1•Başlangıç

470 25 16
                                    

Bize oldukça kolay bir iş vermişlerdi. Zaten siki kalkık adamın tekiydi. İki dakikada kendime çekip işi bitirecektim. Kimden mi bahsediyorum? Lee Felix. Aslında Lee Yongbok Felix ama o bunu saklama gereği duyuyor. 24 yaşında ve oldukça zengin biri. Tabii babası sayesinde. Şımarık ve çapkın. Onun hakkında birçok şey biliyorum. Ekibimizden Seungmin ve Jeongin sayesinde hepsi. Peki ben kim miyim? Ben Hwang Hyunjin. Bildiğime göre 26 yaşındayım. Açıkçası ismim ve yaşım dışında bildiğim pek birşey yok. Hiçlikten gelmiş gibiyim. Annem, babam kim, nerede doğdum bilmiyorum. Sadece buralara gelmemi sağlayan kişinin Jin hyung olduğunu ve beni kendim yaptığını biliyorum. Ben kurtarıp yetiştirdi. Beni güçlü biri yaptı. Benden duygularımı aldı. Sevgi görmediğim için sevmek nedir bilmiyorum. Ama bundan pişman olduğum söylenemez. Çünkü ben güçlüyüm. Öyle olmak zorundayım.

Şimdi de ekibimle birlikte bazı görevlerde çalışıyoruz. Tehlikeli işler derler ya işte o benim hayatımın ta kendisi. Lee Jeogyun. Aslında o adamın peşindeyiz. Silah ve uyuşturucu kaçakçılığı yapıyor. Bu konuda da oldukça profesyonel. Bu yüzden ona ulaşmak çok zor. Ama küçük kardeşi Felix sayesinde ona daha hızlı ulaşacağız. Felix'i kendimize çekip o sevgili abisinin işini bitireceğiz. Bu akşam Felix büyük bir parti veriyor. Ve anlayacağınız üzere bu kaçınılmaz bir fırsat.

"Hyunjiiinn! Hadi çıkıyoruz." Yanı başımda avazı çıktığı kadar bağıran Changbin Hyung'a döndüm. "Geliyorum."

-Heyecanlı mısın?

-Neden heyecanlı oluyum her zaman yaptığım şey.

-Ahh. Nasıl heyecanlı değilsin!? Lee Felix'e baksana. Yunan tanrısı gibi adam. Hele sesi. Hayatımda hiç o kadar derin ses duymadım. Ve sen onu kendine çekeceksin. Anlarsın ya.

Göz kırpıp hareketler yapıyordu neden bahsettiğini tabiki anlıyorum. O kadar aptal değilim. Ama Changbin Hyung benim ne kadar profesyonel olduğumu unutmuş olmalı.

-Hyung aklından geçenleri hemen şuan siliyorsun çünkü hiçbiri gerçekleşmeyecek. Olacak en zararsız ve hızlı şekilde işimi bitireceğim. Ve bir daha bu kadar aptalca şeyler duymak istemiyorum.

-Ah ne!!? Bana aptal mı diyorsun sen? Seni hergele hyungun ile düzgün konuş.

"Peki Changbin hyungcuğumm." Yalaka bir şekilde gülümsedim. Gülüşüp arabaya ilerledik. Fazla oyalanmıştık.

Aslında plan da gayet basitti. Seungmin ve Jeongin evde(ayrıca iş yeri) kalıp kameralarla ilgilencekti. Chan ve Minho hyung garson olarak girecek ve ben de konuk şeklinde içeriye sızacaktım. Changbin Hyung'la Jisung ise arabada bizi bekleyecekti. Acil bir durum olursa devreye girecekti. Bu kısım basitti bu yüzden hızla biteceğini düşünüyordum.

-----------------------------------------------------------

Sonunda vakit gelmişti. Chan ve Minho hyung içeri garson olarak önceden girmişti. Bende hazırlanan sahte biletle sonunda içerdeydim. Burası gerçekten çok büyüktü. Aralıklı olarak masalar konmuştu. Ama en köşede büyük koltukların ve masaların olduğu biryer vardı. Büyük ihtimal Parti'nin sahibi içindi. Yani Felix için. Fakat parti çoktan başlamasına rağmen hala ortalıkta gözükmüyordu.

-Felix'i gören var mı?

Kulaklığımdan gelen Minho hyung'un sesi ile etrafa daha dikkatli baktım. Sonra Chan hyung ses verdi.

-Ben görmüyorum.

-Bende görmüy-

Bı anda bana çarpan bedenle sesim kesildi. Adam yere düşmüştü. Dönüp ona baktım. Tanrım bugün bizim tarafımızdasın sanırım.

-Özür dilerim beyefendi.

Dedi. İşte karşımda duruyor. Bizim işimizin anahtarı. Lee Yongbok Felix.



İMPOSSİBLE LOVE | HYUNLİXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin