Yeni bölüm geldii
İyi okumalar
__Elime telefonumu da aldığımda kapıya doğru yürüdüm.
"Anne ben çıkıyorum."
"Tamam kızım. Montunun fermuarını da çek üşütme. Bak kar yağıyor."
"Tamam anne. Küçük çocuk değilim."
"Bu üşütmeyeceğin anlamına gelmez. Çek hadi fermuarını." dedi annem diretmeye devam ederken.
"Off, tamam anne, çektim işte bak." dedim fermuarımı çektikten sonra.
"Tamam, şimdi gidebilirsin."
"Çıkıyorum şimdi."
"Allah'a emanet ol."
"Sende." diyerek sonunda evde çıktım.
Apartmandan da çıktıktan sonra yürümeye başladım. Bir 20 dakikalık yolum vardı.
Burak bir kafede buluşalım demişti. Yüzde hesaplamasından sonra yüzdeyi arttıracak bir şey ile karşılaşmamıştım. Sınavlar gelmişti. Konuşmalarımız veya kütüphanede buluşmalarımız hep ders işlemek, sınavlara çalışmak içindi. Şimdi ise 11. Sınıfın da yarı tatiline girmiştik. Yağan bu kar kesin okula 1 hafta daha tatil etmesine neden olacağına emindim.
Beni de mutlu ediyordu. Bir hafta daha okulsuz geçirmek Burak ile konuşmamıza artıdan etkisi oluyordu. Vaktimiz daha fazla oluyordu.
Zaten bana da demişti. Sana karşı vaktim var. Her zaman.
Düşmüştüm. Açık açık kendime itirafım ise biraz sonradan olmuştu ama olmuştu. Çocuğun sözlerine düşmüştüm. Zaten güzel gülüyordu zalimin oğlu.
Kafeden içeri girdiğimde bakışlarım etrafta dolandı. Burak'ı kafenin orta ksısımında bir masada gördüğümde etrafa tekrar hızlıca bir bakış attım. Başka boşta masa yoktu. Kafelerde ortada oturmayı sevmiyordum.
Burak'ın yanına gittim. Benim masaya yaklaşmam ile ayağa kalktı. Ne oldu dercesine baktığımda sandalyenin arkasına geçti.
"Otur." ben sandalyeye otururken ittirdi daha rahat oturmam için. Daha sonra da karşımdaki sandalyeye oturduğunda 32 diş sırıttığıma emindim.
Şimdi bunu ihtimal yüzdesini eklemeli miydim? En son %30 olmuştu. %31 mi saysaydım bu ihtimali?
"Tatile de girdiğimizde göre artık daha rahat buluşabiliriz." dedi.
"Evet."dedim bende.
Araya bir sessizlik girdiğinde neden böyle olduğunu sorguluyordum.
"Karı sever misin?"
"Evet. Özellikle kardan adam yapmayı."
"Yapalım seninle."
"Ne zaman?" dedim heyecanla. Bayılıyordum kar ile oynamayı.
"Ne zaman istersen."
"O zaman şimdi yapalım."
"Yapalım ama önce siparişler gelsin sonra yapalım."
"Ne sipariş ettin ki?" Ben gelmeden önce benim de adıma sipariş mi vermişti?
"Evet. Sana ve bana birer sıcak çikolata sipariş ettim. Kış geldiğinden beri okulda da evde de onu içiyorsun. Seviyorsun diye sipariş ettim."
Yüzümdeki gülümseme büyürken içimdeki kelebekler de uçuşuyordu. Ben bu çocuğu yerdim.
Bakışlarım garsonu aramaya başladığında elindeki tepsiye bakmayı düşünüyordum. Bizim masanın siparişini bir an önce getirse ve çıkıp kardan adam yapsak diye aceleci bir kız çocuğu vardı içimde.
"Getirecek, getirecek garsonu bu kadar arama. Karı bu kadar sevdiğini bilseydim daha önce yapardık birlikte." dedi. Sesinde mutluluk vardı.
Aslında kardan adamı onunla birlikte yapacağımız için fazladan heyecanlıydım. Ama bunu belli etmemeye çalıştım.
Garson geldiğinde önce Burak'ın önüne koydu. Daha sonra benim önüme sıcak çikolatayı koyarken yüzüme biraz fazla uzun bakmış olacak ki Burak'ın homurdanmasını duydum. Bakışlarım Burak'a kayarken gözleriyle garsonu kırk yerinden biçecekmiş gibi bakıyordu.
"Başka bir isteğiniz var mı efendim?" dedi garson.
Bakışları hala bende olduğu için Burak'ın homurdanmasını devam ediyordu.
"Yok, kardeşim yok. Sen git." dedi Burak sesinde bariz belli olan sinirle. Garsonun bakışları Burak'a çevrildiğinde hiç böyle bakışlar beklemediği belliydi.
"Afiyet olsun." diyerek uzaklaşan garson açıkcası kaçarak gitmişti.
Şimdi Burak beni kıskanmıştı öyle mi? Hemde sebepsiz yere.
İhtimal yüzdesi %40 oldu.
"Hadi iç sıcak çikolatayı kalkalım hiç sevmedim burayı."
"Sen az önce kıskandın mı bana mı öyle geldi?" dedim Burak'ın üzerine giderek.
Bir süre düşündü.
"Evet. Kız arkadaşıma asılıyor. Üstelik sadece bakışlarıyla!" dedi sinirini sesine de yansıtarak.
Ben söylediği sözde takılı kalmıştım. Kız arkadaş? Normal arkadaş olan kız arkadaş mı yoksa kız arkadaş olan kız arkadaştan mı bahsetmişti şimdi bu?
"Kız arkadaş?"
"Evet kız arkadaşım değil misin?"
"Öyle miyim?"
"Bunu sonra konuşalım. İç şunu da çıkalım şuradan."
"Tamam."
Ben bu ihtimal yüzdesini %50 yapıyorum. Kıskanmasının üzerine demişti kız arkadaşım diye.
**
Kardan adam diğer bölüme
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VAKTİM YOK / YARI TEXTİNG
RomanceBurak: Ne istiyorsun? 055*: Bu kadar kaba olma ya. 055*: Alt tarafı bir soru soracaktım. Burak: O zaman sor, ders çalışmam lazım. 055*: Alıkoyduysam özür dilerim. 055*: Ama bu kadar kaba olmana gerek yoktu. Burak: Kaba değilim, ne soracaksan sor. **...