Selamlar, nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Normalde 5 ekime kadar bölüm yoktu ama bu bölümü de paylaştıktan sonra ara vermeye karar verdim (iki haftalık) Keyifli okumalar dilerim, lütfen yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın.
🩶🤍🩶
Kır çiçekleriyle dolu bir bahçedeydim, papatyaların ağırlıkta olduğu bahçe huzuru iliklerime kadar hissettiriyordu. Burnuma dolan gül kokusu ile gözlerimi kapattım, etrafta hiç gül yoktu oysa, bu koku nereden geliyordu? Burnumu eğerek kendimi kokladım, hayır benden de gelmiyordu. Duyduğum çocuk sesiyle bakışlarımı arkaya çevirdim. Civan üzerinde benimle benzer beyaz bir elbise giymiş kız çocuğunu omzuna almış koşuşturuyordu. Kız çocuğu kahkahalar atarken Civan gülümsüyordu. O kadar güzellerdi ki, kız çocuğunun siyah saçları rüzgarın da etkisiyle savuruluyor, arada gözlerine geliyordu ama hiç düşme korkusu yaşamıyordu, son derece özgür ve huzurlu görünüyordu. Normalde bir çocuğu bu şekilde taşırsanız iç güdüsel olarak başınızı tutabilirdi düşme korkusuyla ama Civan'ın omzundaki kız çocuğu kollarını iki yana açmış, kendisini tamamen Civan'a bırakmıştı. Görüntü dağıldı, o kız çocuğunun yerinde benim çocukluğum vardı, beni omzuna alan ise babamdı. Aynı şekilde kollarımı açmıştım. Çocukken de babam beni omzuna aldığında hiç korkmazdım, bilirdim düşmeme asla izin vermezdi. Babamın beni tutacak kolları olmasaydı bile beni güvende tutacak bir yol bulurdu. Oysa babam dışında biri mesela Rıza amca omzuna alırsa, her an düşme korkusuyla başına tutunurdum ya da boynuna kollarımı dolardım.
İlerledim babama koşup sarılmak istedim ama görüntü yavaşça dağılırken bacağımda hissettiğim kollarla beraber durdum. Az önce Civan'ın omzundaki kız çocuğu bacaklarıma sarılmış, kirpiklerini kırpıştırarak bana bakıyordu. Saçlarını okşadım. Eğilip saçlarına öpücük bıraktığımda burnuma dolan gül kokusunun da kaynağını bulmuştum. Simsiyah gözleri ve saçlarıyla benim minyatür halim gibi görünüyordu. Yalnızca ben fazlasıyla beyaz bir tene sahipken bu minik güzellik, daha koyu bir tene sahipti. Aniden gülen yüzü asıldı, dudaklarını ısırarak benden kaçmaya başladı. Adımlarıma söz geçiremeyerek takip ettim. Uçuruma doğru ilerliyordu. "Dur düşeceksin!" Diye bağırdım ama umursamadı. Uçurumun önünde durduğunda bana doğru döndü, aramızda yalnızca birkaç adımlık mesafe vardı. Kollarını iki yana açtı "Tut beni anne." Ne olduğunu anlayamadan etrafıma bakındım, benden başka kimse yoktu. Tekrar kız çocuğuna döndüğümde kendini uçurumdan aşağı bıraktı. Bir çığlık atarak aramızdaki mesafeyi kapatıp son anda bileğinden yakaladım.
"Bekle seni yukarı çekeceğim. Korkma güzelim tamam mı?" Korkmuyordu, bana bakarak gülümsedi. "Beni bırakmayacaksın değil mi anne? Benden vazgeçmezsin." Anlamaz gözlerle karşımdaki çocuğa baktım, görüntü tekrar dağıldı, korkuyla aşağıya ve etrafa baktım. "Neredesin?" Koştum, az önceki bahçede değildim. Her yer kurak, her yer karanlıktı. Elbisemin eteğini tutarak çıplak ayakla koşmaya başladım. Boşluktaydım, tek renk üzerimdeki beyaz elbiseydi, nefes almak için eğildiğimde eteğime bulaşan kanı gördüm. Korkuyla dokundum karnıma, eteğimi yukarı sıyırarak kanın nereden geldiğini anlamaya çalıştım. Bacaklarımdan süzülen kana anlam veremiyordum. Başımı kaldırdığımda karşımda yine o çocuğu gördüm. Onun beyaz elbisesine de kan bulaşmıştı. "Korkuyorum anne, beni bırakmazsın değil mi?" Konuşamadım, öylece izlerken yanaklarımdan süzülen yaşların hissine odaklandım. Kız çocuğunun etrafında çiçekler açmaya başladı. Aramızda bir sınır oluştu, ben karanlık taraftayken o çiçeklerin arasındaydı. Civan belirdi kız çocuğunun önünde, diz çökerek çocukla aynı boya geldi. Ellerimizle kanı temizleyebilir miydik? Civan temizlemişti. Kız çocuğunun üzerindeki kanı silkeler gibi bir hareket yaptıkça kan izleri siliniyordu. Üzerindeki elbise tekrar bembeyaz olunca kız çocuğu Civanın boynuna sarılarak yanağını sulu bir öpücük bıraktı. "Babam benim, annemin üzerindekini de temizler misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKER
General FictionMardin'de sınır köylereden birine atanan Eylül için her şey yeni başlıyordu. Kendisini tamamen çocuklara atayan yeni öğretmen köy halkı tatafından yadırganacaktı. Bu süreçte kendisine yalnızca amcasının askerleri ve köyün önemli aşiretlerinden birin...