SORUŞTURMA

899 25 1
                                    


Diğer çocuklarla beraber bir tür karantinaya alınan Fatıma, yatağında uzanmış halsiz bir şekilde olan biteni anlamaya çalışmakla meşguldü.

Servisten genellikle çocukların ağlama ve bazende verilen ilaçlardan dolayı kusma sesleri geliyordu.

Hemşireler ellerinde pamuklarla sürekli, kanaması olan çocukları temizlemek ve sakinleştirmek için uğraşıyorlardı.

Kaç gün oldu ailesini görememişti. Hergün mutlaka çocukları muayene eden Dr. Muhammet Rabi,  hastaların herbirinin tetkiklerini yaptıktan sonra dosyalarını düzenli bir şekilde toparlayarak bir rapor halinde daha önce anlaştığı gibi, Amerikan elçiliğinde görevli askeri ataşeye gizlice veriyordu.

Bağışıklık sistemleri neredeyse çökmüş olan çocukların sürekli ailelerini görmek istemesi üzerine, mikrop kapmamaları için koridorun girişindeki odadan camın arkasından olması şartıyla günde on dakika görüşülmesine izin vermişti.

Sıra kendisine gelen Fatıma,  halsiz ve yorgun olmasına rağmen neredeyse koşarak camlı odaya gitmişti.

Camlı odaya girdiğinde,  sadece bir kişinin görüşmesine izin verildiğinden dolayı camın arkasında bir tek babasını görebilmişti.

O ana kadar ailesini göreceği için sevinen Fatıma,  babasını görünce dayanamayıp ağlamaya başlamıştı.

-" Baba, ne olursun beni al burdan.  Çok korkuyorum. "

-" Kızım, canım kızım.  Korkma güzelim, merak etme yakında alacağım seni."

-" Baba al beni, yada sende gel. Hergün iğne yapıyorlar. Çok korkuyorum. "

Ağlayarak konuşan kızını görünce,  dayanamayan babası gözyaşlarını dökmemek iç kendini zor tutuyordu.

-" Canım kızım, lütfen biraz daha dayan. Bak annen ve ben seni çok özledik. Seni çok seviyoruz kızım.
Doktorlarda senin iyileşmen için çalışıyorlar."

-" Ama çok acıyor baba. "

İçeriye giren hemşire, artık dönmesi gerektiğini işaret etmişti..

Babasının arkasından ağlayarak yatağına dönmek zorunda kalan Fatıma, yastığa başını gömüp ağlamaya devam etmişti.

Babasını görüpte ona sarılamamak ve onunla gitmemek, hergün vurulduğu iğnelerden daha çok acıtmıştı.

######

Dç. Dr.  Ali Başaran,  belkide onuncu defa aramasına rağmen arkadaşı Dr. Süleyman Şahin'e ulaşamamıştı.

Özellikle hocası Prof. Dr. Işık'ın söylediklerinden sonra iyice endişelenen Ali, Antakya Devlet Hastahanesi'ni aramaya karar vermişti.

-" Merhaba,  ben Adana Yeni Numune Hastanesi'nden Dç.Dr. Ali Başaran, kiminle görüşüyorum? "

-" Buyurun doktor bey, ben danışmadan Ayşe. Nasıl yardımcı olabilirim? "

-"Dr. Süleyman Şahin'le görüşmek istiyordum. "

-" Efendim kendisi bu sabah nöbetten çıktı. Şu anda evinde istirahatte olması lazım. "

-" Kendisiyle mutlaka acil olarak görüşmem lazım.  Cep telefonunu arıyorum fakat cevap vermiyor.  Rica etsem birini gönderirmisiniz.  Beni hemen aramasını söylerseniz sevinirim. "

-" Tamam doktor bey,  hemen birini yolluyorum merak etmeyin."

-" Teşekkür ederim. "

Danışmada oturan genç kadın, ardından Dr. Süleyman Şahin'in cep telefonunu arayarak kendisine ulaşmaya çalışmıştı. Fakat telefondan  hiçbir cevap alamamıştı.

ÖLÜM YOLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin