(17) Bir Kıskançlık Krizi

91 8 73
                                    

✨Ön duyuru: Yeni bölümler verdiğiniz oy sayısına göre gelecektir.
18. Bölüm: 7 oy sınırı
7 oy, ne kadar hızlı gelirse bölümü de o kadar hızlı atmaya çalışacağım.
Şimdiden iyi bayramlar. 🩵

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Beni karakola getirdiklerinde, ne için getirdiklerini dediklerinden anlayabiliyordum. O şerefsizin konusundan dolayıydı tüm bunlar! "Suçum yok diyorum size!" Diye bağırdım, oradaki polislere. "Bakın, tüm olanları anlatabilirim size." Dediğimde, "Baştan sona anlatırsanız eğer, çünkü işimizi daha da kolaylaştıracak. Mağdur olan kişilerden biri de sizsiniz." dedi. Kişiler derken? İç çektim.

"Benim bir suçum yok! Bana komple kurdular. Haftalardır peşimde olan insandı kendisi, benim peşimi bırakmıyordu. Sürekli mesajlar atıyor ve beni rahatsız ediyordu. Beni kaçırdılar. Sürekli bir odada tuttular, üzerime gelmeye ve bana şiddet uygulamaya kalkıştılar. Bakın, bakın kolumdaki çiziği ve yarayı görüyor musunuz? Bunların hepsini o Furkan denen pislik ile yanındaki adamı yaptı. Gecenin bir vakti polisler geldi, arkadaşım da polisti. Benim olayıma müdahale ederken onun eline sıktı, ona gereken işlemi yaptı. Onu da sorguya çektiler. Bu olayın mağduru benim! Benim hiçbir suçum yok." Diyerek anlatmaya başladım. Ekrandaki bilgilere bakıyordu. "Kendisi yurtdışına kaçmış, polisler ve ekipleri onun peşindeler. Suçu da bir kadının üzerine attığı gözüküyor. Bu kişinin siz olduğu malûm. Peki neden şikayetçi olmadınız?"

Olamazdım. Olamadım!

"Ben mi? Çünkü olamadım. Yapamazdım bunu, onun izini süren polisler gerekeni yapacaklardı. Ta ki yurt dışına kaçana kadar..." Bir yandan ifademi alıp, bir yandan da işlemleri ve bilgileri kaydediyordu. "Suçu sizin üzerinize atmış bulunmakta. Burada yazan bilgilere göre yurtdışına kaçmış ve kaçmadan önce birçok cinayete girişmiş. Burada mağdur olan kadınlardan birisi de sizsiniz. İfadenizi almak derken bundan bahsediyordum. Şikayetçi olmamanız, yaptığınız büyük hataydı." Diye konuştu. "İşbirliği yaptığı kişileri de soruşturacağız."

~ Emniyetten çıktığımda içimi bir korku kaplamıştı. O anı hatırlayınca hiç olmadığım kadar kendimi kötü hissetmiştim. Polislere ifademi vermiştim, mağdur olan kadınlardan birisi de sizsiniz demişti. Bu ne demek oluyordu? Benden başka kişilere de mi bu tür şiddetler uyguluyordu? Bu pislik mafya değildi de neydi peki? Nefesimin daraldığını hissettim. Emniyet önüne taksi çağırdığımda, gelmesiyle birlikte hızlıca taksiye bindim. Soruşturma başlatmışlardı. Mağdur olan birçok kadın vardı, birçok insan vardı. Ama o pisliğin yurtdışına kaçması polislerin işini engelliyordu. Orada ifade vermem ve yaptıkları soruşturma neredeyse yarım saat sürmüştü. O yarım saatte o an bana olanlar gözümün önünde canlanmıştı. Sanki anlatırken o anı tekrar yaşıyormuş gibiydim.

Taksi ücretini ödedikten sonra taksiden indim. Anahtar ile eve girdiğimde, Cemre kapının önünde belirdi. "S-sen... Sen iyi misin?" Dedi. "İyiyim. Ufak bir soruşturma gibi bir şey yüzünden emniyete götürdüler." Panikle iç çekerek, "Anlatacak mısın?" Dedi. Anlatacaktım, her ne kadar anlatmak istemesemde... "O şerefsiz, birçok kadına saldırmış, mafya gibi bir şeymiş. Tabii polisler peşine düşünce yurtdışına kaçmış. Şimdi onu ve adamlarını arıyorlarmış. Neden şikayetçi olmadınız diyor." Diye ona kısaca bahsettiğimde, "Ne diyorsun ya... Yurtdışına mı kaçmış ***?" Diyip bir küfür savurdu.

"Maalesef," iç çekti. "Onu orada bulmaları neredeyse imkansız." Dediğinde, "Öyle gözüküyor," diye fikrimi belirttim. "Güney ve Çınar'a haber vermedim." İyi yapmıştı. "Çok iyi yaptın, vermemen gayet iyi olur." Dedim. Gülümsedi. Bu yaşadığım şeyi ben de anlamıyordum. O anları hatırlamak, beni mahveden en başlı sebeplerden birisiydi. "Hiçbir şeyi takamam şu an," öyleydi. "Valla ne diyeyim, haklısın." Dedi. "Ben de birazdan dışarıya çıkacağım, birkaç işlerim var, istersen sen de gel." Yok dercesine başımı salladım. "Yok ya, sen takıl." Gülümsedi. "Peki, sen bilirsin, ben çıkıyorum o zaman." Dediğinde, "Tamamdır, Çınar ile mi?" Diye sordum. Göz devirdi. "Yok, bu sefer tek çıkacağım." Dedi. Güldüm. "Tamam Cemreciğim, git sen." Diyip göz kırptım. Odasında girdi, hazırlanmak için. Bir süre sonra artık ev sıkmaya başlasa da, dışarıya falan çıkmak istemiyordum.

AŞK NEREDEN NEREYE? (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin