(23) Teklif!

53 6 24
                                    

Hâlâ şok yaşıyordum. Bana akşam haber vereceksin diyerek sınır tanımıştı. Zil çaldığında gelen kişilerin anne ve babam olduğun anlayarak kapıya doğru ilerledim. "Hoş geldiniz," dedim tebessümle. "Hoş bulduk kızım," elindeki çantayı bir kenara bıraktı. "Valiz?" Diye sordum. "Bu akşam biz otele geçiyoruz kızım," babamın cümlesine karşılık öksürerek söze girdim; "Neden?" Neden olacaktı, iki tane kız var ve bu evde '1 hafta' mı kalsınlar Asya?

"Nedeni yok, bir hafta boyunca burada zamanı geçiremeyeceğimize göre..." Dediğinde gülümsedim. "Peki siz bilirsiniz," annem içeriye girdi. Babam kapının önünden seslenerek, "Dışarıda birkaç işim var, bir arkadaş ile buluşmam gerekiyor." Annem bunu duyduğunda babam evden çıktı. "Hoş geldin abla," annem tebessümle, "Hoş buldum kızım," dedi gülümseyerek. Sanırım anlatmam gereken şeye az sonra başlamalıydım. "Otelde kalmak bizim için de sizin için de iyi olacak."

Tabii, rahatlık için otel en iyisiydi!

"Ben yardım edeyim sana," dediğimde Cemre'nin yanına doğru ilerledim. "Bardaklara içecekleri koysana," dediğinde buzdolabından içecekleri aldım ve üç tane bardak çıkarıp doldurdum. Masaya koyduğumda annem masanın kurulması için yardım etti. Tam yemeğe başlıyorduk ki telefonuma gelen Aysima'nın bildirimi ile birlikte ekrana baktım. Ekranı ters çevirdim, işle ilgiliydi ve cevap verirdim az sonra. "Anne, sana anlatmam gereken bir şey var aslında." Dedim. Elindeki çatalı masaya bırakarak bana odaklandı. "Tabii, anlat kızım," daha fazla gizleyemezdim çünkü. "Benim bir erkek arkadaşım var."

"Ee, ne güzel. Anlat bakalım," Dediğinde sanki birkaç şeyleri daha dinlemek istiyor gibiydi. "Yani dört aydır konuşuyoruz, olaylar falan girdi araya bahsedemedim." Dediğimde, "Senin gibi hemşire veya doktor mu?" Dedi gülerek. Maalesef! "Polis." Dediğimde şaşırdı. "Polis mi? Nasıl tanıştınız?" Suyumdan bir yudum aldım ve tekrar konuşmaya girdim. "Tanışmamız biraz saçma oldu ama bir şekilde numaramı buldu ve mesaj attı. Daha doğrusu markette karşılaştık. Dört aydır konuşuyoruz." Tebessüm etti.

"Buralı mı?" Ne anlamda? "Normalde kendisi Mersin'li ama görev dolayısıyla İstanbul'da." Bir yandan da telefonuma bakıyordum. "Bir şey daha var aslında. Ailesi de sizinle tanışmak istiyor." Suyundan aldığı bir yudumu zor yuttuğunu fark ettim. "Bu kadar erken sürede mi?" Erken miydi ki? "Madem anlattınız, konuştunuz... Tanışalım bakalım," bunu dediğine inanamıyordum! "E babam?" Onun haberi yoktu. "Babanı mı dert ediyorsun? İki dakikada ikna olur. Tanışalım bakalım," dediğinde ilk dediği şeyde kıkırdadım. Cemre'nin de güldüğünü fark ettim.

"Peki o zaman, yarın için uygun olur mu?" Güldü. "Olur, kızım. Madem karar vermişsiniz." Gülümsedim. Masayı Cemre ve annem ile birlikte topladığımızda, ardından üç saat sonra babam eve geldi. Otele giriş yapacakları için biraz kaldılar ve evden annemle birlikte çıktılar. "Bu işi de hallettin demek ha," Cemre'ye döndüm ve söze girdim; "Kolay olacağını düşünmemiştim. İki saat sorgular demiştim ama yanılmışım," güldü. "Ne zannettin kızım? Terlikle öldürmesini mi?"

Yuh! O kadar da değildi!

"Saçmalama, ben onu mu diyorum?" Bir yandan da Güney mesaj atıyordu. Kesin bu şey ile alakalı olduğunu bildiğim için yazdıklarına cevap verdim. "Konuştun mu?" Yazmıştı. Bunu kesinlikle yazacağını tahmin etmiştim. "Evet, konuştum. Bence senin için iyi bir haber. Yarın için uygun mu?" Yazıyor... "Neden uygun olmasın? Kafe uygun olur mu peki?" Yazdığında karşılık, "Neden olmasın?" Dedim. "Peki o zaman Asyacığım, anlaştık. Yarın akşam saatlerinde görüşmek üzere," gülümsedim. "Görüşmek üzere," yazıp sohbetten çıktım. "Ben yatıyorum, yarın için akşam anlaştık ve akşam kafede buluşuyoruz." Cemre güldü. "Vay be, hemen ikna oldular ve ben ona şaşırdım." Dedi. Gerçi ben de şaşırmıştım.

AŞK NEREDEN NEREYE? (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin