Hastahanenin kapısında çaresiz bir şekilde bekleyen iki Suriye'li arabalarına doğru yürüyüp araca bindikten sonra, Farouk Haddad cebindeki telefonu çıkarıp amirinin adının bulunduğu numarayı aradı.-" Benim, Farouk. Haberler iyi değil, hem doktoru hem de Necm ve kızını birkaç dakika ile elimizden kaçırdık.
İşin kötüsü, nereye gittiklerini de öğrenemedik."
Hattın diğer ucundan gelen diş gıcırdaması seslerinden, Büyükelçi John Espenza'nın sinirlerinin gerildiğini hissetmek hiç te zor olmamıştı.
-" Bir işi beceremiyorsunuz Farouk, Fuller duyarsa canımıza okuyacak. Ne yapıp ne edip adamı ve kızı bulmak zorundasınız. Doktor hangi cehenneme kaybolmuş."
-" Cenazesi var diye izin almış. Fakat çocukta garip bir durum var. Tedavi süreci devam ederken ansızın bugün taburcu edilmiş."
-" Tamam, ben şu anda Urfa Suruç'tayım. Kobane'de işler bayağı karışık. PYD ile IŞİD'liler arasında savaş var. Yarın Adana'da olacağım, doktor konusunu bana bırakın. Siz şimdilik beklemeye geçip benden haber bekleyin."
-" Peki efendim, bekliyoruz. "
##########
Komiser Serkan Akman, masasında oturmuş, bir tarafında Farouk Haddad adlı Suriye'li bir kaçakçının dosyası ve içerisindeki tutanaklar birçok defa yakalanmasına rağmen sonrasında bir şekilde serbest bırakıldığı ve suçlamaların düşürüldüğünü gösteriyordu.
Diğer tarafında ise Dr. Süleyman Şahin'in ve Mehmet Şanverdi'nin cinayet dosyaları vardı. O dosyalara bakıyor ve aralarında ki bağlantıyı bulmaya çalışıyordu.
Olay yerlerindeki parmak izleri, her ikisinde de Farouk'un ve bir başka kişinin olduğunu gösteriyordu.
Özellikle maktullerin üzerlerinde ki izler diğer adamı işaret ediyordu.
Balistik incelemeye gönderdiği mermilerin sonuçlarını gelir gelmez İnterpol'e yollamıştı , cevabı büyük bir ihtimalle yarın sabah elinde olacaktı.Her ikisininde öldürülme biçimi, önce sorguya çekildiklerini sonrasında ise kanlı bir şekilde hayatlarına son verildiğini gösteriyordu.
Demek ki aradıkları bir şey yada birisi vardı. Yalnız kafasına takılan, bir kaçakçı ile bir çocuk doktorunun ortak noktası ne olabilir ki diye düşünmekten kendini alamamıştı. Yarın sabah erkenden hastanenin yolunu tutmaya karar vermişti.
########
Onkoloji Servisindeki özellikle yoğun bakım ünitesinde bulunan hastalarının muayene ve kontrollerini bitirince son olarak Eda'nın bulunduğu odaya giren Dr. Işık, vücudunun farklı yerlerinden kablolarla makinelere bağlanmış bir şekilde yatağında uzanan küçük kızın yanına gelince birazda moral vermek için;
-" Şimdi nasılmış benim küçük prensesim?"
-" Çok yorgun hissediyorum Işık anne."
Dr. Işık, Eda'nın birkaç defa aynı rüyayı görüp nöbet geçirmesinden sonra rüyasında ne gördüğünü sorduğunda, kendisini hiç görmediği annesinin yerine koyduğunu söyleyince bundan sonra kendisine 'Işık Anne' diye seslenmesini istemişti.
-" İlaçların etkisinden güzel kızım, merak etme ben yanındayım."
-" Serdar baba bugün gelmedi mi Işık anne? "
-" Babasını mı özledi bu küçük yumurcak ?" diye sorarak aynı anda küçük kızın karnını gıdıklayınca Eda'nın yüzünde küçükte olsa bir gülümseme belirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM YOLU
Actionİşine hastalık derecesinde bağlı bir doktor. Suriye'deki iç savaştan kaçan bir baba ve kızı. Onların peşinden gelen ve attıkları her adımı takip eden, öldürmekten bir an olsun çekinmeyen bir ölüm makinesi.