Keyiflice okuyun la
Yorumlarınızı bekliyorum
📍
"Ben bu sunumu beğenmedim canım benim, sence kekin yanına bir de poğaça koyulur mu? Kurak günler mi çekiyoruz mavi vatan?" Türker ve Şahin Özmen'lerin evine akşam çay içmek için gelmişlerdi.
"Sen yer zikkim?" Rodas internetten baktığı tariflerden bir kaçını denemiş, sadece kek ve poğaçayı yakmamayı başarmıştı. Yine de kendisiyle gurur duyuyordu ki sevgilisinin misafirlerini ağırlayabildiği için.
"He yerim zıkkım, bir farkı yok zaten." Şahin sus diyerek vurdu adamın omzuna. "Senin bu ağzını kıracağım bir gün, bir kere rahat dursan ölür müsün?" Özmen gülümsedi, aslında Türker ve Rodas'ın atışmalarını epey bir seviyordu.
"Biz karışmayalım bence Şahin, onlar böyle anlaşıyor çünkü. Neyse siz ne iş? Bir haftadır ayrı bir mutlusunuz, bir şey var belli." Özmen arkadaşları seviyor, sayıyordu. Haliyle onlarla ilgili her şey gözüne batıyor, dikkatini çekiyordu.
Türker hemen boğazını temizledi, çaydan büyük bir yudum aldı. "Öncelikle çayı güzel demlemiş bu natürel sarı, aferin. Şöyle ki abicim... Biz birbirimize karşı hislerimizin olduğunu fark ettik, konuştuk, anlaştık..."
Rodas heyecanla bakıyordu ikiliye.
"Sevgili olmaya karar verdik." Türker iç çekmişti, bir haftadır o eksik parça da tamamlanmış, artık bir bütün olarak hissediyordu. Şahin onun bu hayattaki en büyük ve önemli mutluluğuydu şüphesiz. "Ay çok sevindi ben! Sahin sen emin mi bu hayvandan? Ya üserse seni?"
Türker ayıp oluyor mavi vatan diyerek çıkıştı.
"Çok sevindim kardeşim, ikiniz de birbirinizi çok seviyorsunuz. Size azıcık bakan biri bile bunu hemen fark edebilir." Türker uzanıp Şahin'in çenesini okşadı. "Benim dünyam o."
"Ösmen! Ben de istiyor! Böyle istiyor ben!" Çeneden okşanmak cok hoşuna gidebilirdi, Şahin'in gitmiş olmalıydı ki hemen kızarmıştı adam. " Güzelim o onlara has bir dokunuş, ben sana daha güzel dokunurum." Yunan kıkırdayarak ya derken Türker hemen atladı.
"Komutanım ayıp ayıp, dokunurum falan. Bu gece neler olacak bu aşağılık evde! İnanamıyorum size." Drama Queen diyince de akla gelen isimlerin başını çekiyordu Türker. "Sen zapik! Zapik hayvan!" Rodas tatlı suratını sinirli bir hale getirip uzanarak Türker'in kafasına vurdu.
"Bana bak çırpı, kırarım elini kolunu senin. Ne demek saçlarımı bozmak, ben bu saçları sadece bu adam kucağıma çıkıp bana sürtünerek ellerini saçlarıma dolarken bozmasını tercih ediyorum." Şahin yerin dibine girerken Özmen Allah seni ıslah etsin demişti.
"Sen gerçekten uslanmazsın, neyin içine düştüm rabbim." Şahin, Türker yüzünden girmeyi yerin dibi kalmamıştı, bir süredir magmada yaşıyordu zaten. "Gül lokumum niye öyle diyorsun? Yalan söylesem daha mı iyi? Dürüstçe söylüyorum işte." Erkek milletine de yaranılmıyordu canım, hep bir laf işitip duruyordu.
"Allah aşkına sen yalan söyle, doğruyu söyleyince ben ne yapacağımı sapıtıyorum." Türker gülümsedi. "Ağzımın yayı yok ki yavrum beni bağlasan yine böyle konuşurum biliyorsun." Biliyordu maalesef, bazen bu huyunu sevse de çoğu zaman onu çok utandırıyordu.
"Tamam dağıtın konuyu hadi, ailelerinize bildirecek misiniz ileride? Yoksa hep saklanmayı mı düşünüyorsunuz?" Türker'in ailesi hem köklü hem de askeri manada hatrı sayılır bir aileydi. Şahin'in ise ailesi kürt ve aşiretti, bu ikili nasıl bir aile olacaktı gerçekten herkesçe muamma haline gelmişti.
"Ben kendi ailemden saklamam abicim, ömrümde bir kere aşık oluyorum neticede. Arkamda durmayan da karşıma geçsin umrumda bile değil. Ama şahin kendi ailesine söylemezse de sıkıntı yok, onun ne zor durumları olduğu biliyorum ve onu daha da zor bir durumun içine itmek istemiyorum ben."
Şahin gülümsedi, gözleri dolmuş, gülümsemesi buruklaşmıştı.
"Türker..." bu seni seviyorum demekti, anlardı adam sevdiğinin ne demek istediğini. "O bir damla yaş aksın da gece napıyorum seni bak gör." Herkes gülümsedi, Özmen bir ailesi olmadığı için ilk kez huzurlu hissediyordu. Bir ailesi olsaydı kesinlikle vicdanı sızlar, bir kadınla evlenir ve hayatı boyunca hiç istemediği şekilde yaşayarak Rodas'tan uzakta olurdu.
"Sahin senin aile kötü? Niye sölemiyor sen?" Merak ediyordu bu kültürün insanlarını, herkes ailesinden neden korkuyor neden çekiniyor anlamamışti hiç.
"Benim ailem çok kötü Rodas, kendilerinden olmayan herkesin ölmesini isterler. Aşiret dışı birini sevemezsin, çoğu zaman aşk evliliği yapamazsın, onlar ne isterse onu yapmak ve öyle yaşamak zorundasın. Ülke için asker olmak istedim, ikna edene kadar yıllarım geçti. Onlara bunu anlatırsam ne beni ne de Türkeri yaşatırlar." Rodas çok üzülmüştü.
Türker dayanamayarak sevgilisinin yanına oturdu, şahin başını hemen adamın omzuna yerleştirmişti. Türker ise elini adamın beline yerleştirerek okşadı, saçlarını öptü.
"Bir yıl sonra sınırdaki görevlerimiz bitecek, uzaklaşsak buralardan? Eninde sonunda Şahin'i evlendirmek isteyecekler neticede." Özmen düşünüyordu sürekli, doğuda hiçbir şeyi öyle serbestce yapamazlardı. Rodas hemen sevgilinin eline sarıldı.
"Biz gidelim Yunanistan'a, yasayalim mis gibi." Türker hop dedi. "Asla vatanımdan uzaklaşmam mavi vatan, yaşarsam da bu ülkede, ölürsem de bu ülkede." Asker adama kim ne yapabilirdi, dünyadan silerdi o kişiyi Türker.
"Herkese dusman! Herkese! Sen ayni bir bok!" Hayıflanarak kurduğu cümle herkesi kahkahaya boğdu. Özmen sevgilisini göğsüne çekti ve omzunu öptü.
"Yine de Türker haklı güzelim, sırf aşık olduk diye niye vatanımızdan uzakta yaşayalım ki? Ne gerek var? Bizi burada biz kabul etmeliyiz önce, sonra var oluruz." Rodas hm hm diyerek başını adamın göğsüne sürttü.
"Haklisin askim!"
"Yerim o dillerini."
📍
Bölüm nasıldı????
Sizi seviyorum ♥️ 🌼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sen benziyorsun hayvan!
General Fictioninterseksüel birey içerir. . . . "Sen benziyorsun hayvan!" "Kes lan sesini kâfir." . . . mpreg.