BÖLÜM 12. "SÜPRİZ!"

5.3K 233 8
                                    

Keyifli okumalar...

Şarkı : Bilal Sonses
- Yak

☆▪︎☆▪︎☆

Hazar ağır hareketlerle vereceği cevap hazırda iken biraz daha kıvrandırmak amaçlı ağzına attığı yemeği ağır bir şekilde çiğnemeye başladı.

Liya kaşlarını çatarak adamdan bir cevap beklerken onun bu tavrına gözlerini devirdi. Adam resmen canı sıkıldığı için ve merak ettiği cevaptan dolayı belliki biraz süründürmek istiyordu.

"Hadi Hazar! Senin keyfini mi bekleyeceğim?" Dedi meraklı bir ses tonuyla bu adam onu delirtmek için mi dünyaya gelmişti? Sinirle oflayıp kendisi de yemeğini yemeye başladı. Demek ki meraktan delirtmek için işi sürükleyip daha çok uzatacaktı. Sanki alacağı cevap onun hiç umrunda olmayacakmış gibi yavaş yavaş önündeki yemeği yemeye başlamıştı.

Hazar göz ucuyla Liya'ya bakarak geri önüne döndü. Umursamaz gibi davrandığını ve arada kaçamak bakışlarla aslında çokça merak ettiğini fark ediyordu. Farkında değildi ama Liya'ya ile uğraşmak bir taraftan da hoşuna gidiyordu.

Uzun zaman olmuştu biri tarafınca güldürülmeyeli. Sonra dudakları düz bir çizgi halini aldı. Gereksiz bir tebbesüm idi ona göre derin bir nefes alarak bakışlarını önündeki yemeğe çevirdi.

"Tedavi ne işime yarayacak?" Liya gözlerini devirdi. Bu adama laf anlatmak gerçekten zorluyordu onu fakat vazgeçmek için adım atmamıştı. "Dalga mı geçiyorsun? Hayatına devam edeceksin." Önüne gelen kızıl saçının bir tutamını yavaşça geriye doğru itti.

Bakışları hala Hazar'ın üzerindeydi. "Çoğu insan yaşamak için çareler ararken, senin elinde bir çare var! Ve sen onu elinin tersiyle hiç düşünmeden itiyorsun! Bu hiç adil değil..." Sonlara doğru sesi fısıltılı çıkmıştı. Dil döküyordu faydasının olacağını pek sanmıyordu fakat adil olmayacak bir şekilde bencildi kocası..

"Tamam tedavi olacağım." Gözleri irice açılırken kirpiklerini kırpıştırdı. Çabucak kabul etmesini beklemediği için emin olamadığı garip bir şekilde kal gelmiş gibiydi. Sadece yüzündeki mimikler farklı farklı şaşkınlıkla kalmıştı.

Hazar bir anda mimiklerinin bir birine karıştığını görünce kaşlarını çattı. Ciddi anlamda Liya değişik bir insandı. Bir anda değişik değişik yüz mimikleriyle karışık olarak bakışlarına kal gelmişti. Başını hızla iki yana olumsuz bir şekilde sallayarak önündeki yemeğini yemeye devam etti.

Liya hafif aralı olan dudaklarını kapatarak. "S..sen kabul mü ettin? Ben mi gaipten sesler duydum..." Sessi soruyu Hazar'dan çok kendine sorar gibiydi. Hala olduğu şaşkınlıktan çıkmış değildi.

"Kabul ediyorum dedim." Tekrar cevaplayarak bakışlarını kendine çeviren Liya'nın gözlerinin içine baktı. "Fazla uzattın. Vazmıgeçsem!" Liya bir anda kendine gelmiş gibi başını hızla hayır anlamında iki yana salladı.

"Yok, yok vazgeçme! Beklediğim bir cevap değildi de.." Alt dudağını ısırarak bakışlarını kaçırdı. "Bu kadar çok istiyorsan değiştirebilirim cevabımı?" Diyerek tek kaşını kaldırdı. Hazar bakışları hala Liya'nın üzerindeydi.

"Hayır, hayır. Aynı cevapta kalalım biz!" Başını aşağı yukarıya salladı. "Cevabını hiç değiştirmeye gerek yok!" Diyerek hafif bir tebessüm etti. Liya'da aldığı cevaptan mutlu olarak önündeki yemeğine dönmüştü.

"Garip!" Sessiz bir şekilde söylemesine rağmen Liya onu duymuştu. "Garip olan ne?" Çatalına batırdığı eti ağzına atarak yavaşça çiğnerken. Bakışları cevap bekler gibi Hazar'a dönmüştü.

KIZIL ŞEYTAN (BERDEL) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin