~
Devrim ile geçirdiğimiz güzel bir ilk buluşma sonrasında okula giderek çocukları çıkışta almıştık. Bizi görünce heyecanla yanımıza gelmişlerdi. Onları okullarından almama alışık değillerdi. Çınar her zaman abileri olarak onları toplar ve beraber eve dönerlerdi. Devrim ile gidip alsak da Cihat'ı gördükleri gibi onunla ilgilenmemişlerdi. Devrim'in soğuk ve uzak yapısından olsa gerek onunla Cihat'la oldukları kadar yakın değillerdi. Cihat onlarla kısa sürede pek çok şey paylaşmış olduğundandı herhalde. Devrim onlarla sessizce ilgileniyordu ve çocuklar bunu fark etmeyecek kadar küçüklerdi.
"Abla..." diyerek beni dürten Akasya ile irkildim.
"Efendim canım." Diyerek oturduğum yerde doğruldum.
"Öğretmenimiz ödevleri ailenize göndereceğiz dedi." Diyerek emin değil gibi bana baktı. "Nasıl gönderecek?" Dediğinde kaşlarımı çattım.
"Söylemedi mi ödevi?" Diyerek oturduğum yerde doğruldum.
"Hayır, ailenize göndericem dedi." Dediğine mesaj atacağını düşündüm ama okula yazdırmaya ben bizzat gitmemiştim. Numara olarak da benim numaramı vermemiştik. Yerimden kalkıp Devrim'in yanına gitmek için yöneleceğim sırada salonun kapısından içeriye girdi.
"Bende yanına geliyordum." Dediğimde dudağı hafifçe kıvrıldı.
"Özledin mi?" Dediğinde bir anda afallayarak utandım ve gözlerim bize bakan Akasya'ya döndü. O ise hafif bir sırıtma ile bana bakıyordu.
"Yok yani..." diyerek derin bir nefes aldım. Diyeceklerimi düşünmeye çalıştım. Akasya'nın ödev mevzusu! "Okula kimin numarasını verdiklerini soracaktım sana." Dediğim sırada o tam karşımdaki koltuğa oturup bastonu yanına bıraktı.
"Bana galiba bugün mesaj geldi ." Diyerek cebini kontrol etti ama telefonu bulamadı. "Akasya masamda olmalı, getirir misin telefonu." Dediğinde Akasya hızlı adımlarla koşarak çıktı odadan.
"Benim numaramı verilseydi keşke."
"Mehmet benimkini vermiş, çok önemliyse değiştirelim." Dediğinde kafa salladım.
"Çocukların ödevlerini mesajla göndereceklermiş, seni rahatsız etmesin." Dediğimde kafa salladı.
"Rahatsız etmek değil ama her zaman mesajları görmeyebilirim." Kafamla onayladım. Sonuçta o odada ne yaptığını bilmesem de bir şeyler üzerinde çalışıyordu.
Akasya elinde bir telefonla odaya girip onu Devrim'e uzattı. Devrim telefonu açıp bana doğru uzandı. Aldığım telefonda mesajlardan gelenler içinde okulun adını arıyordum. Bulup tıkladım. Ard arda üç mesaj gelmişti. 4/D sınıfı olan Akasya'ydı. Onu okudum önce.
"Matematik problem testi çözülecek hatalı çözülenler deftere yazılacak." Dediğimde kafasıyla onaydı. "Çınar'ı da çağır onun da ödevi var, bana da yok diyordu." Dediğimde Akasya güldü.
"Tamam." Diyerek Çınar'a seslenerek merdivenlere yöneldi. En üste kayıt ve bilgilendirme mesajı gelmiş ve ardından ödevler sınıf ismiyle tek tek gönderilmişti. Bizim o küçük mahallemizde çocuklar kendi yazdıkları, ödev defterleriyle gelirdi. Çınar'ın eski öğretmeni daha ilgiliydi o çıktı olarak gönderirdi ama böyle mesaj sistemimiz yoktu.
"Benim ödevim mi var?" Diyerek yanıma geldi Çınar.
"Fen bilgisinden..." dedim ve sırada telefon çaldı. 'Şafak Yazgı' ismini görünce telefonu hemen Devrim'e uzattım. O telefonu alırken Çınar'a döndüm. "...konu tekrarı ve Türkçe de sayfa 60'ı okuyup özeti çıkarılacak." Dediğimde omuzları düştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Begonvil
Romance"Devrim biraz sert biridir." Dedi ve iç çekti. "Şu hasta olduğu dönemlerde bu daha da arttı..." diye devam edince araya girdim. "Bana karşı gayet kibar." Dediğimde kafa salladı. "O benim kardeşim her zaman onun isteklerini..." dediği anda elimi ma...