ONLARIN KİLİT EKRANLARI OLARAK SİZ -
ot13
.
.
.
choi seungcheol -
Bence bu sadece yatak odanda çalışmandan çalınmış bir şeymiş gibi... sanki onu dairene davet etmişsin ama bu kağıdı patronuna teslim etmen gerektiğini unutmuşsun gibi, o da şöyle diyor:
"oh, sorun değil bebeğim. acele etmeyin. sadece yatağında yatacağım.''
ve huzur içinde çalışıyorsun.
Seungcheol senin, ortam ışıklarının ve yatağının masana olan açısının fotoğrafını çekmeye karar verdi, sadece bir fotoğraf çekmesi gerekiyordu. buruşmuş yüzünü, ekranına odaklanmış gözlerini sevimli buldu. bunu duvar kağıdı olarak ayarlaması gerekiyordu.
Bitirdikten sonra içini çekerek ona sarılırsın. sonra, sizin varlığınız üzerine göz ardı edilen telefonuna bakıyorsunuz, yazdığınız bir fotoğrafla aydınlanıyor. Gülümsersin ve ona biraz daha yaklaşırsın.üyelerin geri kalanı kesinti altında!
yoon jeonghan-
Çok yaramaz bir adamdır. Haftada bir dışarı çıkmak zorunda kalmanız ilişkinizde bir tür gelenek olduğu için siz yemeğe çıkıyordunuz.
Siz sokağın aşağısındaki şirin bir fırına gittiniz. Yemeğinizi alırken, iş arkadaşınızın bir parça ekmeği yerken ne kadar sinir bozucu olduğunu söyleyerek haftanız hakkında söylenmeye başladınız.
Jeonghan dinliyordu ama aynı zamanda da gülüyordu. Sen bakmıyorken telefonunu çıkardı, yaşadığın dramaya ve yediğin ekmeğin lezzetine fazla kapılmıştı, onu yakalamadığından emin olarak hızlı fotoğraflarını çekti ve sonra telefonunu geri cebine koydu.
Eve dönerken senin bir resmini çekti; Ağzınız ekmek dolu ve gözleriniz doluyor, onun duvar kağıdı. sen her zaman kaşlarını çatarken ve sana her gösterdiğinde duvar kağıdından şikayet ederken o kıkırdar.
hong jisoo -
Siz dışarıdaydınız, erkeklerinizin evinin etrafındaki parkta geziniyordunuz. Köpeğinizi, bölgenizde dolaşmasına izin vermediğinizi düşündüğünüz için dışarı çıkardınız.
Elinizde bir tasma varken, hiçbir yere gitmesin diye etrafındaki her şeyi koklamasına izin veriyorsunuz. sonbahar mevsimi ve rüzgar soğuk, bu yüzden Joshua paltosunu ödünç almana izin verdi.
Köpeğiniz yavaş yürüyor, etrafındaki her şeyi inceliyordu, uğraşacak sincaplar veya kediler buluyordu. esinti sakinleşiyor ve saçlarınız havada kolayca sallanıyor.
Joshua senden büyülenmişti, seninle her şeyin bu kadar sakin olduğu böyle anları seviyordu. haberiniz olmadan birkaç fotoğrafınızı çekti, köpeğinizi de kamerasına aldı, çok fotoğraf çekti. ayarlarına gitmeden ve sizi kilit ekranı olarak ayarlamadan önce.
Şimdi telefonunun ışığı sen ve köpeğinle her açıldığında aptal gibi gülümsüyor.
wen junhui -
Özel günler için seni şık restoranlara götürmeyi severdi. ya sizin doğum gününüz ya da onun ya da adamlarınızın yıldönümü ya da onun "sırf bu yüzden".Daha önce hiç gitmediğin bu resmi görünen yerde bir masa ayırttığını söylediğinde kıyafetlerini görmeyi seviyordu.
