Begonvil - 15

2.1K 145 55
                                    


~

Yıllarca kaçtığım yolda yakalanmıştım. Yakalanmış olmamın bu saatten sonra bir sonucu olur muydu? Çınar ve Akasya'nın aklı eriyordu artık ama ikizler hiç bir şeyin farkında değildi. Onların biraz daha büyümesini istiyordum. Bir süre daha saklanmak onlara gözükmemek istiyordum ama başaramamıştım. Peşimizden geldiklerinde onlardan önce Mehmet gelmiş Devrim'i beklemeden bizi oradan götürmüştü. Eve gelene kadar Yosun'a korkmamasını ve sadece oyun olduğu hakkında bir şeyler anlatmıştım. O bir süre tepki vermemiş ve sonra Devrim'in oturduğu koltuğu göstermişti. Onun neden gelmediğini sorduğunu anladığımda onu o şekilde orada bıraktığımı anımsadım.

"Devrim..." diye hafif öne doğru kayarak Mehmet'e yaklaştım.

"Fatih beyin şoförünü aradık onu oradan alacak." Dediğinde kafa salladım. "Fatih beyin evi çok yakın..."

"Eve gelecek Devrim abin." Diyerek kendimi koltukta geriye bıraktım. Yosun yavaşça yanıma gelip bana biraz daha sokuldu.

Eve gelene kadar beynime şu an ne yapmam gerektiği vardı. Bir şey olur mu? Çocuklarım zarar görür mü? Biz zarar görür müyüz? Belki de hiç bir şey olmazdı. Nereden bulacaklardı beni? Bulamazlardı.

Salona girdiğimizde Yosun televizyona bakmak isteyince Yeliz'den rica edip yanında oturmasını istedim. Ben şimdi onun yanında güçlü kalabilecek kadar dirençli değildim. Odama girer girmez kendimi terasa atıp derin derin nefesler aldım.

Bir sorun olmayacak, sadece beni gördüler bu kadar. Altı yıl geçti ve bir şey yapmayacaklar. Ellerinden bir şey gelmez. Ben artık daha güçlüyüm, benim onlardan korkmama gerek yok. Onlar benden korkmalı.

"Deniz?" Arkamda Devrim'in sesini duymamla ona döndüm. Yavaş adımlarla terasa yanıma geldi. "İyi misin?" Dediğinde kafamla onayladım.

"Sen iyi misin? Seni orada bıraktım..." diyerek ona doğru bir adım atınca kafa salladı.

"İyiyim." Diyerek kenardaki hasır koltuğa yönelip oturdu. "Sende biraz sakin ol, anlatmak ister misin? Yardım edebileceğim bir konu var mı?" Dediğinde yavaşça ilerleyerek yanına oturdum.

"Bir şey olmayacak." Diye fısıldadım.

"O kadın annen miydi?" Dediğinde kafamla onayladım.

"Çocukları benden alabilir mi?" Korkuyla ona döndüm.

"Velayetleri sende değil mi?" Dedi ve dikleşti. Kafamı olumsuzca salladım.

"İlk kaçtığımızda sığınma evinde kaldık, o günden sonra dava açmamı söylediler. Açtım ama onlara ulaşmadı." Dediğimde kafasıyla onayladı.

"Hallederiz, sorun çıkaracaklarını düşünmüyorum." Dediğinde gülümsedim. Bana güven veriyor olması hoşuma gidiyordu. Benimle böylesine ilgilenmesi beni çocuk gibi hissettiriyordu. Ben babam öldüğünden beridir çocuk olmayı bırakmıştım. Kardeşlerim çocukluğunu yaşaması için çabalamıştım.

"Gerçekten mi?" Dediğimde gözümden bir damla yaş aktı. Uzanıp yanağıma düşen yaşı sildi.

"Gerçekten." Dediğinde gülümsedim. Sıcak elini yanağımda hissetmek çok hoşuma gitmişti. Ne zaman ağlasam babamın göğsüne yatardım ve o benim saçlarımı okşardı.

"Göğsüne yatabilir miyim?" Dediğimde beni kendine çekti ama yatmadan durdum. O yarası gözümün önünde canlandı. "Canın acır mı?" Dediğimde kafasını olumsuzca salladı. Kafamı göğsüne koyup gözlerimi kapattım. O an babamın böyle yaptığını biliyor gibi saçlarımı okşamaya başladı. Babamı çok özlediğimi fark ettim. Kendi acılarıma uzun zamandır ağlamamıştım. Gözümden yaşlar bu sefer benim için düşmeye başladı.

BegonvilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin