Lale, Mehmed ve Bali bey güvenli bir şekilde topkapı sarayına geri döndüler. Mehmed yolda Lale'ye ve Bali bey'e olan biten herşsyi anlatmıştı, Lale de Bali bey'e ve Mehmed'e olan biten herşeyi anlattı. Herşey açıklığa kavuşunca rahat ettiler.
Saraya vardıklarında üçü de has odanın önünde bekledilsr içeri alınmak için. Mehmed ilk önce girdi.
Mehmed'in gözünden.
Babam ile uzun süre konuştuk. Ona olan bitenleri en küçük ayrıntısına kadar anlattım. Hiçbir şey demedi, sustu, lakin uzun süre süren sessizlikten sonra babam konuştu.
Süleyman: biz sefere çıkıyoruz.
Mehmed: sefere mi? Hünkarım, benim bundan haberim yoktu. Ne zaman çıkıyoruz.
Süleyman: sen gelmiyorsun.
Mehmed: ne?
Babam yanıma geldi ve sinirle gözlerimin içine baktı.
Süleyman: sen gelmiyorsun! Seni seferimde görmek istemiyorum!
Mehmed: emriniz olur, hünkarım.
Süleyman: abin Mustafa'yı saltanat naibi yaptım. Ben sefere çıkacağım ve o da en kısa sürede burada olur.
Süleyman: şimdi çık!
Mehmed has odadan çıktı ve Lale'yle karşılaştı.
Lale: Mehmed? Ne oldu içeride?
Mehmed: hünkarım, beni çıkacakları sefere almayacakmış. Ve şehzade Mustafa'yı saltanat naibi yapmış. En kısa sürede burada olurmuş.
Lale: ne?!
Mehmed daha fazla bir şey söylemeden hızlıca çekip gitti. Yanımızda duran Bali bey de şimdi içeri girmişti. Onun arkasından ben girdim. Hünkara herşeyi açıklamıştık. Ardından çıktık ve dağıldık.
Bali bey
Beynimin içinde rahmetli babamın bana küçüklükten beri anlattığı olay geçiyordu.
"Kuzenini bul! Ayak bileğinde bir doğum lekesi var. Annesi bulgar, babası bizim soyumuzdan. Onu bul, evladım. Senden sonda soyumuzun geleceği onda."
Her kelimeler tek tek kafamın için yankılandı. Nereden bulabilirdim ki onu? Buraya elbette hünkarımız çağırdı diye de geldim, ama aynı zaman da o kuzenimi aramak içinde geldim. Sanki tek onda var doğum lekesi, belki başkalarında da vardır. İşim çok zordu. Bu düşüncelerden kurtulmak için bahçeye dolaşmaya çıktım.
Hürrem
Kaç gündür ağlayıp duruyordum. Gözlerim kan çanağı olmuştu. Oğlum, Mehmed'ime ne olmuştu...
Yanımda Mihrimah'ım oturuyordu. O da abisine çok ağlamıştı.Mihrimah: validem, Bali bey gelmiş diyorlar. Mehmedi aramak için geldiğini söylüyorlar, doğru mu?
Hürrem: evet, gelmiş. Mehmedi aramak için gelmiş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Osmanlı'nın Aşkı
RomanceYarı bulgar ve yarı türk olan Laletsiya, kız kardeşi Tatiana ile yaşarken, anzısın kaçırılıp saraya götürülmüştür. Orada tamamen yanlız kaldığı için hayatının bittiğini sanar. Ama aslında onu tekrar hayata döndürecek olan aşk olucak, ve aşktan doğac...