Bir ağa yanıma geldi ve bana Ahmed çelebi'nin bemimle görüşmek istediğini söyledi. Hemen Mehmed'in odasına gittim. Beni orada Ahmed çelebi karşıladı. Hemen karşısında eğildim.
Ahmed: Lale hatun siz misiniz?
Lale: evet, benim.
Lale: neler oluyor böyle? Sarayın kapısına yeniçerilerin dayandığını söylüyorlar?!
Ahmed: maalesef doğru. Sarayın arka kapısından zar zor içeri girebildim. Yeniçeriler bir isyan başlattılar ve geri dönmeye niyetleri yok.
Lale: bu yeniçerilerin yevmiyelerini bir şekilde vermenin yolu yok mu?
Ahmed: hayır, yok. Şehzademiz Mehmed sancağını oldukça aksattı. Bu sırada yeniçeriler yevmiyeleri gelmeyince dayandılar, ama artık sabrı kalmadılar.
Lale: peki ne yapacağız?
Ahmed: ben hünkarımıza isyanla alakalı bir mektup göndermek istedim. Lakin aldığım haberlere göre hiçbir şekilde gönderemeyeceğiz. Yeniçeriler heryeri yakıp yıkmış.
Lale: şehzade Mehmed nerede?!!
Ahmed: şehzademizin sarayda olduğunu düşünüyordum. Sarayda değiller mi?!
Lale: hayır, yok! Ya başına bir şey geldiyse! Bunun hesabını kim verecek!!
Ahmed: sakin olun, Lale hatun. Hemen ağalara haber vereceğim, şehzademizi bulacağız.
Lale: hayır, beklekeyeceğim. Bir an önce yola çıkacağım.
Ahmed: yola mı? Nereye hatun. Şehzadenin gözdesi öyle başına buyruk hareket edemez.
Lale: Ahmed çelebi. Sen bilmiyor olabilirsin, lakin saraydaki herkes biliyorki; şehzademiz herkese ondan sonra bu saraydaki en yetkili kişinin ben olduğumu söylediler. Herhalde şehzadeye karşı gelemezsiniz değil mi?
Ahmed: ...
Lale: ağalar!
Kapıda duran ağalardan birisi içeri girdi.
Lale: söyleyin arabayı hazırlatsınlar. Topkapı sarayına gidiyoruz.
Lale: Ahmed çelebi.
Ahmed çelebinin karşısında eğildim ve çıktım. Gül ağa ve Nuray beni kapıda beklemişler. Sinirle halimle onlara bakmadım bile, hızla odama doğru yürümeye başladım.
Gül ağa: Lale hatun! Neler oluyor?
Nuray: iyi misin, Lale?
Lale: hayır, değilim! Şehzade Mehmed yok! Yeniçeriler isyan başlattı, nasıl iyi olabilirim?!
Gül ağa: şehzademiz yok mu?! Aman Allahım.. yeniçeriler bunu fırsat bilecektirler!
Nuray: o halde yeniçerilerin şehzademizin kayıp olduğunu öğrenmemesi lazım.
Gül ağa ve Nuray konuşurken birden durdum.
Lale: hayır... tam aksine, öğrenmeleri lazım. Yeniçeriler şehzademizin sarayın içinde olduğunu düşündüğü için saraya saldırıyorlar, biz ise onlara şehzademizin sarayda olmadığını söyledikten sonra sarayın kapısından geri çekilecekler.
Gül ağa: iyi fikir, güzel fikir, Lale hatun da. Daha sonra şehzademizi aramaya başlayacaklar, ya bulurlarsa?
Lale: öyle bir şey olmayacak. Bulamayacaklar, bulmamaları lazım!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Osmanlı'nın Aşkı
RomanceYarı bulgar ve yarı türk olan Laletsiya, kız kardeşi Tatiana ile yaşarken, anzısın kaçırılıp saraya götürülmüştür. Orada tamamen yanlız kaldığı için hayatının bittiğini sanar. Ama aslında onu tekrar hayata döndürecek olan aşk olucak, ve aşktan doğac...