(28) FİNAL!

71 5 22
                                    

1 YIL SONRA...

Söz, nikah, kına, düğün... Hepsini yaşamıştık. Bize bunu yaşattıran iyi kalpli insanlar vardı. Cemre ve Çınar, ben ve Güney... Artık aile olmamızın arasından 1 yıl geçmişti. Ankara'da kendi evlerimize yerleşmiştik. Evlerimizin yakın olması kadar iyi bir şey yoktu. Güney ve Çınar'ın yeni görev yerleri Ankara'ya çıkmıştı. Buraya taşınmak benim için de Cemre için de iyi olmuştu. Ve bunları yaşayalı aradan 1 yıl geçmişti. Ankara'da şehir hastanesine hemşire olarak sağlık çalışanı aradıklarında ben ise başvurup buradaki hastaneye yerleşmiştim. Cemre ise burada özel bir bölümde savcılık yapıyordu. Ankara, onun mesleğine daha uyumlu bir şehir olmuştu. Her şeyi atlatalı 1 yıl olmuştu. Ama tam da bu zamana kadar asla pişmanlık duymadık. Aşkı, biz onlarla birlikte yaşamıştık. Saf ve temiz duyguları biz onlarda bulmuştuk. Her ne kadar anlaşamamazlıklar yaşansa da, biz asla vazgeçmemiş ve pes etmemiştik. Bir insan en fazla ileride böyle şeyler yaşayacağı kişilerle nerede karşılaşırdı? Ya sosyal medyada ya da dışarıda... Ama dışarısı dediğimiz kavram ise market değildi, öyle değil mi? Biz, en fazla aşka küsmüş bir insandık. Tekrardan inandıracak kişilere denk gelmek asla aklımızdan geçmiyordu. İnandıran, inandıracak insanlar bir şekilde çabalayıp o kişiyi aşka inandırıyordu... Ve biz o insanlara rastlamıştık. Bu zamana kadar pişmanlık duyduğum an asla yoktu. O kadar şey yaşanmıştı, ayrılmanın eşiğine bile gelmiştik, öyle değil mi? Kavgalar, tartışmalar, ayrılıklar... Bunların üstesinden gelmiştik. Her ne yaşanırsa yaşansın, aramızda her ne olursa olsun biz bunların üstesinden gelmiştik. Ben aşka değil, sevdaya inanmıştım çünkü. Bazı insanları sebepsiz severdin, bazılarında bin sebep arar yine sevemezdin...

İki gün sonra ise birlikte tatile çıkıyorduk. Cemre, Çınar, ben ve Güney... İş ve bazı şeylerden dolayı kafamızı dağıtmamız gerekiyordu hepimizin. Hayatta hiçbir şeyin sonuna gelmemiştik. Yaşanacak daha bir sürü güzel şeyler vardı. Biz o güzel şeylere, kötü şeylerde pes etmeyerek ulaştık. Çünkü zaman denen kavram bir şekilde insana bazı şeyleri yaşatıyordu. Beklesekte... Her şekilde yaşatıyordu. Biz o zorluklarda pes etmemiştik. Eğer pes etseydik umduğumuz gibi bir hayat asla yaşayamayacaktık. Çünkü hayat sürprizlerle doluydu. Hem iyiyle hem kötüyle... Her şekilde birinden birini yaşıyorduk. Önemli olan ise o kötü anları yaşarken hayata olan bakış açımızı, inancımızı değiştirmememiz... Karamsarlığa düşmüyorduk. Bazı şeyler umurumuzda bile olsa umursamıyor gibi gözüküyorduk. Bu da iyi bir şey değildi evet, ama eğer öyle gözükürsek sanki umurumuzda değilmiş gibi oluyordu. Kısacası her şey daha yeni başlıyordu. Eğer hayatta karamsarlığa kapılırsanız şu söz aklınıza gelsin;
"Ümitsizliğin ardında nice ümitler var... Karanlığın ardında nice güneşler var..."

Yazar notu: Kitabımı 2-3 bin okunmaya ulaştıran, kitabımı tercih eden, oy veren herkese çok teşekkür ederim. Yorum yapanlara da... Bu kitapta ise Güney, Çınar, Cemre ve Asya'nın bu hayatlarını öne sürmüş bulunmaktayım. Umarım okumaktan keyif almışsınızdır. Bitti mi peki? Asla bitmedi! Yeni yazacak olduğum, maceralarla dolu kitabımda kısa bir süre sonra görüşmek üzere.
Sizi seviyorum 🖤
Wattpad ne zaman erişim engelini kaldırırsa, yeni kitabımı o şekilde atmayı düşünüyorum. O sürece kadar görüşmek dileğiyle... 🤍




AŞK NEREDEN NEREYE? (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin