(1 hafta sonra... Söz)
Bugün Cemre'nin sözü vardı. Ondan dolayı erkenden kalkmış ve tüm her şeyi onunla ve hep beraber sipariş etmiştik. Ondan dolayı da Mersin'e gelmiştik tekrardan. İki gün önceden geldiğimizden dolayı hem o, hem ben izin almıştım. Neredeyse tüm gerekli olan malzemelerin siparişini vermiştik. Saat sabahın 11'iydi. Söz akşam olabilirdi evet, ama daha kısa bir süsleme yapılacaktı. Annem, babam, Gülay Abla ve Melih Abi buradalardı. Ama babam ile Melih Abi bazı hazırlıklar için dışarıya çıktıklarından dolayı annem ve ben akşam için yiyecek hazırlıkları yapıyorduk. "Yardım etmeyecek misin canım?" Dedi annem, ben mutfağa girdiğimde. Etmemek mi? Bundan bir cümle dahi oluşmuyordu. "Edeceğim tabii, niye etmeyeyim?" Dedim.
Annem ve Gülay Abla ise börek tarzı yiyecekler için hamur açıyorlardı. Bazı şeyleri hazır olarak sipariş edecektik, daha doğrusu Cemre böyle demişti. Dolaptan kek yapmak için kek kalıbını çıkardım. Gerekli malzemeleri içine kattım ve çırpıcı ile çırptım. Fırına koyduğumda kek işi bitmişti. Cemre ise yanımıza geldi. "Ne yapıyorsunuz ya? Maşallah, eller de çok güzel çalışıyor," dedi bana bakıp gülerek. Güldüm. "Teşekkürler ya, ben de portakallı kek tarifine bakıp onu hazırlıyordum." Dediğimde şaşırmışçasına bana baktı. "Sen kek yapar mıydın?" Dediğinde annem ve Gülay Abla güldü. Sanki hiç yapmadığım bir şeydi! "Aynen canım, demek ki yapıyormuşum..." Dedim şakayla karışık. "Şaka bir yana ben de yardım edeyim," diyip tam yanıma geliyordu ki engelledim.
"Saçmalama! Biz hallediyoruz zaten. Sen bakacaksan o büyük odanın hazırlıklarına bakabilirsin çok istiyorsan," dedim. Başını salladı. "Ne ara büyüdün be kızım?" Dedi Gülay Abla, Cemre'ye bakarak. "Cidden hâlâ inanamıyorum evlenecek olmana." Güldü. "Büyüyorlar işte Gülay," annemin sitemi herkesi üzmeye yetiyordu. "Büyüyorlar büyümesine de... Bu kadar çabuk büyümeselerdi," dediğinde Cemre söze girdi. "Küçük mü kalalım be anne..." Bu kadar dram yeterdi. "Ya sanki kızınızı ta doğuya gönderiyorsunuz, az rahat ol be Gülay Abla. Mutlu olacağınıza şu hüznünüz beni bitiriyor!" Gülüşleri büyüdü. "Yürü yürü, daha hazırlanacak şeyler var." Dedim ve Cemre gülerek mutfaktan çıktı. "Asya haklı," dedi annem.
Gülay Ablanın bu hüznünü anlıyordum ama sonuçta daha düğün veya kına gecesi değildi, öyle değil mi? Gülay Abla güldü. "Kına gecesinde ağlarsınız," dedim gülerek. "Ona daha çok var Asya," güldüm. Ama bir gün gelip çatacaktı.
(Çınar'dan...)
Bugün Cemre ile seçtiğimiz o yüzükleri almaya gidiyorduk. Yanımda Güney de vardı. Çiçekler ve daha bir sürü şeyler ayarlanacaktı. Şimdiden stres yapmıştım. "Nereye basayım?" Dediğinde Güney, elimle işaret edip, "Şuradan sola döneceksin, tam karşıda o yüzükleri aldığımız yer var." Dedim. "Tamamdır," oraya doğru ilerlediğinde arabadan inip içeriye girdik. "Bizim iki gün önce ayarlattırdığımız o yüzükler vardı," adam başımı salladı ve sol tarafa doğru ilerledi. "Oğlum birde unutmuş olmasın yapmayı," dediğinde Güney'e iki çarpasım geliyordu. "Oğlum sus!" Dediğimde karşıdan sahibi gelmişti ve yüzük kutularını uzattı. Tek çekimlik kredi kartıyla geçtiğimde dükkandan çıktık. "Daha çiçek alınacak," dedim stresle.
"Oğlum ne bu stres? Sanki vermeyecekler kızı... Cemre'nin en sevdiği o çiçekle bir buket yaptırıp vereceksin. Bu kadar basit," dediğinde iç çektim. "Valla mı ya! Çok basitmiş lan Güney. Oğlum boş konuşma da arabaya bin hadi." Ben bu türlü şeylerde herkes gibi rahat olan bir insan değildim. Çiçekçinin yanında özel durduğumuzda içeriye girdik. Buket yaptırdığımda fiyatını ödedikten sonra oradan ayrıldık. "Şu an her şey tamam değil mi?" Diye sorduğunda başımı salladım. "Umarım... Öyle gözüküyor," dedim. "Oğlum çok stres yaptım," güldü. Çok komikti değil mi! "Ya kasma bu kadar. Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızı verecekler inşallah." Kendimi tutamayıp hafiften güldüm. "Vermezseler mecbur kaçırırsın," bunu derken sesi keyifli çıkıyordu. "Başka seçenek yok zaten," dedim gülerek. Sonunda her şey hallolduğunda geriye söz kalıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK NEREDEN NEREYE? (Tamamlandı)
Teen FictionBir hemşire ve bir hukuk fakültesi okuyan iki arkadaşın olağanüstü olaylı hayatını konu alır. Bu iki arkadaş, karşılaştıkları yerde hayatlarını baştan düzenleyecek iki kişi ile tanışırlar. Üniversitede son ayları olan Asya ve Cemre'nin meslekleri ve...