Yaşadığımız hiçbir şeyin tesadüf olduğuna inanmazdım. Tercihlerimi yaparken Mardin’i bu kadar istememe anlam verememiştim, Rıza amca buradaydı belki ama yine de hangi şehirde olursam olayım benim için pek bir şey değişmezdi. Şimdi anlıyordum neden ısrarcı olduğumu, kader bizim Dinçer ile tanışmamızı istemişti. Kısa bir süre içerisinde birbirimize bağlanmıştık, bu birçok kişiye saçma gelse de biz o kısacık sürede pek çok şey yaşamış, birbirimizi tanıma fırsatı bulmuştuk, sevinçlerimizi, hüznümüzü, öfkemizi, korkularımızı, her şeyi...Ortak yaralarımız mı bizi birbirimize yakınlaştırdı bilmiyorum ama her ne olduysa iyi ki oldu. Yaklaşık bir saattir yatakta öylece uzanmıştık, ben onun göğsünde soluklanırken o uykuya dalmıştı bile. Birkaç gündür fazla yorulmuştu. Onu uyandırmamaya dikkat ederek yataktan çıktım, uyanana kadar yemek hazırlamak istiyorum. Et sote, pilav ve sütlaç yaptıktan sonra saat sekize geliyordu, Dinçer’i uyandırmak için odaya girdim, huzurlu görünüyordu, bir kolunu ileri doğru uzatmış, diğerini başının altına koymuştu, yatağın kenarına oturup yanağına hafif bir öpücük kondurdum, gülümsedi ancak başka bir tepki vermedi, daha sert bir öpücük kondurup geri çekildim. Tek gözünü açarak beni izledi, belimden tutup beni kendisine çekince saçlarım yüzüne döküldü, ben daha ne olduğunu anlayamadan dudağımı sertçe öptükten sonra “Uyandırırken dudaklarımı öpmeni tercih ederim,”dedi.
“Bir dahakine öyle uyandırırım, şimdi kalk elini yüzünü yıka, saat geç oldu yemek yiyelim,” kaşlarını kaldırıp saçlarımı kulağımın arkasına attı, “Yemek mi hazırladın? Ben uyanınca dışarıdan sipariş veririz diye düşünmüştüm.” Sesi uykulu çıkıyordu ve bu zaten etkileyici olan sesini daha da etkileyici kılıyordu. “Benim yaptığım yemeği yemek istemiyor musun?” diye sordum.
“İstemez olur muyum? Sonra alışırsam hep isterim ona göre,” söylediklerine hafifçe tebessüm ettim, “Her zaman yapmam ama ara sıra böyle minik sürprizler yapabilirim.”
Dinçer banyoda işlerini hallederken ben yemekleri tabaklara almıştım. Sohbet ederek yemeklerimizi yedikten sonra bulaşıkları Dinçer halletmişti, o bulaşıklarla ilgilenirken ben de kahvelerimizi yapmıştım.
“Yarın iznin bitiyor değil mi?” diye sordum. Kahvesinden bir yudum alarak beni başıyla onayladı. “Evet ama seni okula ben bırakacağım,”
“Her gün sen mi bırakacaksın artık?” diye sorduğumda gülümsedi “Göreve gitmediğim sürece evet,” görev aklıma gelince yüzüm düşmüştü “Ne oldu?” diye sordu. “Sen göreve gidince bu ev bana yine dar gelecek gibi hissediyorum, o pislik yakalanmadan ben yalnız kalabileceğimi sanmıyorum.” Kahvesini sehpaya bırakıp yanıma gelerek beni göğsüne çekti, “Sana söz veriyorum bir sonraki görevime kadar o kansızı bulacağım,” dediğinde iyice göğsüne sokuldum. “Umarım,” aniden aklıma gelen şey ile birlikte hızla kalkıp ufak bir çığlık attım, “Ay ben unuttum, yardımın gerekiyor,” dediğimde kaşlarını çatarak bana baktı.
“Ne gerekiyorsa yapayım yavrum tamam da neye çığlık atıyorsun aklımı aldın,” cevap veremeden mutfağa girdim ve dolaptaki poşette olan eşyaları tepsinin üzerine doldurarak içeri geçtim, elimdekileri görünce doğrulup kasenin içine baktı, kaşları çatılırken “Bu ne? Tamam yardım edeceğiz dedikte bu beyaz toz ve kilitli poşetler ne için? Aklıma hiç hoş olmayan şeyler geliyor Eylül,” söylediklerine kahkaha atarken nişastayı çok farklı bir şey olarak düşünmesi beni şaşırtmıştı, “Ne yani sevgiline yardım etmeyecek misin? Bunların yarına kadar hazır olması gerekiyor alıcıları hazır,” diyerek işi dalgaya vurmuştum. “Saçmalama, tamam seviyoruz da o kadar da değil, böyle bir şeyi alttan alacak değilim, gülüyor bir de,” dediğinde kahkaham büyümüştü. “Yok artık Dinçer, çocuklarıma bu kadar değer verirken birilerini zehirleyecek kadar aşağılık bir insan mıyım ben?” Diyerek yapmacık bir trip attım. “Bu ne ki?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKER
Aktuelle LiteraturMardin'de sınır köylereden birine atanan Eylül için her şey yeni başlıyordu. Kendisini tamamen çocuklara atayan yeni öğretmen köy halkı tatafından yadırganacaktı. Bu süreçte kendisine yalnızca amcasının askerleri ve köyün önemli aşiretlerinden birin...