Serdar Işık'ın evinin önüne gelir gelmez arabasını yolun ortasına kapılarını açık bırakacak şekilde acelece arabadan inip koşarak bahçe kapısını geçip kapının zilini çaldı. Aynı zamanda cebinden telefonu çıkartıp Işık'ı aradı.
-'' Işık benim Serdar. Korkma kapıdayım, şimdi gelip açarmısın.''
-'' Ta-tamam geliyorum.''
Bir dakika sonra kapının diğer tarafındaki lambanın açılmasıyla etraf aydınlandı. Kapı açıldığında ise Işık , korkudan yüzü sapsarı kesilmiş şekilde tam Serdar'a doğru atılıp boynuna sarılmayı düşünürken ansızın toparlanıp sadece kollarını tutmakla kaldı.
-'' Evime girmişler Serdar, mutfakta ayak izi var.''
-'' Tamam merak etme. Arkadaşlara da haber verdim, birazdan burada olurlar.''
Yarım saat sonra Işık'ın evinin dışarıda kalan her köşesinde polisler vardı. Özellikle 'Olay Yeri İnceleme' ekipleri içeriye girmemeleri konusunda uyarmıştı. En küçük bir bir ipucunu dahi kaçırmak istemiyorlardı.
Onlar gelmeden Serdar bütün odaları teker teker kontrol etmiş, Işık ondan sonra biraz olsun rahatlamıştı. Sonuçta kim olduğunu bilmediği insanlar evine girmişlerdi. Mutfakta bıraktıkları iz bir bota aitmiş gibi görünüyordu. Kesin bilgiyi daha sonra öğreneceklerdi. Görünürde hiç bir şey çalınmamıştı. Yatak odasındaki dolabın üzerinde bulunan kutu açılıp karıştırılmış fakat bir şey alınmamıştı.
Olay yeri ekibi yaptıkları araştırmada içeride ve evin dışında iki farklı ayakkabı izine rastladılar. Bu da iki kişi olduklarını gösteriyordu. Evin her tarafında parmak izi ekibi arama yapıyordu. Işık salondaki tekli koltuğun birinde oturmuş şaşkın ve tedirgin bir halde olanları izliyordu.Serdar ise yapılanları kontrol edip dışarıya çıkarak polisleri tertipleyip güvenliği sağlamaya çalışıyordu. Ansızın cebindeki telefon çalmaya başladı. Arayan numara tanıdıktı.
-'' Efendim Serkan , geldin mi?''
-'' Geldim amirim. Havaalanından çıkıyorum.Sizin sesiniz bir garip geliyor. Durum nedir amirim? Neredesiniz?''
-'' Dr. Işık hanımın evindeyiz. Galiba senin kaçak buralarda , bunu hissediyorum. Ona ait olabilecek bir iz buldular. ''
-'' Gelmemi istermisiniz amirim?''
-'' Yok, yok burası güvende. Sen bu gece dinlen. Bütün bilgileri toparlayıp yanına aldın mı?''
-'' Evet amirim bütün dosyanın kopyasını aldım, hepsi yanımda.''
-'' Tamam, yarın sabah emniyette toplantımız var . Sabah görüşürüz.''
-'' Tamam amirim. İyi geceler.''
-'' İyi geceler.''
Serdar telefonu kapattıktan sonra arkasını döndüğünde , Işık tedirgin bir şekilde Serdar'ın yüzüne bakıyordu.
-'' Aynı adamlar olduğunumu düşünüyorsun?''
-'' Düşünmüyorum, biliyorum. Ama lütfen korkma , bundan sonra bırak evine girmeyi yanına bile yaklaşamıyacaklar. Bana güven, sana bir şey olmasına asla izin vermem.''
-'' Korkuyorum Serdar. Bu adamlar katil, daha önce neler yaptıklarını biliyoruz.''
-'' Sakin ol lütfen. Hiç kimse iz bırakmadan gözden kaybolamaz. Hadi şimdi içeri girelim.''
İçeriye girdiklerinde Olay Yeri İnceleme şefi raporunu yazmak üzere ekibindeki polislerden son durumları dinliyordu. Serdar başkomiseri görünce;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜM YOLU
Actionİşine hastalık derecesinde bağlı bir doktor. Suriye'deki iç savaştan kaçan bir baba ve kızı. Onların peşinden gelen ve attıkları her adımı takip eden, öldürmekten bir an olsun çekinmeyen bir ölüm makinesi.