BÖLÜM 32. "GEÇMİŞ.."

2.4K 100 4
                                    

Keyifli okumalar...

Şarkı ;
Söyle sunam

☆▪︎☆▪︎☆

İnsan en çok kaybetmekten korktuğu insanı kaybederdi. Gitmez, bitmez, dediğimiz insanların yokluğuna alışa alışa yetişir yenisinin yeri dolsa da kaybetmenin doruğunu yaşar yokluğundan korkardık. İnsan büyümek isterdi her adımında düşüp dizini yaralarken bile yeniden kalkarken yeni düşüşler sanıldığı kadar ağır olmazdı.

Çünkü alışırdı insan düştükçe tek başına yaralarının kendisinin sarması gerektiği bilir yeni ve yeniden tutunurdu.

Belki amaç yoktu ruh bedeni çoktan terk etmişti.

Ama yaşamak nefes almak için bir amacı yoksa insanın hayatın bir ottan başka hiç bir şey olmadığının farkına varamazdı...

Bazen de herşeyin tersi olur mutluluğun dibine kadar vurur görmediği,
duymadığı, bilmediği mutluluğa ev sahipliği yapardı. Bakışlarını etrafta gezdirmişti insan sevdikçe, sevildikçe güzelleşiyordu.

"İnsan sevdikçe ve sevildikçe!" Sessiz bir fısıltı gibi dudakları arasından firar ederken. "Hak edene!" Duyduğu sesle yerinden sıçrarken hızla arkasını döndü. Ela gözlerle karşılaşmak onu durumu uğratırken yutkundu. "Senin burda ne işin var?" Kendinden beklemediği yüksek bir sesle konuşmuştu.

Giray tek kaşını kaldırarak zeytin misali iri gözlerin içine baktı. "Sorgu sual?" Meftun yeni farkına varmış gibi yutkunarak kirpiklerini hızlı hızla kırpıştırdı. "Şey.." Ne diyeceğini bilmez bir şekilde cümlesini sonlandırdı. "Ney?" Diretmese onunla konuşmak yerine yine kaçacağını biliyordu Giray.

"Burda bir anda arkamda benim cümlelerime karşılık vererek" Derken bile saçmalamayı çok iyi başarıyordu. Neden böyle olduğunu kendisi bile kestiremiyordu. "Hazar kontrol etmem için gönderdi." Dedi dudaklarını yarım yamalak tebessüm peydah ederken. "İyiki de gelmişim." Bu sefer kendisi sessizce fısıldamıştı. Neyse ki Meftun onu duymamıştı.

Başını sallayarak yaptığı işe geri dönmüştü. Meftun daha fazla konuşmanın da bir anlamı yoktu kontrol edip giderdi sonuçta değil mi? "Bi beyaz bi kırmızı eklesen olmaz mı?" Bakışlarını hızla Giray'a çevirdi. Başını iki yana salladı. "Hayır kırmızı, tek ve bir kısma da beyaz!" Dedi sakin bir sesle herşey ona göre ayarlanmıştı. "Ama bence benim dediğim gibi yap bir kırmızı, bir beyaz!" Dedi direterek çünkü öyle daha güzel olacaktı.

Sabır dinlenerek gözlerini kapattı bir süre ardından açarak onu izleyen ela gözlerin içine baktı. "Nasıl istendiyse öyle yapıyorum! Lütfen işime karışma." Dedi daha fazla diretmesini istemeyerek Meftun. "Benim dediğim gibi daha iyi ben Hazar'ı bir arıyayım! Da değiştirelim." Cebinden hızla telefonu çıkarırken Meftun kocaman gözlerini daha da irileştirdi.

Bu adamın eceli olmak istiyordu tam da şuan bunu istiyordu. Ani bir hareket yaparak Giray'ın elindeki telefona atladı. Fakat takılan ayağıyla Giray'a çarpmış ve Giray'da ne kadar güçlü olsa da bir anda ona çarpan Meftun ile dengesini sağlayamayıp beraberinde cimenliklerin üstüne düşmüşlerdi.

Giray yere Meftun'da onun üzerine düşmüştü. Burnu Giray'ın yanağına çarpmıştı. Acıyla inleyen Meftun derin bir nefes almaya çalıştı. Burnu çok pis zonkluyordu. "Yanağın demirden mi? Burnum kırıldı." Dedi şuan nasıl bir durumda olduklarının bile farkında değilken. Giray kaşlarını çatarak gözlerini sıkıca yumup acıyla inleyen Meftun'a biraz yaklaşarak. Elini Meftun'un ağrıyan burnuna dokundurdu hokka burnu hafif bir kızarmıştı. "Neresi acıyor?" Ucuna dokununca hızla gözlerini açan Meftun Giray'la fazlası ile yakın olduklarının farkına varmamıştı.

KIZIL ŞEYTAN (BERDEL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin