8•Teşekkürler

211 22 43
                                    

Felix,
13 yıl önce:

-Babaa! Baba özür dilerim. Özür dilerim baba. Birdaha yapmayacağım.

-Sen onu evden kaçmadan önce düşünecektin. Bizi rezil mi etmek istiyorsun ha!?

Ağlamaktan harap olmuştum. Dudağımın kenarı kanıyordu. Ve bileğim çok acıyordu. Öz babamın dengesiz vuruşları yüzünden. Evin kapısından beni sürüklüyordu. Annem babamın kolunu çekiştirip "Yapma" diye yalvarıyordu. Ama şöyleki gücü yetmiyordu. Babam tek hamlesiyle annemi yere düşürdü.

Abim yoktu. Okulu bugün onu geziye götürmüştü. Abim olsaydı beni kurtarırdı. Bu adamın eline vermezdi beni. Yine durmadan dövüp o soğuk bodrum'da bırakacaktı beni. Ben bodrum'a gideceğimizi düşünürken babam kendi yatak odalarına gitmeye başladı.

-Beni bir daha rezil edemeyeceksin velet!

-Baba lütfen.

Bileklerimi o kadar sıktı tutuyordu ki parmaklarının izi geçmişti. Yatak önüne gelince içeriye fırlattı beni. İçeriye girip kapıyı kilitledi. Annemgilin odası dağınıktı. Zaten hep böyle olurdu. Her zaman kavga ederlerdi. Ve heryer dağılırdı.

-Bir daha bana karşı çıkamayacaksın.

Hemen dizlerimin üstüne çöküp yere kapandım.

-Gerçekten baba. Gerçekten birdaha asla yapmayacağım. Sözünden asla çıkmayacağım.

-O zaman karşı çıkıp çıkmayacağını test edelim hm ne dersin?

-Ne istiyorsun baba?

-Herşeyini. Ruhunu, aklını, bedenini... Herşeyin benim olacak.

Pantolonunun kemerini çıkardı. İkiye katladı ve koluma vurdu. Acıyla çığlık attım. Kapının önünden ağlama sesleri geliyordu. Annem daha çok ağlamasın diye sesimi alçaltmaya çalıştım. Her bağırmamaya çalıştığımda boğazımda bir yumru oluşuyordu.

Babam tişörtümden tutup yatağa fırlattı. Sonrada onu hızla yırttı. Hemen ayaklarımla kendimi korumaya çalıştım. Ama ne işe yarar ki. 11 yaşındayım daha. Gücüm yeter mi hiç? Babam daha çok dokunmaya başladı. Yalvarıyordum. Yapma diyordum. Sen benim babamsın yapamazsın diyordum. Ama oluyordu işte. Öz babam beni taciz etti. Çok ağladım. Çok acı çektim. Bu acı o kadar fazlaydı ki anlatamayacağım kadar. Hep içimde tuttum. Kimse bilmesin istedim. En önemlisi utandım. Ben anlatmaya utanırken o bana bunu yaşatmaya utanmadı.

Sonra abim geldi. Beni kurtardı. Sözleri ve hareketleriyle babamı aşağıladı.

-Defol git William.

-Benim adım Jeogyun. William değil.

-Şuan bunun için seninle tartışamam. Şimdi onu da al ve siktirin gidin.

Sonra abim beni ordan çıkardı. Bunu atlatmamda yardımcı oldu. Babam Avustralyalı. Ve annem Koreli. Bu yüzden bir ismimiz İngilizce biride Korece. Ama abim babamdan nefret ettiği için reşit olduğu an babamın verdiği İngilizce ismini sildirdi. Ben ise yapamadım. Hatta babam beni sadece İngilizce ismimi kullanmam konusunda tehdit etti.

Bu anıların hepsi aklıma geldikçe kalbim yine kötü oldu. Ama ağlamıyordum. Çünkü bunun için yeterince ağladım. Daha fazlasına dayanacak gücüm yok. Şimdi anlayın beni. Abim bir suçlu bile olsa ona minnet borcum var. O beni korudu. Bende onu korumalıyım.

Hyunjin:

Dün gece aklıma geldikçe delirecek gibi oluyordum. Ahh gerçekten delirdim. Onunla nasıl sevişirim. Ama nedensizce içimde bir iğrenme duygusu yoktu. Yapboz parçası gibi birbirimizi tamamladık. Durun! Bir dakika. Ben neden böyle düşünüyorum ki şimdi. O benim tutsağım. Onu kullanmam gerekiyor sevişmem değil. Bu işi hızlıca bitirmeliyim. Daha önce söylemiştim değil mi? Ben kendime asla yalan söylemem. Ve hemen birşeylerin farkına varırım. Aslında ona aşık olmaktan korkuyorum. Bunu çok iyi bir şekilde görüyorum. Ama yapmamam gerekiyor. Bir o kadar zor ki...

İMPOSSİBLE LOVE | HYUNLİXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin