22. Bölüm

805 22 0
                                    

Dr. Işık, başkomiser'in ilk söylediklerinden sonra beğenilmek hoşuna gitmişsede daha sonra anlattıkları karşısında yavaşça gülümsemesi yüzünden kaybolmuş yerini endişeli bir ifade almıştı. Gözleri öylece karşıdaki boşluğa takılı kalmış ne yapacağını düşünüyordu.

Bir yerden başlaması lazımdı. Kendisini işe vermeye karar verdi. Süreyya ile ilgilenecekti. Bilgisayarını açıp onunla ilgili ne kadar tahlil, rapor ve analiz varsa teker teker hepsini çıkartıp incelemeye başladı. Daha önce imha ettiği örneklerle ilgili azda olsa bir şeyler hatırlıyordu. Birkaç tanesini yeniden yapması gerekecekti. Süreyya'dan alınan kan örneğini de yanına alıp araştırma için laboratuvara geçerken, kendisi yokken serviste kalması için Dr. Ali ile anlaşmışlardı.

Laboratuvara geldiğinde Süreyya'dan alınan kan örneğinin bulunduğu tüpü kan sayımı cihazına yerleştirdikten sonra beklerken diğer raporları gözden geçirip immün bozukluğuna neden olan kimyasalın olası türünü belirleme noktasında elindeki bulguları iki gruba ayırdı.

Dışarıda ise Murat ve Bin Halim adres değiştirerek Dr. Işık'ın evinin bulunduğu sokağa arabalarını park edip yavaş adımlarla ellerindeki kağıtta yazılı olan on beş numaralı evin girişindeki beyaz boyalı demir bahçe kapısının önünde durdular. Sokak günün bu saatinde çok sakindi ve kimse görünmüyordu. Sağı solu kontrol edip bahçe kapısını açıp içeriye girdiler. Daha fazla göz önünde olmamak için arka tarafa doğru garajın yanından usulca yürüyüp etrafı uzun ağaçlarla çevrili bahçeye ulaştılar.

Bahçeye bir kadının elinin değdiği her halinden belliydi. Etraf tertipli, temiz ve bakımlıydı. Çiçekler ve çimler sulanmış yerler temizlenmişti. Murat cebinden çıkardığı siyah deri eldivenleri takıp arabadan inerken yanına aldığı maymuncukları cebinden çıkardı. Bunları kullanmayı daha önce usta bir hırsızdan öğrenmişti. Bahçeye açılan bahçe kapısının bulunduğu merdivenleri yavaşça çıktılar. Murat elini uzatıp mutfak kapısının kolunu kontrol ettiğinde tahmin ettiği gibi kilitliydi. Eşinden ve çocuklarından ayrı yaşadığı bilgisini daha önce kendilerine vermişlerdi. Yinede garanti olsun diye kulağını kapıya dayamış fakat hiçbir ses duymamıştı.

Teker teker anahtarları denemeye başladı. Birkaç başarısız denemenin ardından son kullandığı işini görmüştü. Anahtarın dönmesiyle manivelanın açılma sesini duymuş, kapı usulca açılmıştı. Murat arkasında ki Bin Halim'e doğru dönüp kısık bir sesle;

-'' Hadi bakalım dostum, iş vakti. Yalnız sakın hiç bir yeri elleme ve dokunma. Geride parmak izi bırakmak istemeyiz değil mi?''

-'' Tamam, merak etme sen.''

İki adam sessizce içeriye girip kapıyı arkalarında yeniden kapattılar. Evin mutfağından salona ve koridora açılan tek kapısı vardı. Mutfakta masanın üzerinde birkaç sağlık dergisi dışında birşey yoktu. Bin Halim salona doğru yönelmişken, Murat ise diğer odalara özellikle yatak odasına doğru yürüdü. Bin Halim salona girdiğinde eve hayran kalmıştı. Salon modern tarzda döşenmiş, odada beyaz deri ve beyaz kumaştan yapılmış bir koltuk takımı, sandalyeleri ile birlikte altı kişilik beyaz parlak bir yemek masası ve beyaz televizyon ünitesi vardı. '' Kadın gerçekten evini nasıl döşeyeceğini biliyormuş.'' diye düşündü Bin Halim.

Televizyon ünitesinin üzerinde birkaç resim vardı. Birisinde bir kadın ve bir adam birbirlerinden ayrı ortalarında ise bir genç kız ve bir çocuk vardı. Bin Halim çerçeveye doğru eğilip dikkatlice resimdeki kadına baktı.

-'' Demek ki doktorumuz sensin. Seninle yakın zamanda karşılaşacağız doktor hanım.''

Kadın ellili yaşlarının başında, sarışın düz kısa kesilmiş saçlarıyla güzel ve bakımlı birisiydi. Yalnız yaşayan birisi için işi hiçte zor olmayacaktı. Diğer resimlerde aynı genç kız ve çocuk vardı. Bunlar çocukları olmalıydı.

ÖLÜM YOLUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin