"haklısın al"
.
.
.
Tokayı titreyen elimle hızlıca alıp koşar adımlarla oradan uzaklaştık.
-Kızım beğenmişsin çocuğu verseydin ya adını tanışırdınız
-Bilmiyorum Yuna ne dediğimi biliyorum sanki
Sonra bir kafeye girdik okey oynamak için. (iyice turkish isi oldu ama neyse)
Aslında iki kişi daha gerekiyordu ama az sonra Mingyu ve Joshua gelmişti. Hemen eğilip Yuna'nı kulağına
-Bizi mi takip ettiler.
diye fısıldadım.
-Selam Yuna bizde iki kişi arıyorduk katılabilir miyiz
Yuna kalpten gittiğini belli edercesine bana sormadan kabul etmişti aslında pek bir şey diyemezdim sevdiği çocuk böyle bir teklif etmiş bunu reddedemezdim. Onlar otururken Mİngyu kulağıma fısıldadı
"Bak kadere yine sen" diyince göz devirip
"Neden acaba" dedim yapmacık bir gülüşle, o da bu gülüşe katıldı.
"101 oynayalım " Joshuanın fikrini herkes kabul etmişti ama ben 101 oynamayı bilmiyordum.
"Hayır ben bilmiyorum düz okey oynayalım işte"
"Güzelim sen böyle her şeyi tersliyor musun" dediği anda içtiğim su nefes boruma kaçmıştı ama belli etmemek zorundaydım.
"Hayır sadece bilmiyorum"
"Ben öğreteyim istersen Y/N" Joshuayı dinlemeye başladım ama pek anlamamıştım.
"Kafam karıştı.. Siz oynayın bir tur ben öyle öğrenirim"
"Bak Taş dağılımı yapıldıktan sonra, oyuncu elindekileri dizmeye başlar. Dizilimde, sayıların birbirlerini takip etmesi veya aynı olması önemlidir. Örneğin; 1, 2, 3 taşları yan yana geldiğinde anlamlı hale gelir. Aynı şekilde diğer dizilim şekli, 7, 7, 7 şeklinde yapılan dizilim şeklidir. Yani aynı taşları yan yana getirme şeklinde. Dizilimde taş renkleri de çok önemlidir. Yan yana dizilen 7 sayısının mavi, sarı ve kırmızı renkte olması gerekir.
Dizilim sıralamasında 1'den 13'e kuralı esas alınır. Bu kurala göre ilk önce küçük sayılar, daha sonra büyükler sıralanır. Dizilim belirtildiği gibi tamamlandıktan sonra, oyuncu kendi istediği, işe yaramadığı taşı, sağındaki oyuncuya verir. Oyun başlamış olur. Rakip oyuncular istedikleri gibi isterse yandan gelen taşı, isterlerse yerden alacakları taşları, kendi yaptıkları dizilime eklerler."
O kadar etkileyici ses tonu vardı ki..
"Anladım şimdi tamam"
"Rica ederim ne demek" dediğinde sırıttım.
"Sinirli hanım gülebiliyormuş"
BİRKAÇ SAAT SONRA
Şaşırmıştım ama o kadar eğlenmiştik ki kaç saat geçtiğinden bile haberim yoktu en son aklıma gelip saate baktığımda servise 15 dakika kalmıştı panikle
"Yuna kalkmamız gerek servis gelecek" ceketimi giyip çantamı attım sırtıma
"Eğlenceli bir gündü gençler teşekkürler" dedi Yuna
O sırada onlarda bizle beraber kalktılar
"Bence tekrarlayabili-"
"MİNGYU!" diye bağırdı bir kız
"Soojin ne işin var burada"
"Asıl senin ne işin var bu-" Mingyu kızın elinden tutup dışarıya çıkardı bizde çıkıp yola koyulmuştuk.
"Ne şimdi sevgilisi mi varmış e daha neden senin adının sordu gerçekten haylaz biri sanırım.. Y/N üzülmedin dimi"
"Saçmalama Yuna sadece hoş çocuk dedim aşık oldum demedim"
Yunanın evi buralara yakındı beni servise bırakıp geri döndü. Eve geldiğimde çok yorgundum annemler evde değildi bir şeyler atıştırıp odama geçtim ve telefonuma gelen bildirimle bakıştım.
*min9yu_k size takip isteği gönderdi
"hasss"
.
.
.
vazgectim arkadaslae sizi meraklandirmak hosuma gidiyor