(2) İtiraf!

116 5 10
                                    

Hâlâ olanlara inanamıyordum. Çocuk peşimi bırakmıyordu. Terbiyesizce konuşması sinirimi bozmamış değildi. Ama bilmiyordum. Bugün sabah uyandığımda kahvaltı hazırlamak içim mutfağa yöneldim. Cemre'nin stajı öğlen başladığı için geç gidecekti. Saat sabahın dokuzuydu. Dolaptan peynir ve zeytin çıkardıktan sonra Cemre'nin uyandığını fark ettim. "Ne ara uyandın?" Diye yokladığımda, "Valla bu ara uyandım. İyi uyumuş da değilim!" Dedi ve uykulu gözlerle lavaboya ilerledi. "Âlemsin ya!" Diyerek güldüm.

"Sen hazırladın mı bir şeyler?" Kör değilse, hazırladığımı görebilirdi. "Evet hazırlıyorum, yardım etmeyecek misin?" Onu yardım etmeye teşvik etsem de, "Yok canım ben almayayım. Oldukça yorgunum zaten." Diyerek geciştirdi. Öğleye kadar uyuyabilirdi. "Öğlen gideceksin zaten, dinlenirsin ben gidince." Dedim. "Evet, ama pek öyle sanmıyorum." Neden sanmıyordu? "Sana dünden beri bir şeyler oluyor..." Diye söze girdim anlamaya çalışarak. "Ben mi? Asıl sen kendine bak, ne oluyorsa sende..."

İmalar yapmaya çalışıyordu. Ama ben de bilmiyordum, sanırım bir şeyler oluyordu... "Ben de hiçbir şey yok  tatlım. Hadi gel kahvaltıya." Her ne kadar böyle demiş olsamda, inanmamış gibiydi. "Bunu ortaya çıkaracağım, merak etme!" Dediğinde göz devirdim. Hazırladığım şeylerden bir kaç lokma atıştırdıktan sonra, çantamı alıp evden çıkıyordum ki Cemre de ayağa kalktı. "Aa, gidiyor musun?" Diye şaşırdı. Gidiyordum. "Evet gidiyorum, stajım saat öğlen üçe kadar sürecek. Evde olurum ben, sen gelmeden." Dedim. "Tamamdır, dörtte evde olurum ben." Diyip bana sarıldı ve evden çıktım. Hastaneye gitmek için otobüse bindiğimde, yaşlı bir kadının gözlerinin görmediğini fark ettim. Elinde baston ile oturacak yer arıyordu sanırım... "Teyzeciğim gel, otur şöyle!" Diyerek kolundan yavaşça tutup oturttum.

"Sağol evladım." Bazen insanlara iyilik yapmak içimden geliyordu. Tüm insanlık için de zorunlu olmalıydı bence. Yardıma muhtaç olanlara, yaşlılara ve yalnız yetim çocuklara... Tam hastanenin önünde indiğimde hastaneye giriş yaptım. Asansör ile dördüncü kata çıktım. Beş kat vardı ve benim staj için durduğum yer onun bir altındaydı. Staj arkadaşım, fakat Cemre kadar yakın olmadığım Aysima adında bir arkadaşım vardı. "Hoşgeldin," dedi ve gülümsedi. "Hoşbuldum." Diyip, staj odasına geçtim. Bazı hastalar gelmek üzereydi. Yanımda hemşirem vardı. Ve tabii klinikte yapıyordum bu stajımı. Üst seviyedeki hemşireler, burada hastaların yanında bizi eğitiyorlardı. Genelde tansiyon ölçer ve tahlillerin durumuna, sonuçlarına bakmakla görevliydim. Bir hastanın tansiyonunu ölçmek için görevliyim demiştim değil mi? Tam da yerinde demiştim...

"Asya Hanım, hastanın tansiyonuna bakabilir miyiz?" Diye bir ses yükseldi yan tarafımdan. Genelde çocuk hastaları verirlerdi, stajyerlere. "Şöyle geçin." Dedim, ismi Özge olan henüz 12-13 yaşlarındaki  hastaya. Nabzı normaldi. Fakat tansiyon fazla çıkmış gibiydi. Yüksek tansiyonu '20' çıkmıştı. Bu normalin de üzerindeydi. Hemen bir yere not aldıktan sonra, hemşireye haber verdim. Bu durumdan bahsettiğimde müdahale edeceğini ve başka odaya sevk edeceğini söyledi. Allah'tan bugün nöbetim yoktu. Nöbetimin olduğu günler, benim en yorulduğum günler oluyordu. Ama dört gün sonra vardı... Beni üzen şey ise oydu. Bu mesleği severek yaptığım için sıkıntı yoktu.

Kanlar alındı, tansiyonlar ölçüldü, hastanın durumları not alındı... Tüm görevlerimi yaptıktan sonra mola verme zamanım gelmişti. Dört saat aralıksız devam ediyorduk. Bir  köşeye geçip oturdum ve elime telefonumu aldım. WhatsApp'a girdikçe, dün atılan o mesaj ve o yaşadığım olay aklıma geliyordu. Sanırım ben... Ben unutamamıştım... Kendi kalbimi yokladığımda, gerçekten de böyle bir şey olabilir mi diye düşündüm. Sadece markette karşılaştığım çocuğa âşık olmuş olamazdım, değil mi? Saçmalama Asya! Sen kim, o kim! Ama bir türlü o olay aklımdan gitmiyordu. Ve çok sert cevap vermiştim, ama o kadar da kaba konuşamazdı benimle! "Of!" Diye söylendim içimden. Daha bir dakika gördüğüm çocuktan hoşlanıyor olamazdım. Evet, sanırım ben âşık olmuştum! Bana attığı o isteği kabul ettim ve yazmaya başladım.

AŞK NEREDEN NEREYE? (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin