BÖLÜM 36. "NİKAH"

2.4K 124 22
                                    


Keyifli okumalar...

Şarkı ;
Mustafa Ceceli - Simsiyah

☆▪︎☆▪︎☆

Tarif edilen aşkın doruğu gibi asılı kalmış bir salıncak misali özgürlüğe uçup duruyordu..

Sevmeyi bilse insan en mutlusu olurdu... Fakat bilmediği bir şey vardı ki sevgi karşılıklı olan bir duygu olursa işte o duygu insanı şaha kaldırır farklı bir hayat sunardı tarifi dahi olmayan duyguların hapsinde kalırdı...

Dudaklarında eksik olmayan bir tebessüm ile sessizce iki genç'te yolu izliyorlardı. O kadar mutlu olmanın kimin hayır duasına ait olduğunu bilmiyorlardı. Hangi insan onlara dua etmişti de bu kadar iyi insanı hayatına çıkarmıştı.

İlk başlarda kötü olsa da hayat hep olduğu gibi kalmıyor yeniden başlaması gerektiğini dile getirip mutluluğun başlangıçlarını bir tepsi gibi önüne sunardı.

Beklenmedik bir anda beklenmedik bir mutluluk içerisinde yeni bir hayat sunulmuştu her ikisine de...

Araba etrafı kalabalık olan bir bağ evinde durunca bir kaç saniye şaşkınlıkla baktı Liya "Hazar?" Sesi merak dolu olsa da içindeki heyecanla fısıldamıştı..

Hazar başkalarını merakla etrafta gezdiren Liya'ya çevirdi. "Karım olmaya hazır mısın?" Sorusunu es geçmek yerine tam yerinde bir cevap vermişti. Titreyen bedeni bir kaç saniye ona uzatılan ele baktı... Beklenilmeyen bir anda etrafını sarıvermişti tüm dünyasını ve bu mutluluğun sonu sanki hiç olmayacak gibiydi..

Hiç düşünmeden parmaklarını parmaklarının arasına geçirdi. Sanki bir birini kaybetmemek ister gibi sıkı sıkıyaydı dolanan parmaklar kaybetmek kazanmak kadar mükemmel değildi...

Taşlar yol halinde evin içine doğru ikisi de el ele yürürken koca bağ evine doğru ilerlemeye başladılar kapısı ardına kadar açık olan evin içerisine doğru ilerlediler. İkisinin de kalbi heyecan içinde atarken Hazar'ın hazırlamış olduğu bu sürpriz Liya'ya ne kadar değer verdiğini ortaya döküyordu.

Öylece düşüncelere dalmış bir şekilde evin içinden çıkıp arka bahçeye geldiklerinde nutku tutulmuş bir şekilde hayran bakışlarını etrafta gezdirmişti. Liya beklediğinden mükemmel olan etrafı Hazar'da ilk defa görüyordu. Bakışları ileride tebessüm ederek onları fark eden Meftun'a çevirdim gözlerini kapatıp açmıştı. Bu onun nazarında küçükte olsa bir teşekkür idi.

Bir anda çalan ıslık ve alkış sesleriyle Hazar'ın ailesi ve karşı karşıya olan Liya'nın ailesi gülümseyerek çiçeklenmiş yoldan geçerken tebessüm ve şaşkınlık içindeydi. "Ailemi de çağırdığın için teşekkür ederim." Sessiz idi teşekkürü fakat Hazar duymuştu. Adım adım ileride ki memur beyin yanına doğru ilerlerken.

"Senin için bu az bile.." Hayat ikisini ansızın bir birine eş etmiş kötü veya iyi zorluklarla sınanmış buna rağmen savaşmaktan vazgeçmemişti. Kalplerinde filizlenen çiçeğe ortak olup büyütmüşlerdi. Serpe gibi açılıp etrafa yayılmıştı. Ve bir birlerinin kalplerinde kocaman bir dünya oluşturup herkese yaymıştılar.

Nikah memurunun önüne geldiklerinde ailelerine dönmüştü yönleri küçük alkışın son bulmasıyla herkesin pür dikkati iki gencin yüzüne dönmüştü. Solmaz hanım oğlunun mutluluğunu gördükçe için de büyüyen merhametle sevgi dolu bakmıştı gözleri. "Maşallah benim yavrularıma!" Diyip eskilerin yaptığını yaparak önce dişine vurmuş sonra da kulağını çekip dudakları ile öpücük göndermişti.

Murtaza bey karısının yaptığına inanamayarak "Te allahım sen akıl fikir ver!" Bir yandan gülüyordu. "Ne Ağam günah nazar değer yavrularıma!" Kaşları çatık bir şekilde kocasına dönmüş ardından hayran hayran çifte bakmıştı. "Saçmalama kadın burda kimin nazarı değsin!" Dedi hayret ederek Murtaza ağa.

KIZIL ŞEYTAN (BERDEL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin