O gecenin üstünden neredeyse iki hafta geçti.
Onun yanından beklenmedik bir hızla ayrılmamın ve kendime direnemeyişimin üzerinden tam iki hafta. Bu süre zarfında Kara'yı gördüğüm ve görebileceğim her yerden uzak durdum. İşin katlanılamaz boyutu onu görmediğim günlerde bile rüyama girerek kendini bana hatırlatmanın yolunu bir şekilde buluyordu ve kalbimin hızını artık hiçbir durumda kontrol edemiyordum.
Kara beni etkiliyordu. Ondan uzak durmaya çalışsam da kendimi onu ararken buluyor hatta bazı zamanlar onun için endişeleniyordum ve bunların hepsinin suçunu mühre atıyordum. Fakat bunun üzerimdeki etkiyi azaltmadığını fark ettiğimde yaptığım ilk iş mühürler hakkında bilgi arayışına girmek oldu.
Mühürlerle ilgili yanlış ya da doğru binlerce hikaye ve bilgilendirme kitabı vardı. Yaklaşık üç günüm en doğru bilgileri içerebilecek kaynağı aramakla geçti ve sonunda iki tanesinde karar kıldım. Biri Mühürlüler isimli yaklaşık yüz sayfalık, ince bir kitaptı ve yazım tarihi yüz yıllar önceydi. Kitabın yazarı özellikle mühürlü kurtları araştırarak onlar hakkında bilgi toplamaya çalışmış ve bizzat kendileriyle iletişime geçerek not aldıklarını tek bir yerde toplamıştı. Fakat yaklaşık milyon yıl önce mühürlenen kurt sayısı azaldığı, aynı döneme ve yakın yerlere denk gelmedikleri için yalnızca beş kurdu anlatabilmişti. Üstelik bunlardan dördü birbiri ile mühürlü kurtlardı ama yine de bir şeyler öğrenebileceğimi düşünüyordum.
Diğerine gelirsek o da Mührün Yaşamdaki İzi isimli bir eserdi ve çok daha geniş bir yelpazeye ve yeni bir tarihe dayanıyordu. Kitabı yazan kişi söylenilene göre gelmiş geçmiş bütün mühürleri yıllarca araştırmış ve her detayını dikkatle aktarmıştı. İşin garip kısmı yazarın kendi de mühürlü bir kurttu ve kitapta kendi düşüncelerine de yer verdiği için oldukça merak uyandırıyordu.
Sonuç olarak garanti olsun diye ikisini de kısa süre içinde temin ettirmiştim. Şimdi de kimsenin beni rahatsız edememesi için çatı katındaki boş odaya çıkmış, çabuk biteceğini düşünerek de Mühürlüler kitabından başlamayı mantıklı bulmuştum.
Kullanılmayan yatağa oturup sırtımı duvara yasladığımda kendime göre bir pozisyon buldum ve kitabın kahverengi kapağını araladım. Karşıma ilk olarak yazarın hayatı hakkında birkaç bilgi ve kitap hakkında bir açıklama çıktı.
Dalsar Ammar: Hran doğumlu bir Betadır. Çocukluğunu doğduğu şehirde geçirse de yaklaşık yirmi yaşında mühürlü kurtları bulmak için bir çok şehri dolaşmış ve bulduklarına kitabında yer vermiş, Tphyal' da vefat etmiştir.
Not: Bu kitapta geçen söz konusu beş kurdun ilk dördü Beta, sonuncusu Alfa'dır.
İlk sayfadaki bilgilere kısaca göz gezdirdikten sonra bir an önce sadede gelmek için sayfayı normalinden daha hızlı çevirdim. İlki yaklaşık altmış yıl önce ölen kadın bir kurttu. İsmi Kerra'ydı ve ona ayrılan kısım direk kendi ağzından söylenmiş gibi anlatılmaya başlanıyordu. Dalsar Ammar hepsinin dediklerini teker teker not almış olmalıydı.
"Mühür anlatılması zor bir durum. Mir ile mühürlenmeden önce onu tanıyordum ama bana bunun olacağını söyleseler, ihtimal vermezdim. Cevaplarını vermediğim sorular var. Zamanla azalsa bile hep vardı. Bunlardan en belirgini, onu tanıdıktan neden birkaç yıl sonra mühürlendiğim. Bu onu gördükten günler sonra ya da aylar sonra olabilirdi ama olmadı. Tek bildiğim mührün beklediği. Bekliyor... bir anı, bir olayı ya da bir hareketlenmeyi ve bu bize verilen bir şans. Mir'in varlığını benliğimde hissedebiliyorum ve bu başta bize dayatılan bir zorunluluk gibi gelse de bir sebebi olduğuna inanıyorum. Onun benim için hayatımdaki en büyük iyilik olduğunu inkar edemem. Mühür, bu gerçeği fark etmemdeki en büyük etken. Duygularım bazen ona karşı çok yoğun ve katlanılamaz oluyor. İlk başlarda bile onun yanındayken istemsiz bir güvenin beni sardığına yemin edebilirim fakat zihnimi ele geçirdiğini söyleyemem. Mühür sanki beni ona, ya da onu bana zorunlu kılmış gibi değil de en doğru yolu bize göstermek için bizi seçmiş gibi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜMÜŞ KARA'SI (+18)
Loup-garouBir 'Korkacaksın...' fısıldayışıyla başlar benim saniyelerim. 'Yaşamdan çok fakat ölümden az.' 'Korkacaksın...' 'En az gözlerimdeki gölgen kadar." ----------------------- "Bu gece ay, bizi mühürledi Ayza." Aramızdaki mesafeyi kısaltması sesinin üz...