Hayat benim yaşadığım her zorlukta aktığı gibi şimdi de akıyordu, durmuyor yaşıyordu. Zaman geçse de korkum ve endişem hala aynı yerinde duruyordu. İlk defa endişelerim kardeşlerim için değildi. Daha bir ay önce tanıştığım bir adam içindi. Keşke elimden daha fazla bir şey gelseydi, bir şeyler yapabilseydim. Kapıda durup bir haber için beklemek yerine bir şeyler yapabilseydim keşke.
Oturmuş öylece beklerken Fatih bey ve Kamer tam karşımda oturuyordu. Kamer kollarını Fatih beye sarmıştı, normalde böyle hareketler yaptığına şahit olmamıştım. Bu muhtemelen tam yanımda oturup telefonuyla uğraşan kadın yüzündendi. Cihat ortada sinirli bir şekilde dolanıyordu. Kadını göndermek için çabalamış olsa da kadın bizimle birlikte yukarıya gelmişti.
"Canım şuna bakar mısın?" Diyerek telefon ekranını bana gösterdi. "Onaylanmış mı, anlamadım." Gösterdiği telefon ekranına baktığımda uçak biletini ertelediğini bildiriren bir mesajdı.
"Evet, onaylandı yazıyor." Dediği de kafa salladı.
"Fatih bey?" Diyerek gelen doktoru gelmesiyle yerimden bende kalktım. Fatih bey ile beraber Cihat da doktora doğru geldi.
"Bir sorun mu var?" Dedi Fatih bey.
"Devrim ile alakalı mı? Ben annesiyim." Diyerek topuklu ayakkabısı salonda yankılanırken yanımıza geldi.
"Öyle mi?" Diye şaşkınca konuştu doktor ama üzerinde durmadan Fatih beye geri döndü. "Devrim bey ayrılmak istiyor, daha fazla uyutmayı da uygun bulmuyoruz. Eğer kabul ederseniz normal odaya alalım ama refakatçi olarak bir kişi kabul edebilirim."
"Eğer bir sorun olmayacaksa..."diye söze başladı Fatih bey. Doktor hemen araya girdi.
"Bir sorun olacağını düşünmüyorum en azından moral olarak daha yüksek olabilir."
"Evet öyle yapalım o zamam." Dedi Cihat. "Ben kalırım yine Fatih abi."
"Ben de kalırım." Diye araya girdim.
"Odada 3 kişiden fazla olmasın ve refaketçi dışında gelen 15 dakikayı aşmazsa bir sorun kalmaz."
"Tamam biz işlemleri halledelim." Diyerek doktora teşşekkür etti Fatih bey. Doktor yanımızdan giderken Cihat'a döndü.
"Ben işlemleri halledeyim, refakatçi olarak da eşini yazarım." Diyerek beni gösterdi. "Sende işini boşlama daha fazla."
"Tamam abi, bende geleyim seninle." diyerek yanımızdan ayrıldılar. İçim biraz rahatlamıştı en azından onu daha çok görecektim. Onunla olan konuşmamız kalbimi sıkıştırıyordu. Onunla yeni bir başlangıç yapmışken daha en başından onu kaybetmek istemniyordum. Onu tanımak istiyordum.
"Onu görebilir miyiz bugün?" diyen kadın ile irkildim.
"Sanmıyorum." diyerek benden önce cevap verdi Kamer. "Pek hakkında yok gibi." dediğinde şaşkınca ona döndüm. Ondan böyle bir çıkış beklemiyordum.
"Sen mi veriyorsun bu hakkı?" dedi kadın tek kaşını kaldırarak. "Annesiyim ben." diyerek cevap vermesine müsade etmeden arkasını dönüp ilerledi. Sinirden gözleri dolan Kamer'e döndüm.
"Sakin ol, Cihat ilgilenir herhalde annesiyle." diyerek gözlerimi devrdim.
"Nefret ediyorum bu kadından." dedi ve sinirle ellerini saçlarına geçirdi. "Devrim'in üzerinde benim emeğim daha fazladır. Anneyim demez mi kafayı yiyorum."
"Devrim ile arası nasıl?" dediğim sırada oturmuştuk.
"Devrim'in ona kin tutacak pek zamanı olmadı heralde." diyerek iç çekti. "Ama hiç unutmuyorum Fatih ile ilk tanıştığımız zamandı..." dedi ve oturduğu yerde arkasına yaslandı. "Fatih ile geldik apartopar baygındı ve bu kadını sayıklıyordu aradık ama gelmedi. İyileşir umarım diyerek kapadı telefonu." dediğinde kaşlarım çatıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Begonvil
Romance"Devrim biraz sert biridir." Dedi ve iç çekti. "Şu hasta olduğu dönemlerde bu daha da arttı..." diye devam edince araya girdim. "Bana karşı gayet kibar." Dediğimde kafa salladı. "O benim kardeşim her zaman onun isteklerini..." dediği anda elimi ma...