini alıp giymeye başladı.
"Neyi düşüneyim Aslı. Hiç ihtimal vermiyorum."
"Böyle kestirip atma Büge. Kendi içinde bu güzel hisleri, özellikle karşılıklı iken bitirmeye çalışma. Şimdi gidiyorum ama bunu elbet konuşacağız. Hiç kaçışın yok."
Kapıya kadar eşlik ettim. Ayakkabılarını giyerken konuşmaya devam ediyorduk.
"Bilmez miyim senden kurtuluşun olmadığını?"
"Aferin." dedi sırıtarak. Sarıldıktan sonra merdivenleri inmeye başladı.
"Görüşürüüüüz."
"Görüşürüz." dedim gülerek. Şapşal.
**
Bölüm sonu
Uzun zamandır bölüm gelmemişti. Çünkü sınavlarım vardı. Şimdi de bunu atıyorum. Minik bir karar aşamasındayım. Ya hepsini yazıp tek seferde paylaşacağım ya da bu Salı ve Cuma programına devam edeceğim.
Kararı verirken de yeni bölümler yazıyorum.
Not: Bu bölüm geldiği için programa devam edersem Salı günü (yarın) için bölüm gelmez bilginize.
Veee 2k okunma olmuşuz 🎉
Görüşmek üzereee <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAKTİM YOK / YARI TEXTİNG
RomantikBurak: Ne istiyorsun? 055*: Bu kadar kaba olma ya. 055*: Alt tarafı bir soru soracaktım. Burak: O zaman sor, ders çalışmam lazım. 055*: Alıkoyduysam özür dilerim. 055*: Ama bu kadar kaba olmana gerek yoktu. Burak: Kaba değilim, ne soracaksan sor. **...