Begonvil - 22

1.8K 164 21
                                    

Sezen Aksu - Pardon

~

Korkularımla tam baş edebildiğimi hissettiğim anda daha büyüğüyle beni tekrar düşürüyordu. Bu parayı Devrim'den isteyebilirdim, benim zor anımda bile kötü hissetmemem için elinden ne geliyorsa yapmıştı. Şimdi de yapardı emindim. Üzüldüğümü çok hissettirmeden bahsedersem belki kendini kötü hissetmezdi. Bu para onun hayatı için çok bir para mıydı? Hayat standartlarına göre öyle görünmüyordu. Olaydan biraz bahsedip isteyebilirdim.

"Vil?" Gelen sesle irkilip oturduğum yerden kalktım. Akasya ve Zafer gelmişti. Zafer'e gerçekten çok kızgındım. Beni böyle bir şeyin içine çekmesini ondan asla beklemezdim.

"Gidiyoruz Akasya." Diyerek Zafer'e bakmadan ona elimi uzattım ve kapıya yöneldim.

"Kötü mü geçti?" Dediğinde yanından geçtim. "Hastaydı..." dediğinde ona döndüm.

"Zafer bugün yeterince haddini aştın, daha fazla konuşarak aramızdaki saygıyı da bitirme!" Diyerek tekrar önüme dönüp kapıdan çıktım.

"Abla ne oldu?" Dedi Akasya. Yüzümdeki o ifadeyi yok edip gülümsemeye çalıştım.

"Sorun yok." Diyerek elini sıktım.

"Zafer abiye kızdın mı?" Dediğinde sadece kafa sallayabildim. Gözlerimin önünde erimiş ve beni 16 yaşında sanan o kadını gördüğüm anda zaten ben Zafer'e kızmıştım. Benim kimseye vicdan yapacak gücüm kalmamıştı. Ben doğurmadan 4 çocuğa annelik yapmak zorunda kalmıştım. Onlar bana vicdan yapmamıştı şimdi ben yapmak zorunda mıydım?

Gittikçe geriye giden anıları arasında onu sevdiğim zamanlardaki haline mi dönecek acaba diye düşünmeden de edemiyordum. Babamı hatırladığı o zamanlara mı dönecekti? Aile olarak hissettiğim o zamanlara mı dönecek? Benim anne olmak zorunda kalmadığım, çocuk olduğum o zamanlara bende dönmek çok isterdim.

-

Eve gelene kadar sessizce sadece Devrim'e ne söyleyeceğimi düşünüyordum. Sadece ufak bir para olduğunu söylesem, reçete yanımdaydı onu göstersem de yeterdi. Yapabileceği tüm yardımları yapacağına emindim. Evin kapısına girdiğimizde kapıda o tanıdık arabayı gördüm, Cihat'ın arabasıydı.

"Cihat abimin mi arabası bu?" Diyerek arabayı gösterdi Akasya. Sadece kafamı salladım. "Süper, ona aldıklarımı göstericem." Diyerek elimi bırakıp kapıya koştu. O kapıyı çalarken ben peşimde yavaşça yürüyordum. Cihat buradayken Devrim ile konuşamazdım. O gidince odaya geçer konuşurdum. Şimdi beni böyle üzgün görüp bir şey hissetmemesi gerekiyordu o yüzden derin bir nefes alıp yüzüme gülümseme eklemeye çalıştım.

"Cihat abim nerede?" Diyen Akasya ile kapıya baktım. Yeliz kapıyı açmış Akasya'ya bir şey söyledi.

"Merhaba Yeliz." Dediğimde gülümsedi ve kafa salladı.

"Merhaba Begonvil Hanım." Dediğinde eve girmiştim. Arkamdan geldi. "Siz yokken..." diye söze başlayınca ona döndüm. "Devrim bey biraz rahatsızlandı, Mehmet yanındaydı..."

"Neyi var? Hastaneye mi gitti?"

"Yok, doktor bey az önce çıktılar. Ben ne olduğunu bilmiyorum." Dediğinde kafa sallayıp salona ilerlediğimde Mehmet karşısında oturan Cihat'a bir şeyler anlatıyordu. Yanlarına ilerledim.

"Ne oldu?" Dediğimde ikiside bana döndü.

"Genel bir atak geçirdi, ilaçlarını aldı uyuyor şimdi." Dediğinde köşede oturan Yosun'u gördüm. Gözleri kızarmıştı, muhtemelen Devrim'i atak geçirirken görmüştü.

BegonvilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin