İMPOSSİBLE LOVE | HYUNLİX

13• Ev

~İyi Okumalar~

Felix akşam Changbin gittikten sonra uyuyakalmıştı. Zaten yeterince yorgundu. Düzgünce uyuyamıyordu bile.

Sabah Chan gelip onu uyandırdı. Ve biraz yemek ve su verdi. Felix getirilen yemekleri yerken odaya Hyunjin daldı.

-Bence yeterince yemeğini yedin. Artık gitme vakti.

Hyunjin yaklaşıp Felix'in kelepçesini masadan çözdü ve geri bileklerine bağladı.

-Hyunjin.

-Hm?

-Bana güvenmediğini biliyorum ama lütfen bana inan. Çünkü gerçekten sana asla yalan söylemem.

Hyunjin ise birşey demedi. Sadece gözlerini titrekçe kapatıp dinledi. Biraz bekledikten sonra Felix'e döndü.

-Fazla konuşma! Sadece istediğimi yerine getir.

Felix ise masumca kafasını salladı. Hyunjin onun arkasına geçti. Ve elindeki örtüyü gözlerine bağladı. Felix ise öylece bekliyordu.

Sonunda Hyunjin bağlamayı bitirince koluna girdi. Ve onun yürümesine yardım etti. Ne var ki merdivenlerde bu hiç kolay olmadı. Hyunjin haber verdi.

-Şuan önünde merdivenler var. Dikkatli adım at.

Felix kafasını salladı. Biraz basamak çıktılar. Ama Hyunjin Felix'i çekiştiriyordu. Bu yüzden o dengesini kaybetti ve yere düşüp aşağıya yuvarlandı. Acıyla bağrındı. Hyunjin hemen aşağıya inip onun yanına gitti.

-FELİX İYİ MİSİN?

-Kötü olmam senin için daha iyi değil mi?

Hyunjin derince iç çekti.

-Dikkatli olsana. Al düştün işte.

-Olsun. Canım acımadı ki. Daha zor şeyler yaşadım ben. Alışkınım...

Hyunjin'in boğazına bir yumru oturdu. O yumru kayıp kalbine işlendi. Kendine kızıyordu. Ama nedenini anlayamıyordu. Çok pişmandı. Ama bunu yapması gerektiğini biliyordu. İşte zor olan buydu ya. Hiç yapmak istemiyorsun ama yapmak zorundasın. Yaptıktan sonrada pişmanlık peşini bırakmıyor.

Hyunjin gözlerinin dolduğunu hissetti. 'Hayır. Hayır ağlamayacağım. Bunu yapamam.' Hyunjin beklemeden Felix'in belinden ve bacaklarından tutup onu havaya kaldırdı.

Kucağa alındığını farkeden Felix istemsizce kollarını Hyunjin'in boynuna sarma gereği duydu.

Hyunjin kucağındaki Felix ile birlikte yukarıya çıktı. Kapıya doğru ilerleyen başladı. Onları gören herkes ağzı açık bir şekilde kalıyordu.

Tam o sırada Jisung mutfaktan bağırarak çıktı.

-Minho! Canım erik çekti. Erik alal-

Hyunjin ile Felix'i öyle görünce donup kaldı. Herkes dik dik Jisung'da baktı. Felix ise kahkahasını gizlemeye çalışıyordu. Kendini gerçekten zor tutuyordu. Bu yüzden yüzü kıpkırmızı oldu. Sonunda dışarı çıktılar. Hyunjin onu arabaya oturttu. Ve yanına da bir adamı bindirdi. Adam gözlerini açtı. Sonra Hyunjin koşa koşa geri eve girdi.