yarın mutlu uyan son kez
.
.
.
"Baban anneme tecavüz etmiş.."
Duyduğum ses beynimde yankılanıyordu, dünyadan tamamen iletişimimi koparmıştım sanki. İnanmamak isterdim ama babamın anneme zamanında yaptığı şeyleri bildiğim için zor gelmiyordu.
"Bak bunu sana söylemeyecekt-"
Sözünü bitirmeden yataktan çıkıp mutfağa gittim, bir bardak su içip rahatlamaya çalıştım. Mingyu arkamdan gelmiş
"İyi misin" diye sordu. Hafifi bir kahkaha atarak
"Mükemmelim biliyor musun.. Orospuçocuğu... Eee ne yapacaksın şimdi planın beni kaçırıp bana tecavüz etmek mi"
"KES SESİNİ"
"Doğru bende ben ne alaka diye yiyordum kendimi ama sana bir şey söyleyeyim mi ben senin annen değilim bana elini bile süremezsin"
"SANA KES SESİNİ DEDİM DİMİ" beni kolumdan tutup alt kata inen merdivenden sürükledi, karanlık bir odaya fırlattı beni az sonra kilit sesi gelmişti. Oda soğuktu ayağımdaki acıyla iyice uyuşmuştu vücudum.
Ne kadar geçmişti bilmiyorum ama ayağımı hissetmiyordum, gözlerimi açamıyordum ama uyumuyordum da. Kilit sesi gelmişti ama ayırt edemiyordum ne olduğunu. Bir anda kendimi havada hissedince tanıdık ses gelmişti.
"Aptal aptalsın Mingyu "
Sonunda vücudum sıcakla kavuştuğunda yeri öpecektim. Beni yatağa yatırıp içerden yine sargı malzemeleri almıştı. Elindeki kremi sürerken acıdan şıçradım.
"Ne o dokundurmam diyordun" iç çektiğimde önüne dönüp ayağımı sardı.
"Neyse güzelce uyu yarın mutlu uyan son kez" dediğine pek kafam almamıştı zaten ne ara uykuya daldım hatırlamıyorum da.
Uyanmama sebep olan güneş ışığına sövdüm, ayağa kalktığımda acıyan ayağıma da, bunlara sebep olan mingyuya da..
İçeriye gittiğimde mis gibi kokular geliyordu, gerçekten mükemmel şeyler hazırlamıştı. Azcık vicdan yapıp yanında gittim.
"Ben özür dilerim.. Herk kim olursa olsun yanlıştı söylediklerim aslında babama sinirli-"
"Keste otur yemeğini ye" göz devirip masaya geçtim, gözüm duvardaki saate takılmıştı.
"YUH saat 4" bana aldırış etmemişti, o da oturdu az sonra.
"Odaya kıyafet koydum bir saat içinde hazırlan işimiz var."
Ne işi diye söyleyecekken anlamış olacak ki sus işareti yapmıştı.
Dediğini yapmıştım cidden çok güzel bir kırmızı, uzun yırtmacı olan elbiseyi giyip yanına gittim. Evden çıkıp arabaya bindik yol boyu sessizdik. Az sonra başka bir dağ evine gelmiştik. İnip içeri girdik, güzelce hazırlanmış yemekleri yedik. Sonra kalkıp yanıma geldi elini uzattı .
"Benimle gel" tereddütle tuttum elinden, beni büyük bir banyoya getirmişti, büyük bir küvet vardı içi su dolu.
Belimden tutup beni kendine çekti derin bir öpücük bıraktı dudağıma. Ben olayın şokundayken arkamı döndürdü ve elbiseyi açmaya başladı.
"Mingyu"
"Sessiz ol ufaklık korkma sana tecavüz etmeyeceğim" sadece düğmelerimi açıp bıraktı ve beni kendiyle beraber içi su dolu küvete oturttu. Bir anda kucağına çekti beni sonra suya daldırdı suyun altında öpüyordu şimdi de. Ama ters giden bir şey vardı nefes alamıyordum artık, beynim çığlık atıyordu içeriden, kalbim de şimşekler çakıyordu...
YAZARIN ANLATIMIYLA
Genç kızın çırpınışları durduğunda durdu genç katil adam.. Ölü bedeni bıraktığında suyun üstüne çıkışını izliyordu.. Evet anne aldık intikamınızı diye bakıyordu gökyüzüne. Elbet onun kendince sebepleri vardı...
Genç kızı öylece suyun üstünde bırakıp çıkmıştı sudan, üstünü kuruladığında adamlarında biri sevinçle girmişti içeriye. Önce bir şok geçirmişti ölü kızı görünce sonra sana müjdem var diyip konuya girmişti.
Annesi... Annesinin yıllarca aradığı fotoğraflar ve mektuplar geçmişti eline vakit kaybetmeden okumaya başlamıştı.
Bir kız kardeşten bahsediyordu annesi bir genç kızdan az önce kendi elleriyle öldürdüğü genç kızdan....
.
.
.
agliyorum lan
son partti bu
mingyular kaptilsin
begenmeyi unutmayin
