Bölüm 4: Anka Kuşu.

358 23 0
                                    

Gözlerimi hafifçe araladığımda şehzadenim yatağında olduğumu gördüm. Şehzade Mustafa ayakta duruyor, dün beni muayene eden hekim kadın ile konuşuyordu, bir diğer yanda da Gülfem kalfa vardı.

Çok üşüyordum. Gülfem kalfa benim ayıldığımı görünce hemen yanıma geldi, "nasıl hissediyorsun kendini?", diye sordu bana. Bir kaç kez gözlerimi kırpıştırdım. Dudaklarımın arasından bir kaç kelime çıktı, "kötü. Ne oldu bana?", boğazım ağrıyordu. Belli ki ağır üşütmüştüm. Tabii zindana atmak kolay, bir de şimdi baksınlar bana bakalım.

"Akşam bayılıp düşmüşsün. Hekim kadın senin hala hasta olduğunu söyledi, ateşin var hala.", ve devam etti, "ama şimdilik ateşin yok gibi. Birazdan seni gözdeller katına alırız, orada dinlenirsin.", diye cevap verdi bana. Benim bildiğim kadarıyla sadece şehzadeyle beraber olmuş kadınlar gözdeler katına çıkardı, ama ben olmamıştım, bunu söylemeli miydim? O sırada şehzade Mustafa yanıma geldi. Yanıma oturdu ve sordu: "Nasılsın, Laletsiya?", bir yandan elimi tuttu ve sıktı, okşadı. "İyiyim ben. Kalkacağım şimdi ben."

Diyip hafif ayaklandım. Şehzade şaşırmış gibiydi. Ben kendimi biraz halsiz hissediyordum, onun dışında biraz ateşim olduğu için üşüyordum da. Ama şimdi ayaklanırdım ben, abartmaya gerek yoktu. "Dur, dur. Nereye gidiyorsun? Sen benim odam da dinlen, benim az işlerim var. Sonra uğrarım sana.", ve elimi sonkez okşayıp odadan çıktı. Ben ise tekrar yatağa uzanmıştım. Diğer kişilerde odadan çıkınca, yanlız kaldığımda rahatlayıp, gözlerimi kapattım.

🌪

Şehzadenin odasındaki terastaydım.

Sert rüzgar saçlarımı savuruyor, yüzümü ve tenimi okşuyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sert rüzgar saçlarımı savuruyor, yüzümü ve tenimi okşuyordu. Gözlerimi kapatıp dolu dolu içime havayı çektim. İlk defa şimdi dışarısını görebilmiştim bu saraya geldiğimden beri. Ağaçların rüzgardan dolayı sallanma sesinin hışırtısı kulaklarımı dolduruyordu. Kaç saat uyuduğumu bilmiyordum ama öylesine güzel bir yatakta uyumak iyi gelmişti bana. Kendimi yeterince iyi hissediyordum. Terastan çıktım ve tekrar odaya girdim. Şehzadenin çalışma masasına takıldı gözüm. Neden bilmiyorum ama içimdeki bir ses bana çalışma masasına göz atmam gerektiğini söylüyordu, bende merakıma yenik düşüp masaya yaklaştım.

 Neden bilmiyorum ama içimdeki bir ses bana çalışma masasına göz atmam gerektiğini söylüyordu, bende merakıma yenik düşüp masaya yaklaştım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Osmanlı'nın AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin