𝟑.𝟎

13.4K 639 83
                                    

Yeni bölüm geldi

             (O benim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(O benim. Onun her şeyi benim.)

Bu şey.. Burak'ın yakındaki kişiliği
Nxösnxmz

İyi okumalar
__

Yanımda Burak birlikte yürüyorduk. Artık öğrenmek istediğim için her şeyi anlatacaktı.

Ne kadar emin olmasam da.

Sabah konuşmamızın üzerine hiç yerimden kalkmamıştım. Teneffüslerde bile. Sessizce yan yana oturmuştuk.

Ara sıra üzerimde gözlerini hissetsem de ona bakmamıştım.

Yani bende ona bakmıştım ama bakışlarımız her defasında karşılıksız kalmıştı. Denk gelmemişti gözlerimiz.

İlk buluştuğumuz yere geldiğimizde ilk ben oturdum. Yanıma da Burak oturduğunda çantamı da omzumdan çıkardım.

Karşıma değil yanıma oturduğu için yönümü one çevirmek adına döndüm. O da bana doğru döndüğünde dolayı dizlerimiz birbirine değmişti. Bu kadar yakın olduğumuzdan haberim yoktu.

Yine de dizlerimi geri çekmedim. O da çekmediği için birbirine değmeye devam etti. Rahatsız olmamıştım.

"Evet. Dinliyorum."

"Bana biraz süre tanır mısın?" dedi. Ne kadar uzunlukta olan bir süreyi kastediyordu?

"Cümleleri kafamda toparlamak için." Sanki içimden geçenleri duymuş gibi de kendi kendime düşündüğüm soruma yanıt da vermişti.

"Tabii ki de." dediğimde arkama yaslandım. Dizlerimiz birbirine değmez oldu.

Bakışları anlık dizlerimize dedikten sonra kaldırdı. Etrafta bakışlarını yavaş yavaş gezdirirken konuşma taslağını aklında tamamlamasını bekliyordum.

Aklındakileri yerine oturttuğunda bana döndü başı.

"Tamam. Anlatıyorum."

"Dinliyorum." dedim sesimdeki sabırsızlığı ve merakı gizlemeyerek.

"Annem ve babam ben doğmadan önce çok bebek denemişler. Hiçbiri de olmamış. Yaklaşık 2 veya 3, tam bilmiyorum ne kadar olduğunu, bir bebekleri olmuş. Yani bir abim. Ama bebeğin anne karnına düşmesinin üzerine 1 ay yeni olmuşken annem düşük yapmış. Yıllar sonra umutları da bebekle beraber sönmüş. Aradan 2 ay yeni geçmişken benim 3 haftalık halimle haberleri olmuş. Babam annemi ben doğana kadar hiç yataktan bile kalkmasına izin vermemiş. Yine düşük yapmaktan korkan annem de zaten doğru dürüst yataktan kalktığı zamanları olmamış."

Bir süre durduğunda merakla devamını bekliyordum. Bunları neden anlatıyor bilmiyordum. Benim istediğim hayataın neden onun elinde olmadan ani değişikliklere uğradığıydı.

"Tek çocuk olarak sürekli üzerime düşüyorlar. Her durumda yanımda oluyorlar. Küçüklüğümden beri, kendimi bildim bileli bir kere bile canımın yanmasına izin vermediler. Haliyle de ben onlar için ne kadar önemliysem onlarda benim için önemli. Her zaman yanımda olur ve her durumda iyiliğim için canlarını bile verebilirler. Böyle bir aileye sahip iken onların başlarını yere eğdiremem. Başlarının göğe ermesi gerekiyor. "

"Benim hayatımda onların sözü benim için çok önemli. Benden istedikleri tek şey ise tıp kazanmam. İstedikleri tek bir şey iken bunu başarmam gerekiyor. Sürekli ders çalışıyorum ve kazanacağım da inanıyorum. Kimsenin benim okul hayatıma engel olmasına izin vermiyorum. Arkadaş edinemememin bir nedeni de bu. İlk defa birisine güvenip arkadaş olmak istiyorum. O da sensin. "

Sustuğunda her şeyi anlamıştım. O gün okulda notu öğrendikten sonra bayılması da belki bu yüzdendi.

"Sen o yüzden o gün okulda bay-" cümlenin devamını getirmedim. Hatırlanmasına gerek yoktu.

"Sürekli ders çalışmamızın iptal olması nedendi?"

"Ailem birileri ile buluştuğumu anladı. Bu kişinin sen olduğunu bilmiyorlardı ama birisi ile buluştuğumu bildikleri için engel olmaya çalışıyorlardı. Onları anlıyorum. Derslerime odaklanamayacağımı düşündüler. Senin bana engel olacağını düşünüp güvenmiyorlar. Seni de zaten görüntülü konuşmada sesini duyunca tanıdılar. O gün hastanede sana karşı çıkışmaları da bu yüzden. Seni tanıdılar. Tabii sana güvenleri olmadıkları için de öyle karşı geliyorlar. Ama ben sana güveniyorum. Ders çalışacağım zaman bana engel olmazsın."

Aynı zamanda da dediklerini doğrulamak için gözlerime bakıyordu.

"Tabii ki de engellemem."

Sözlerimle gülümsedi. Bakışlarım gülümsemesine kaydı. Çok güzel gülüyordu.

"Yaz tatilinde de telefonu aldılar benden. Biliyorsun üniversite sınavı için bu yaz tatilinde de 9 ve 10'un derslerine çalışmam lazım. 11 ve 12'de derslerin sıkışmaması için. Yaz tatilinde sürekli ders çalıştım."

"Sürekli mi?" dedim hafif şaşırarak.

"Tıp kazanmak kolay değil." dedi.

"Ama yine de biraz fazla değil mi?"

"Değil."

Başka bir şey demedim. Bana güvenip engel olmayacağımı düşündüğü için bu konuda tartışma başlatmak güvenini zedelerdi.

"Anladım."

"Sevindim." dedi.

"Bana açıkladığın için teşekkür ederim."

Gülümsemekle yetindi. Bakışlarım tekrar gülüşüne kaydı.

Ne yapıyordum ben?

Bakışlarımı çektim. Zaten o da ayaklanmıştı.
"Şimdi gitmem gerek."

"Tamam. Görüşürüz."

"Görüşürüz."

O gittiğinde bende arkasından bir süre bakakalmıştım.

İçimde oluşan kötü his dağılmış. Rahatlamıştım.

Ama tam rahatlama diyemezdim. Ailesi fark etmeden fazla baskı yapıyordu. Burak da bunun farkında ve bu baskının haklı bir şey olduğunu düşünüyordu. Bu yanlıştı. Oğlun iyi bir yer kazanamasada kazansada oğlundu. Her koşulda sevmen gerekmez miydi?

Bunu Burak'a söylemek istiyordum. Ama nasıl yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Belki de biraz zaman verip düşünmeliydim. Hem Burak da bana iyice alışır, ona anlattığımda kötü düşünceli olmadığımı anlatabilirdim.

Bende kalkıp parktan çıktım.

**

Bölüm sonu.

Yıldıza basmayı unutmayalım.

VAKTİM YOK / YARI TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin